"Şeceretü'l Kevn" den Yansımalar

5. Bölüm

www.sufizmveinsan.com
 
 

Müellifi: Muhiddîn-i Arabî
Kitabın adı: Şeceretü’l Kevn  (Üstün İnsan)
Tercüme:
Abdülkadir Akçiçek
Naşir: Alperen Yayınları-ANKARA (Birinci Basım)

Şeyhu’l Ekber Muhiddîn İbn Arabî hazretlerinin (H.560 638/M.1164-1240) bir birinden değerli eserlerinden biri olan “Şeceretü’l Kevn’ den yansımalarla huzurlarınızda olmaktan mutluyuz.

Yalan: (İblis şöyle devam etti...)

-Yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen de benim.

Her kim yalan söylerse, o benim dostumdur.

Her kim yalan yere yemin ederse, o da benim sevgilimdir.

Bilmez misiniz ben Âdem’e ve Havva’ya yalan yere Allah adına and içtim.

-“Muhakkak, ben size nasihat ediyorum.” (7/16)

Dedim… Bunu yaparım, çünkü yalan yere yemin gönlümün eğlencesidir.

Gıybet-Koğuculuk:

-Gıybet ve koğuculuğa gelince, onlar da benim meyvelerim ve şenliğimdir.

Nikâh üzerine yemin etmek:

-Her kim talak üzerine yemin ederse, günahkar olacağından endişe edilir. İsterse bir defa olsun, isterse doğru bir şeyin üzerine olsun.

Her kim talakı ağzına alırsa, taa hakikat belli oluncaya kadar karısı ona haram olur. Onlar bu halleri ile kıyamete kadar meydana getirecekleri çocuklar hep zina çocuğu olur.

Ağza alınan o talâk kelimesi yüzünden hepsi cehenneme girer.

İblis’e aşağıdaki şekilde kısa kısa bazı sorular soruldu. O da bunlara cevap verdi:

-Yâ lain, senin oturma arkadaşın kim:

-Faiz yiyen.

-Dostun kim?

-Zina eden.

-Yatak arkadaşın kim?

-Sarhoş.

-Misafirin kim?

-Hırsız.

-Elçin kim?

-Sihirbazlar.

-Gözünün nuru nedir?

-Karı boşamak.

-Sevgilin kim?

-Cuma namazını bırakanlar.

Bu defa başka bir mevzua geçildi ve şöyle dendi:

-Yâ lain, senin kalbini kim kırar?

-Allah yolunda cihada koşan atların kişnemesi.

-Peki.. senin cismini ne eritir?

-Tevbe edenlerin tevbesi.

-Peki.. ciğerini ne parçalar, ne çürütür?

-Gece ve gündüz Allah’a yapılan bol bol istiğfarlar.

-Peki.. yüzünü ne buruşturur?

-Gizli sadaka.

-Peki.. gözlerini kör eden nedir?

-Çokça cemaatle kılınan namaz.

Bir başka mevzu da şöyle soruldu, İblis şöyle cevap verdi:

-Rabbinden neler talep ettin?

-On şey talep ettim.

-Nedir onlar yâ lain?

-Şunlardır:

1-Allah’tan  diledim ki, beni Ademoğullarının malına ve evladına ortak ede. Bu ortaklık talebimi yerine getirdi, ki bu:

“Onlara ortak ol.. Mallarına ve çocuklarına. Onlara vaad et. Halbuki Şeytan onlara en çok gurur vaad eder. (17/64)

Âyeti celilesi ile sabittir.

Her besmelesiz kesilen hayvanın etinden yerim, faiz ve haram karışan yemekten de yerim.

Şeytandan Allah’a sığınılmayan malın da ortağıyım.

Cinsi münasebet anında, şeytandan Allah’a sığınmayan kimse ile birlikte hanımı ile birleşirim… Ve o birleşmeden hasıl olan çocuk bize itaat eder. Sözümüzü dinler.

Her kim hayvana binerken helal yola gitmeyi değil de aksini isteyerek binerse ben de onunla beraber binerim. Yol arkadaşı ve binek arkadaşı olurum.

Bu da Âyet-i Kerime ile sabittir. Allah-ü Teâlâ bana şu emri verdi:

Onlar üzerinde süvarilerinle, piyadelerinle yaygara çıkart. (17/64)

2-Allah-ü Teâlâ’dan diledim ki, bana bir ev vere… Bu dileğim üzerine hamamları bana ev olarak verdi.

3-Diledim ki, bana bir mescit vere. Pazar yerlerini bana birer mescit yaptı.

4-Benim için bir okuma kitabı vermesini istedim. Şiirleri bana okuma kitabı yaptı.

5-İstedim ki benim için bir ezan vere. Mezmurları  verdi.

   Mezmur yada mizmar: 1-Kaval ile söylenen ilâhi, 2-Türk musikisinde eski bir    çalgı, 3-Zebur sûrelerinin her biri, 4-Boğaz da ki nefes yolu, hançere, gibi anlamlar taşımaktadır. 

(Burada Mezmur kelimesi çalgı anlamında yahut sesi meydana getiren organların sefahat ve bireysel zevkler için kullanılması kasdedilmiştir. Asla Hz. Davud as. vahyedilen Zebur’un âyetleri olarak algılamamak gerekir.  Hamdi Cenik)

6-Diledim ki, bana bir yatak arkadaşı vere, sarhoşları verdi.

7-Diledim ki bana yardımcılar vere, bunun için de kaderiye mensuplarını verdi.

8-İstedim ki bana kardeşler vere, mallarını boş yere israf edenleri  verdi. Bir de masiyet yoluna para harcayanları.

Bunlar da şu âyeti kerime ile sabittir:

“O kimseler ki mallarını boş yere harcarlar. Onlar şeytanın kardeşleri olmuştur.” (17/27)

9-Allah’tan diledim ki Âdemoğullarını ben göreyim, ama onlar beni görmeyeler. Bu dileğimi de yerine getirdi.

10-Diledim ki Âdemoğullarının kan mecralarını bana yol yapa, bu da oldu.

Böylece ben onlar arasında akıp giderim, gezerim, hem nasıl istersem!.

Bütün bu isteklerimi verdi.

“Hepsi sana verildi.” buyuruldu.

Ve ben bu hallerimle iftihar ederim.

Sonra… Şunu da ekleyeyim ki; benimle beraber olanlar, olmayanlardan çoktur.

İşte böylece kıyamete kadar, Âdemoğullarının ekserisi benimle beraber olurlar.

 

 

 
 
Yansıtan: Hamdi Cenik
İstanbul - 03.04.2007
hamdicenik@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com