Çok şükür
ülkemizde pek yoktur, ama batı ülkelerinde oldukça
yaygın olan alkollü içecekler ve uyuşturucu bağımlılığı
ile oldukça fazla uğraşıyorlar. Bu kavramların uzağında
olduğumuzdan, işletme dersinde bu konuya gelince olayı
anlamamız uzun sürmüştü. Bazıları bunun maneviyat
eksikliğinden olduğunu söylüyorlarsa da akıl eksikliği
olduğu kesin. Ve bu eksiklik kavramı kişinin maddiyatına
ve hayatına da etki ediyor haliyle.
Batı'da
şirketler, uyuşturucu kullanıp kullanmadığını anlamak
sonucu garantili testlere büyük rağbet gösteriyorlar.
İnşaat şirketi
Laing O'Rourke geçen sene yaklaşık 1270 çalışanına
uyuşturucu testi yaptırdı. 115 kişi kanlarında
uyuşturucu madde tespit edildiği gerekçesiyle işten
atıldı. Gelişmiş Batı toplumlarında şirketlerin
çalışanların bağımlılıklarını kontrol altına almak için
sıkça başvurduğu uyuşturucu testleri, yeni bir de pazar
yarattı. Sadece ABD'de şirketlerin yüzde 70'inin bu
testlerden kullandığı belirtiliyor.
Hâlbuki bundan
beş yıl öncesine kadar, Avrupa ülkelerinde bu tür
testler, insan haklarına aykırı kabul edilerek insan
sağlığı ve güvenliğini doğrudan ilgilendiren alanlar
gibi yalnızca kritik görevlerde çalışan kişiler için
yapılıyordu. Ancak bazı personelin düşük iş veriminden
şüphelenen şirket yönetimleri, zamanla testleri rutin
haline getirmeye başladı. Ancak çalışan cephesinde bu
konuda tepkilerin de yoğunluğu artmıyor değil. Çünkü bu
durum göz ardı edilmeyecek derecede özel hayata müdahale
sayılabilir. Bu nedenle işten atılan bir çalışanın,
başka bir işe yerleşmesi ise neredeyse imkânsız.
İngiliz
uyuşturucu testi şirketi Drug Aware'in direktörü Chris
Evans ise konunun sivil haklar boyutundan ziyade
testlerin uygulaması aşamasındaki terslikler ve
aksaklıklar hakkında görüş verdi. Bazı şirketlerde
toplanan örneklerin değiştirildiğini anlatan Evans,
birçok şirketin testleri çalışan verimliliğini ve işe
devamı artırmak için yararlı bulduğunu söyledi.
Uyuşturucu testi
şirketleri aslında 2000'li yılların başına kadar iki
farklı pazara hizmet veriyordu. Medikal ve kriminal
olayları inceleyen kuruluşlar, birkaç yıl öncesine kadar
sektörün başat müşterisi pozisyonundaydı. Ancak
günümüzde onların yerini iş dünyası aldı. İngiltere'de
yapılan bir araştırmaya göre şirketlerin yüzde 22'si
geçen yıl çalışanlarına uyuşturucu ve alkol testi
yaptırdı. Yüzde 9'luk oran da bu uygulamaya geçmeyi
planladığını açıkladı. Rapora göre test sonuçları
çalışanların yüzde 31'inin alkol yüzde 15'inin ise
uyuşturucu bağımlısı olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmalar yalnızca 2006 yılında İngiltere'deki
çalışanlarının yüzde 10'nun bir veya birkaç kez
uyuşturucu kullandığını gösteriyor.
Uyuşturucu
kullanımının profesyonel hayata yansıması ise kişinin
kariyerini noktalamasına neden olacak kadar ciddi
sonuçlar doğuruyor. 2004 yılında uyuşturucu kullanan
çalışanlar üzerinde yapılan bir araştırma, madde
bağımlılığının kötü performans, üretkenlikte azalma ve
işe gelmemeye sebep olduğunu kanıtlamış. İşverenin bu
konuya toleransı ise yok denecek kadar az. Ancak,
çalışanlarını tedavi sürecinde destekleyen şirketler de
var.
İngiltere'nin en
büyük uyuşturucu test şirketi Concateno'nun yöneticisi
Fiona Begley'e göre pazarın büyümesi sevindirici olduğu
kadar korkutucu da. Çünkü birçok çalışanının mutsuz iş
yaşamından uzaklaşmak için başvurduğu bu yöntem, sonunda
ölüme kadar gidiyor. Teknolojinin gelişmesiyle beraber
testlerin çok daha kolay uygulandığını anlatan Begley,
neticenin beş dakika içinde alınarak hangi maddenin
kullanıldığının tespit edilebildiğini söylüyor.
Ama burada
övünülecek olan teknolojiyle testlerin ne kadar basit
yapılabildiği değil, uyuşturucu kullanımının
azaltılmasıdır. İyi ki bu tip sorunlar bizde çok az.
Temennimiz, bunun artmaması ve teknolojiyi bu konuda ne
kadar güzel kullandığımızla ilgili sevinç
yaratmamasıdır.
|