Pek çokları, bizleri insan yapanın ayna nöronlar olduğunu düşünmekte... Beyindeki bu hücreler, sadece bir hareket ortaya koyduğumuzda değil ayrıca aynı hareketin başkaları tarafından gerçekleşmesini gözlemlediğimizde de ateşlenmektedir.
Nörobilimciler, bu “aynalamanın” başkalarının zihnini “oku”yabilen ve onlarla empati kuran bir mekanizma olduğunu düşünmekteler. Bu bir kişinin acısını hissetmemiz, somurtan birisini gördüğümüzde somurtmamız ya da gülen bir yüzü görüp gülümsememiz gibi...
Bu konudaki problem, ayna nöronların varlığı konusunda şimdiye kadar sadece şüphe ve dolaylı kanıtların olması ancak net bir kanıt bulunmaması idi. Ama şimdi, Curren Biology adlı derginin Nisan 2010 sayısında, Kaliforniya Üniversitesi’nden Nörocerrahi, psikiyatr ve Profesörü Dr.Itzhak Fried ve biyodavranış bilimlerinden Roy Mukamel, Fried’in laboratuvarında doktorasonrası çalışmasını yapan bir arkadaşı ve onların meslektaşları insan beynindeki ayna nöronların ilk defa doğrudan tespit edip, kaydettiler.
Araştırmacılar, hem tek hücre aktivitelerini hem de çoklu hücre aktivitelerini, ayna nöronların bulunduğu düşünülen beynin sadece motor bölgesinde değil, ayrıca görsel ve hafızaya ait olan bölgelerinde de kaydettiler.
Ayrıca, araştırmacılar ayna nöronların belirli altkümelerinin bir aksiyonun ortaya çıkışı sırasında aktivitelerini arttırdıklarını ve bir aksiyon sadece gözlemlendiğinde (observed) ise aktivitelerinde azalma olduğunu belirtmekteler.
Bu çalışmanın başında bulunan Roy Mukemal şöyle ifade etmekte: “Bir davranışı gözlemlerken hücrelerin ortaya koyduğu düşük aktivitenin gözlemleyicinin otomatik olarak aynı davranışını gerçekleştirmesini sınırladığını ve bunun da ötesinde, ayna nöronların altkümelerinin, kendi davranışlarımızdan diğer insanların davranışlarını ayırt etmeye yardımcı olduğunu varsayıyoruz.”
Araştırmacılar, Kaliforniya Üniversitesi Ronald Reagan Tıp Merkezi’nde tedavi görmekte olan 21 zorlu epilepsi vakasına sahip hastaların beyinlerinden datalarını elde etmişlerdir.
Hastaların nöbet geçirme durumunu farkedip, olası-potansiyel cerrahi müdahele için kafaiçi derinlikli elektrodlar yerleştirmişlerdir. Elektrodların yerlerinin belirlenmesi sadece klinik kriterlere göre olmuştur; araştırmacılar, hastanın da rıza ile, aynı elektrodları araştırmalarını “desteklemek” için kullanmışlardır.
Deney üç kısımdan oluşmaktadır: Yüz ifadeleri, kavrama, ve bir kontrol deneyi ...
21 hastanın toplamda 1.177 nöron aktiviteleri, hastaların yüz mimik ve kavrama aksiyonlarını hem sergilediklerinde, hem de gözlemlediklerinde kaydedilmiştir. Gözlemleme safhasında, hastalar, bir laptopta gösterilen çeşitli fiilleri gözlemlerler. Aktivite safhasında, hastalara görselolarak sunulan bir kelimeyi fiile dökmeleri istenir. Kontrol deneyinde, aynı kelimeler onlara verilir ama bu sefer bir fiil ortaya koymamaları söylenir.
Araştırmacılar, nöronların hastanın hem bir faaliyeti gerçektirdiğinde hem de bir faaliyeti gözlemlediğinde nöronların ateşlendiğini ya da büyük bir aktivite gösterdiğini tespit ederler.
Tepkimeyi veren ayna nöronlar, tek hücre seviyesinde tepkime veren aynalamanın gerçekleştiği iki nöral sistem olan orta frontal korteks ve orta temporal kortekste yer almaktadır ki bu daha önceleri maymunlarda bile kayıt edilmemişti.
Bu yeni buluş göstermektedir ki, ayna nöronlar insan beyninde, daha önce düşünülenden çok daha fazla bölgede bulunmakta. Eğer değişik beyin bölgeleri değişik fonksiyonlar yerine getirmekte ise — hareket seçiminde orta frontal korteks ve hafıza da orta temporal korteks— araştırma, ayna nöronların diğer insanların fiilerini zengin ve kompleks bir aynalama sağladığını belirtmekte...
Çünkü ayna nöronlar, hem kişinin bir fiil ortaya koyduğunda hem de o fiili gözlemlediğinde ateşlenmekte. Bu “aynalama” diğer insanların duygularının ve niyetlerinin, fillerinin otomatik olarak anlaşılacağı nöral bir mekanizma olduğu düşünülmekte.
“Araştırma, bu eşsiz hücrelerin dağılımının kişinin kendisi ile diğerleri arasındaki bağlamı-ilişkisi daha önceleri düşünülenden çok daha geniş-kapsamlı olduğunu göstermekte”, diyor bu araştırmanın uzman yazarı ve Kaliforniya Üniversitesi Epilepsi Cerrahi Programı direktörü Roy Fried.
Mukemal ise şunları ekliyor: “Bu ayna nöronların işlev bozukluğu hastalıklara örneğin otizm, ki klinik işaretler, sözel ya da sözsüz iletişimde, taklitte ve başkalarına duyulan empatide zorluklara yol açabileceğini de içerebilmekte. Dolayısıyla, ayna nöron sistemini daha iyi anlamamız, bu çeşit hastalıkların tedavisinde daha iyi stratejiler oluşturmamıza yardımcı olabilir.”
Bu makale
http://newsroom.ucla.edu/portal/ucla/ucla-researchers-make-first-direct-156503.aspx ‘den İngilizce’den Türkçe’ye çevrilmiştir. |