Kitabın Adı: KİTAB’UL VASÂYÂ
FUTÛHAT DERYASINDAN
VASİYETLER-I
Müellifi : Şeyh-ül Ekber Muhyiddîn İbn’ül ARABÎ
(1165-1240)
Mütercim : Abdullah Tâhâ FERAİZOĞLU
Nâşir : Remzi GÖKNAR
Yayınevi : KİTSAN Yayınları – İstanbul – 0212 513 67 69
Yansıtan : Hamdi CENİK
www.sufizmveinsan.com
“Kün
feyekûn” emrinden daha ziyade infaz edici bir hüküm
olamaz.
Öyle ise, riyâseti Allah’ın riyâseti ile olanın riyâseti
en yüce riyâsettir.
Riyâseti Allah ile olan kul, Allah’ın riyâsetinin
bekâsının aynını kendi bu geçici riyâsetinde görür ve
riyâsetinin gerçekleşmesi esnasında Allah’ın riyâsetinin
emsalsiz olduğunu bilir. Artık o kula, “Abd’un
Rabbun” denir.
Yani o reis olması itibariyle, Mâlik
manasına gelen “RAB” ve Allah’a kul olması
itibariyle “Abd” olmuştur.
Allah Teâlâ’ya ise; mutlak Mâlik manasına
gelen “RAB” denir. “Abd” denilemez!.
Binaenaleyh, kul da bu itibarla cem’iyet, Allah
Teâlâ’da ise ferdiyet ve VAHDET vardır.
[Riyaset=
Reislik, bir işi idarede başta bulunmak, başkanlık.]
…
İnsanın imtihan edildiği dört fitneden üçüncüsü
MAL sevgisidir.
İnsanın yaratılışında mala karşı meyli bulunduğundan
dolayı, mala meyl kökünden türetilen
Mâl kelimesiyle isim verilmiştir. (138)
Mal sevgisi, hidâyet
veya dalâletin gerçekleşmesine vesile olacak imtihanın
sebebidir.(139)
Artık arifler, malı Allah’a ödünç vermelerinde sadakanın
Rahman’ın eline düştüğünü görürler ve o ödünç
vesilesiyle Rahman’ın kullarına malı sunma vuslatı
gerçekleşir.. (140)
Allah Teâlâ mal ile ve malı onlardan istemekle kulları
imtihan etti.
Hadis-i Kudsi’de Allah, kendisini servet sahibi
olanlarda ihtiyacını arz eden kulun yerine koyarak;
-Ey
Ademoğlu, Ben senden su istedim sen Bana su vermedin ve
Ben, senden yemek istedim, sen Bana yemek vermedin..
buyurdu.
…
O
fitnelerden dördüncüsü evlâd sevgisidir.
Çocuk, babasının sırrı, ciğerinin bir parçası ve ona
eşyanın içinde en yakın olduğu için evlâd sevgisi
kişinin aslında kendisini sevmesidir…
Dolayısıyla Allah, kişiyi kişinin nefsinden çıkan
parçayla, Allah’ın emirlerine riayet edip etmemesi
hususunda imtihan eder.
Hz.
Rasûlullah’ın kızı Hz. Fatıma hakkında;
Eğer Muhammed’in kızı Fatıma da hırsızlık yaparsa onun
da elini kestirirdim…
buyurması delâlet eder.
Ki Hz. Rasûlullah’ın Hz. Fatıma’ya olan sevgisi her
kesin malumudur.
Yine aynı mevzua binaen Hz. Ömer’in oğluna had
vurdurması sonunda Hz. Ömer’in oğlunun ölmesi gibi.
…
Yine bir kadın ve Maiz kendi ihtiyarlarıyla zina suçunu
ikrar edip “Recim” edilerek öldürüldüler.
Yani, Ömer’in evlât sevgisi, kadın ve Maiz’in can
sevgileri Allah’ın kanunlarının icra edilmesine engel
olmadı.
İşte onun içindir ki onların (Kadının ve Maiz’in)
tevbesi olundu mu?.. diye soranlara Allah
Rasûlü:
-Eğer onların tevbesi
(inden dolayı hasıl olan
sevap) bütün ümmete taksim edilirse hepsine yeterli
olur, cevabını buyurdu.
Ey
Aziz!.. Anla!..
Hangi tevbe kendini feda etmekle yapılan tevbeden daha
büyük olabilir?... (142)
Hadis-i Kudsi’de Allah şöyle buyuruyor:
Dünyadaki sevdiklerinden
(bazısının) rûhunu
aldığım halde sabreden îmanlı kullarım için Cennetten
başka mükâfatım yoktur. (143)
Rasûlullah (s.a.v.) :
ALLAH “TEK” dir. Tek’i sever,
buyurmaktalar.
Öyle ise; Allah kendisinden başka hiç kimseyi
sevmemiştir… Zira, Vitr, “O” nun ismidir.
…
Hadis-i Kudsi’de Allah şöyle buyuruyor:
Ey Kur’ân ehli olanlar amellerinizde Tek’liğe riayet
edin.
Kur’ân ehli,
EHLULLAH’dır.
Bil
ki!..
Kur’an gereği hayatını düzenleyenler, Allah’ın koruması
altında olurlar.
Artık sana vasiyetim şudur; amellerinde Tek’liğe
riayet et!..
Mesela; gözlerine sürme çekmeyi irade ettiğinde her bir
gözüne bir veya üç defa sürme çek..
…
Son
lokmanın TEK olmasına riayet et.
Su
içmeyi irade ettiğinde yudumlamanı tekle.. Hatta seni
hıçkırık tuttuğunda, yedi yudum su içersen hıçkırığın
derhal kesilir.
…
Bir
şey anlattığın zaman da üç kere ikrar et!.. Çünkü Allah
Resûlü’nün adeti böyle idi. (146,147)
Ebû
Hureyre (r.a.) diyor ki:
-Halîlim (s.a.v.) bana üç şeyi tavsiye etti…
Dikkat edilirse Allah Resûlü’nün tavsiyesini ÜÇ
yani, TEK’likle bitirmiş.
Allah Resûlü’nün tavsiye ettiği o üç şeyden birisi:
-Vitir
namazını edâ etmeden uyuma… tavsiyesidir. (148)
Ebû
Hureyre (r.a.) rivayetine göre, Allah Resûlü (s.a.v.)
şöyle buyuruyor:
-Allah Teâlâ’nın doksan dokuz, yüzden bir eksik ismi
vardır. Onları kim sayarsa Cennet’e girer.
(149)
O’nun, sana verdiği
nimetlere karşı şükür etmen nasıl nimetlerin artışına
vesile ise, sen de emir ettiklerini uygulamakla “O”nun
sana olan şükrünü artır.
…
Âlemde tam olan hiçbir şey yoktur ki, Allah için
olmasın..
Dolayısıyla da, senden aldığı hiçbir şey yoktur ki
kendisine almasın ve sana verdiği hiçbir şey yoktur ki
“O”ndan olmasın.
Her
şey “O”ndan gelir ve dönüşü de “O”nadır.
(155) |