Say ki gözlerinin arasından bir feryat yükselecek
Unutulacaksın gün gelecek
Elveda bile denmeyecek
Kollarını açacaksın boş kalmış
Bakacaksın semada bir kuş kanatlanmış
Ağlayacaksın
Umutlar köreldikten sonra yakılacak köprüler
Ebem kuşağından kalma bu dertler
Aşk inleyecek bu sefer,aldırmayacaksın
Kör topal sarılacaksın korkak atacaksın adımı
Bileceksin bu şehir onu gizler
Her köşe başında nöbet bekler
Ağlayacaksın
Korkuların esareti olacak mültecilik
Her firari kürkçü dükkanına geri döner
Yaşamaya değer bulacaksın bu sefer
Kaybetmeden kıymet zulüm görmüyor
Olsun diyeceksin sarılacaksın varlığına
Gözleri duvarda mıhlanmış zaten
En çokta bu şehrin ona benzemesi dokunacak
Zor olacak belki ama alışacaksın
Pişmanlık gözlerini açıp kapatınca akşam olacak
Zulmet varlığıma zulüm et aldırma indir şamarı
Nasılsa alışık Osman aldırma ah etmez aman
Kaçıncı deprem bu kaçıncı kaçış
Ve aşkın bir kere yaşanacağını anlayacaksın
Gün gelecek ellerimden çektiğin ellerin, ellerin olacak
Sızlayacaksın korkacaksın en çokta arayacaksın…
Kaybedildiği zaman dönülmüyor yaşananlara geri
Bitti mi diyeceksin her akşam kendi kendine
zulmedercesine
Bitiremeyeceksin, anlayacaksın…
Ve sonra şu son söz patlayacak tokat gibi
Aşk dediğin laf-ı güzaftır…
Anlayacaksın… |