Kimileri evrendeki en karmaşık nesnenin insan beyni
olduğuna ve beynin yarattığı en karmaşık yapının da
bilgisayar olduğuna inanıyor. Şimdi size bu doğru
değilse nedir diye sorsam cevap verebilir misiniz?
Bilgisayarın kullanımından bahsetmiyoruz tabi ki.
İşlemcisinden, kısa zamanlı belleğinden, hafıza
deposuna, takılınca hemen uyum sağladığı çevre
birimlerine ki bunlar kamera, yazıcı vesaire diye
bildiğiniz aletlerdir; adeta telepati yeteneğine
benzetebileceğimiz internet ortamına kadar geldikten
sonra. Bunların daha altında olan anakart, işlemci ve
diğer parçaların üzerinde bulunan çiplerden,
bobinlerden, transistor lere kadar insek. Bunların ne
işe yaradığı, kaç birim olduğunun nerden bilindiği
vesair durumlardan hiç haberimiz yok. Yani bilgisayar
sandığınızdan çok çok daha karmaşık kompleks bir
yapıdır.
Keza
beyin de öyle. Beyin hakkında araştırmalar sonucunda
bulunanlar buz dağının görünen kısmı kadardır, belki de
daha az. Buna rağmen bilgisayar kullanılarak bir beyin
yapılacağını duysanız ne derdiniz?
İsviçreli bir grup sinirbilimci ve bilgisayar
mühendisleri işi daha da ileriye götürüp, beyin üreten
bir bilgisayar geliştirmeyi tasarlıyorlar. IBM ile
birlikte çalışan araştırmacılar ilk aşamada sıçanın
neokortikal kolonunun bir bilgisayar modelini
oluşturmaya çalışıyorlar. Yaklaşık 10,000 hücreden
oluşan tek bir devre olan bu kolonda her bir hücrenin
binlerce bağlantısı olabiliyor. Sıçan beynindeki
bilgiler, saniyede 22 trilyon işlem yapabilen, IBM’nin
Blue Gene (Mavi Gen) bilgisayarına yükleniyor.
Bu
ilk model yalnızca sinir hücrelerindeki elektriksel
etkinliği saptamakla birlikte, gelecekte üretilecek
modellerin beyindeki kimyasalları da içermesi
bekleniyor. Düşüncenin elektrikle kimyanın bir bileşimi
olduğu sanıldığından, her iki unsuru da içeren bir
modelin özellikle ilgi çekeceğine inanılıyor. Zamanla,
daha incelikli benzeşimlerin oluşturulması ve bilgisayar
teknolojisinin daha da geliştirilmesiyle, sıçan beyninin
tümden kopyalanması ve ardından da aynı işlemlerin insan
beynine uygulanması bekleniyor.
Eleştirmenler sinir hücreleri konusundaki bilgilerin
henüz çok yetersiz olduğuna, bu yüzden de beynin
eksiksiz bir bilgisayar kopyasını oluşturmanın düşten
öteye geçemeyeceğine dikkat çekiyorlar. Ancak projeye
önderlik eden İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nden
yapılan açıklamada, elinde işe koyulmaya yetecek denli
veri bulunduğuna inanılıyor ve öncelikli hedefin
neokortikal kolonun içyüzünü kavramak olduğuna parmak
basılıyor.
Benim sevindiğim nokta buradan yola çıkılarak beyinsel
hastalıklara karşı birtakım gelişmeler olabilmesidir.
Kaynak:
Hürriyet Bilim |