Kitabın adı :
NURLAR HAZİNESİ
Müellifi :
İBN ARABÎ
Mütercim :
Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ
Yayınevi :
İZ YAYINCILIK – 6.
Baskı – İstanbul – 0212 520 72 10
Yansıtan :
Hamdi CENİK
Aziz ve Celil olan
Allah buyuruyor:
—Ey âdemoğlu,
muhakkak ki Ben şanımdan olarak seni severim. Sen de
üzerindeki hakkım sebebiyle Beni sev!.
(124)
Gecenin son üçte
birinde nüzul ettiği vakit Allah şöyle buyurur:
—Ben mülk
sahibiyim, kim Bana seslenirse ona cevap veririm. Kim
Benden isterse ona veririm, kim Benden mağfiret dilerse
onu bağışlarım.
(126)
Aziz ve Celil
olan Allah buyuruyor:
—Kulum bir
iyilik yapmayı düşündüğü vakit, yapmasa bile onun için
bir iyilik yazarım; onu yaptığı vakit ise on katını
yazarım. Bir kötülük yapmayı düşündüğü vakit, onu yerine
getirmediği sürece affederim; yaptığı vakit ise bir
kötülük olarak yazarım.
(126)
Aziz ve Celil
olan Allah buyurur:
—Ey Âdemoğlu,
seni kendim için, eşyayı da senin için yarattım. Kendim
için yarattığım şeyi, senin için yarattığım şey uğruna
helâk etme!
(126)
Aziz ve Celil
olan Allah buyurur:
—Kulum büyük
abdest bozup da abdest almadığı vakit, Bana cefâ etmiş
olur.
Abdest alıp da
namaz kılmadığı vakit, Bana cefa etmiş olur.
Namaz kılıp da
Bana duâ etmediği vakit, Bana cefâ etmiş olur.
Bana duâ edip
de, Ben ona icâbet etmediğim vakit, kendisine cefâ etmiş
olurum;
oysa Ben cefâ
edici bir Rab değilim.
(130)
Aziz ve Celil
olan Allah buyuruyor:
—Ey Âdem oğlu,
Sırat’ı geçinceye kadar Benim hilemden
(mekr)
emin olamazsın.
“Allah’ın
hilesinden ancak hüsrân içindeki topluluk emîn olur.”
[A’raf-7/99] (134)
Cennet ehline
söylediği bir sözde Allah Taâlâ şöyle buyurur:
—Bana geliniz,
etrafımda oturunuz, nihayet Bana bakınız ve Beni
yakından görünüz. Böylece Ben de size armağanlarımı
vereyim, ikramlarımla sizleri mükâfatlandırayım, sizi
nurumla kuşatayım, cemâlimle örteyim ve size mülkümden
bağışta bulunayım.
(134)
Kıyamet gününde
amellerin arzı sırasında Aziz ve Celil olan Allah,
meleklerine şöyle buyuracak:
-Kulumun
namazına bakınız, tam olarak mı yerine getirmiştir,
yoksa eksiği var mıdır?..
Eğer tamamsa,
tam olarak yazılır. Şayet her hangi bir noksanlık varsa
Allah:
-Bakınız kulumun
nafilesi var mı?..
buyuracak; (şâyet varsa), Allah:
-Kulumun farzını
nâfilesinden ikmal ediniz!..
buyuracak.
Rasûlullah as.
devamla şöyle buyurur:
—Sonra, böylece
ameller kabul edilir.
(136)
Aziz ve Celil
olan Allah buyuruyor:
—Âdemoğlu, sana
üç darbe vurdum: Yoksulluk, hastalık ve ölüm.
Bununla birlikte
sen hep sıçrayıp duruyorsun.
(138)
Aziz ve Celil
olan Allah buyuruyor:
—Kim Benim bir
velimi hakîr görürse Bana savaş açmış olur.
(140)
Hz. Ebü Hüreyre
(radıyallâhu anh) anlatıyor:
Resülullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
-Allah'ın,
yollarda dolaşıp zikredenleri araştıran melekleri
vardır. Allahu Teâlayı zikreden bir cemaate
rastlarlarsa, birbirlerini "Aradığınıza gelin!"
diye çağırırlar.
(Hepsi gelip) onları
kanatlarıyla kuşatarak dünya semasına kadar arayı
doldururlar. Allah, -onları en iyi bilen olduğu
halde- meleklere
sorar:
-Kullarım
ne diyorlar?
-Seni tesbih
ediyorlar, sana tekbir okuyorlar, sana tahmid okuyorlar.
Sana tazim (temcid) ediyorlar.. derler. Rabb Teâla
sormaya devam eder:
-Onlar beni
gördüler mi?..
-Hayır!..
derler.
-Ya görselerdi
ne yaparlardı?..
-Eğer seni
görselerdi ibâdette çok daha ileri giderler; çok daha
fazla ta'zim, çok daha fazla tesbihde bulunurlardı..
derler. Allah tekrar sorar:
-Onlar ne
istiyorlar?..
-Senden, derler,
cennet istiyorlar.
-Cenneti
gördüler mi?..
der.
-Hayır ey
Rabbimiz!.. derler.
-Ya görselerdi
ne yaparlardı?
der.
-Eğer
görselerdi, derler, cennet için daha çok hırs
gösterirler, onu daha ısrarla isterler, ona daha çok
rağbet gösterirlerdi.Allah Teâla sormaya devam eder:
-Neden istiâze
ediyorlar?.. [İstiaze=
“Eûzü Besmele" okuyarak Allah'a sığınmak]
-Cehennemden
istiâze ediyorlar.. derler.
-Onu gördüler
mi?
der.
-Hayır Rabbimiz,
görmediler!.. derler.
-Ya görselerdi
ne yaparlardı?..
der.
-Eğer cehennemi
görselerdi ondan daha şiddetli kaçarlar, daha şiddetli
korkarlardı.. derler.
Bunun üzerini
Rabb Teâla şunu söyler:
-Sizi şâhid
kılıyorum, onları affettim!..
Rasûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) sözüne devamla şunu anlattı:
-Onlardan bir
melek der ki:
"Bunların
arasında falanca günahkar kul dahi var. Bu onlardan
değil. O başka bir maksatla uğramıştı, oturuverdi."
Allah Teâla:
—Onu da
affettim, onlar öyle bir cemaat ki onlarla oturanlar da
onlar sayesinde bedbaht olmazlar…
buyurur." [1916] – (150,152)
Aziz ve Celil
olan Allah şöyle buyuruyor:
-Ey dünyâ, Bana
hizmet edene hizmet et; sana hizmet edene ise zahmet
ver!..
(162)
Aziz ve Celil
olan Allah şöyle buyurur:
—Kendisine beden
sağlığı ve geçim rahatlığı verdiğim ve beş yıl boyunca
Bana yönelmeyen kul mutlaka mahrum olacaktır.
(162)
Başka bir eserden “Yansımalar”
da buluşmak üzere hoşça kalın, Allah “Muin”imiz
olsun.
|