Bâyezid-i
Bestâmî Hazretleri’nden
Yansıyanlar:
Kitabın Adı: Büyük Velî
BÂYEZİD-İ BESTÂMÎ
HAZRETLERİ
Ve
İslam
Tasavvufunun Özü
Müellifi : Celâl YILDIRIM
Yayınevi : Demir Kitabevi – İstanbul – 0212 528 50 06
Yansıtan : Hamdi CENİK
www.sufizmveinsan.com
Birinci
Bölüm:
“İlâhî!.. Beni ne âlim et, ne de müstekarrib… Eğer beni
ehil kılmak istiyorsan, kendi eşyandan bir şeye, yani
esrâr ve manâdan bir şeye ehil eyle!...”
diye dua ederdi.
(43)
El
Hazneli anlatıyor:
—Bir gece hazreti rüyamda gördüm, sordum:
-Tasavvuf nedir?.. Şöyle cevap verdi:
—Kemerleri sıkmak, şehvetlerin dizginini çekmektir.
(51,52)
Musa ed-Deybulî hz:
—
Bâyezid-i Bestâmî Hz. lerinden işittim, şöyle diyordu:
—Rabbimi rüyamda gördüm, dedim ki:
—Sana gelen yol nasıl olmalıdır?
-Nefsini terk et de gel!...
diye cevap verdi.
(52)
Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri der ki:
—Kırk yıl ameller denizine daldım; dışarı çıktığımda
kendimi birçok zünnarlarla bağlı buldum.
(52)
Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri der ki:
—Benden başka hiçbir kimse yoktur ki ameller denizine
dalıp boğulmamış olsun. Bana gelince, ben hayır ve
iyilik denizinde boğuldum.
(53)
Bir
adam Bâyezid-i Bestâmî Hazretlerinin kapısını çaldı.
Bâyezid kapıyı açtı ve sordu:
—Kimi arıyorsun?
Adam:
—Bâyezid’i,
dedi.
Bâyezid-i Bestâmî ona:
-Yoluna devam et, çünkü içeride Allah’tan başkası
yoktur!...
der. (53)
Zinnûn-i Mısrî Hz.lerinin arkadaşlarından biri Bâyezid-i
Bestâmî Hazretlerini ziyarete gelir. Yüz yüze gelince
Bâyezid sorar:
-Kimi arıyorsun?.
—
Bâyezid-i Bestâmî Hz. lerini.
-Ya
öyle mi?.. Bâyezid kırk senedir Bâyezid’i arar!..
diye cevap verir.
(54)
Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri der ki:
—Nice kimseler vardır ki
(maddi alanda) bize
yakındırlar, (mana âleminde) bizden uzaktırlar.
Nice kimseler de vardır ki (maddî alanda) bizden
uzaktırlar, (mana âleminde ise) bize yakındırlar.
(55)
Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri der ki:
—Maarif denizine daldım, bir hayli ilerledim, tâ ki Hz.
Muhammed
(s.a.v.)’in denizine ulaştım ve gördüm ki benimle
onun arasında bin makam vardır. O makamlardan birine
yaklaşacak olsaydım, herhalde yanar (kül olur)
dum. (56)
Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri manevi alandaki konaklarını
şöyle ifade ediyor:
—Allah Teâlâ beni önce ziraatçılık vadisine ulaştırdı.
Nefis (gönül)
toprağında çok çeşitli ibadet tohumlarını ektim. Sonra
beni elbise temizleyiciliğine iletti. Çeşitli sularla
çok çeşitli taharetler yaptım. (Gönül perdelerini
ağartmaya çalıştım) Ondan daha iyi temizlik yaptığımı
bilmiyorum.
(56,57)
Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri sofilere şöyle seslenir:
—Kadınların hal ve tavrı bizimkinden daha iyidir. Çünkü
kadınlar her ay temizlenirler, bazen bu temizliği bir ay
içinde iki defa yaparlar. Bizim çoğumuz ise bütün
ömrümüz boyunca neredeyse bir defa bile
temizlenemeyiz!..
(57)
Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri dedi ki:
—Dünyayı üç talakla kesin olarak boşadım, ona bir daha
dönmemesiye. Sonra da dünyayı terk ettim ve yalnız
başıma Aziz ve Celil olan Rabbime yöneldim. Ondan meded
ve yardım isteyerek seslendim:
-Allah’ım!.. Ey Mevlâm!.. Senden başka kimsesi kalmayan
kimsenin duasıyla dua ediyorum.
(58)
-Bu
yüksek derecelere ne ile ulaştınız?.. diye sorulduğunda
şu cevabı verdi:
-Dünyanın bütün sebeplerini toplayıp kanaat urganıyla
bağladım, doğruluk mancınığına yerleştirdim ve öylece
onu bir daha ümitlenmeyecek şekilde ümitsizlik denizine
fırlattım, ondan sonra rahat ve huzura kavuştum.
(59)
-Efendi hazretleri, nâil olduğun şeye ne ile
erişebildin?.. diye sorulduğunda:
-Dünyadan hiçbir şey taşımaksızın!..
diye cevap verir.
(59)
Âriflerden biri sordu:
-Ya
Bâyezid!.. Kul ne ile Allah’a kavuşabilir?..
—Dilsizlik, sağırlık ve körlük ile,
diye cevap verir.
(60)
Talebelerinden biri sorar:
-Allah dostları bu fazilete ne ile eriştiler?..
—Kendilerine ait olan şeyi terk etmek, Allah’a ait olana
gönlü hazır kılmakla,
diye cevap verir.
(60)
|