A.K.Geylânî Hz. Fütûhû’l Gayb‘dan Yansımalar: -17-

www.sufizmveinsan.com
 
 

Kitabın Adı:   FÜTÛHÛ’L GAYB

                     Gizliden Sesler

Müellifi    :     Abdülkâdir GEYLÂNÎ (1077-1165)

Mütercim :     Abdülkadir AKÇİÇEK

Yayınevi  :     Alperen Basım Yayın ve Tanıtım Tic. Ltd. Şti.

                     (0312) 312 72 31 - (0312) 309 49 67                  

                     www.alperenyayinlari.com

                     www.alperenkitabevi.com

Yansıtan  :     Hamdi CENİK

www.sufizmveinsan.com

Onyedinci Bölüm:

Allah bazı sevdiği kimseleri diğerlerinin ayıplarına vakıf kılar. Söylenen yalanları, şirki, küfür yollarını sezer. O veli bunlara dayanamaz, kızar bağırır. (212)

 

İnsan ilk başta nefsine bakmalı, yapılışını incelemeli. Kâinatta mevcut olan harikalara göz atmalı.

Güzel iş daima iyi bir ustaya delildir.

Bu manayı daha iyi anlamak için İbn-i Abbas’ın (r.a.) bir açıklamasını anlatmak yerinde olur. Önce bir âyet meali:
-Allah, yeryüzünde olanların hepsini hizmetinize verdi.

Bu âyetin tefsirinde İbn-i Abbas (r.a.) şöyle der:

—Her şeyde Allah’ın isminden bir tanesi vardır. Ve her şeyin ismi Allah’ın (c.c.) ismidir. Sen ise, o isimlerin ve sıfatların içindesin. Dışta olanlar onun kudretiyle olur. İç âlemde olanlar onun hikmetiyle olur.

Allah, zatını sıfatlarla gizlemiştir. Sıfatını da işlerle örtmüştür. İlim, irade ile olur. İrade ise, hareketlerle ortaya çıkar. Sanat, yapanı sakladı. Sanat irade ile belirdi. O gizliliği içinde saklıdır. Nimetleri yeryüzünde zahirdir. Kudreti açıktır. Hiçbir şey ona benzemez. O, görür ve işitir. (213,214)

 

Sana Allah’tan korkmayı, kötülükten geri durmayı tavsiye ederim. İslam dininin zahirdeki emirlerine uy. Gönlünü geniş tut. Nefsini daraltma. Yüzünü güler eyle. Varlığını doğrulara harca. Başkalarını üzme. Zor işleri kendin al. Fakirliğin kıymetini bil. Büyüklerin kadrini bil. Arkadaşların kıymetini bil. Onlarla iyi geçin. Küçüklere nasihatte bulun. İcabında büyüklere de doğruyu söylemekten çekinme. Düşmanlık yapma. İyilik yapmaya devam et. Bol harca, hak yoldan olsun. Mal yığma. Sohbete layık olmayanlarla konuşma, gerek din gerek dünya için onlara akıl danışma.

Fakirliğin asıl manası odur ki, senin gibi birine ihtiyaç sayıp dökmeyesin. Zenginliğin manası ise, senin gibilere karşı gönlünde bir ilahi vakanın olmasıdır.

Tasavvuf dedikoduyu bırakmaktır. Yalnız açlığı gidermek için yemek, hiçbir işe yaramayan alışkanlığı bırakmakla olur. Nefse güzel gelen şeyleri bırakmak iyi olur. Fakir hali ilimle başlar, yumuşak tabiatla büyür. İlim onu korur. Yumuşaklık ise sevdirir.

Tasavvuf sekiz huy üzerinedir:

1- Sahi olmak: Eli açık, cömert olmak. Bu adet İbrahim (a.s.) verildi.

1- Razı olmak: Bu adeti İshak (a.s.)’ın almıştır.

3- Sabır: Bu hali Eyyûb (a.s.)’ın benimsemiştir.

4- İşaret: Bu da Zekeriya (a.s.)’ın hususiyetidir.

5- Gurbet: Bu da Yahya (a.s.)’ın hususiyetidir.

6- Kalın ve sade giyinmek: Bu da Musa (a.s.)’ın meşrebidir.

7- Seyahat: Bu da İsa (a.s.)’a nasip olmuştur.

8- Fakr: Bunu da Hz. Muhammed (s.a.v.)’ Efendimiz almıştır.

Bir Hadis-i Şerifte:

—Fakr benim övüneceğim şeydir, buyurmuş ve sevdiğini ifade etmiştir.

(215–216)

 

Sana, zenginlerle konuştuğun zaman vakarlı, fakirlerle konuştuğun zamansa mütevazı olmanı tavsiye ederim. (216)

 

Allah’a insanların en yakını olanı, güzel huylu ve ileri görüşlü olandır. Amellerin en iyisi Hak’la olandır.

Sana daima Hak ve sabır tavsiye ederim. Hakka güven, sabırlı ol.

Dünyada sana iki şey yeter: Fakir ile sohbet, Allah dostlarına hizmet.

Fakir yalnız Hak zenginliği ile var olandır.

Senden aşağılarla çekişme, küçük düşersin.

Senden üstün kimselerle uğraşma, gücünü boş yere sarf etmiş olursun. Kendin gibilerle itişme, huysuz sayılırsın. (217)

 

Müslümanlar hakkında iyi niyet besle ve güzel düşün. Aralarına hayır yapmak için gir.

Hiçbir gecen kalbinde bir Müslüman’a karşı şer, kuruntu, buğz olduğu halde geçmesin, sana zulmedene de ıslahı için dua et ve sonunu Allah’a bırak.

Her sabah mümkün olduğu kadar fakirlere bir şey vermeye çalış. (218)

 

Her sabah yedi defa:

Allahümme ecirna minenar

Yâ Rabbi bizi ateşten koru” duasını oku.

Sûre-i Haşr’ın son âyetlerini şöyle başlayarak oku, hatta ezber et:

Eûzü billahissemîilâlimi mineşşeytanirracim.”  (218,219)

 

Allah’ı aradığın zaman halkı yok bil. Halk arasına karıştığın zaman nefsini uzak tut.

Halkı bırakıp Hakkı düşündüğün zaman varlığın sana yok olduğunu görürsün. Nefsini karıştırmadan halk arasına girersen adil olursun. Sana uyanlar da senden emin olurlar.

İç âlemine çekildiğin zaman her şeyi bırak. Yalnız gir, o zaman asıl arkadaşını sır gözünle, bu gözlerden başka gözlerle hikmetten görürsün.

Nefsin erir, yerine Allah’ın emri gelir. Ona yakınlık gelir. O zaman görürsün. Bilgisizlik bilgi, uzak yakın, sessizlik huzur, korku ünsiyet olmuştur. (219)

 

 

 
 
Yansıtan: Hamdi Cenik
İstanbul - 11.03.2010
hamdicenik@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com