Bilişim bilgi ve bilginin otomatik olarak işlenmesiyle
ilgili bir yapısal bilim dalıdır. Bilişim kelimesi
bilmek fiilinin bir türevi olan bilişmek fiilinden
türetilmiş bir kelimedir ve ilk kez Aydın Köksal
tarafından kullanılmıştır.
İskandinav ülkelerinde bilişim biliminin karşılığı
olarak “datalogi” terimi kullanılmaktadır. Veri işleme
ve bununla ilgili iş alanları için genel bir kavram
olarak İngilizce "information technology" (IT) yerine
Türkçede bilişim teknolojisi (BT) kullanılmaktadır.
Matematiğe benzer şekilde bilginin, özellikle elektronik
makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde
işlenmesi bilimidir. Bunun yanı sıra bilişim bilimi,
bilgi işlemlerinde uygulanabilen (soyut) matematiksel
yapıları da inceler.
Amacı ve görevi bir yandan (saf matematiğin alt dalı
olarak) temel matematiksel kuramlar üretmek, ikinci
olarak -yardımcı bilim şeklinde- tüm diğer uzmanlık
dallarının nesnelerini ve süreçlerini çözümleyip soyut
matematiksel yapılara ve algoritmalara dönüştürmek ve
üçüncü olarak soyut matematiksel yapıların
aktarılabileceği, saklanabileceği ve algoritmalarla
otomatik olarak işlenebileceği matematiksel makineleri
tasarlamaktır.
Bilişim biliminin kökleri, matematik, fizik ve
elektrotekniktedir. Bir mühendislik alanı olarak
bilişim, verileri aktarabilen, depolayan ve algoritmalar
yardımıyla verileri işleyebilen matematiksel makineler
tasarlar.
Bilişim çağdaş yaşamın her alanında kendine yer edinmiş
durumdadır. Ve internetin yoğun kullanımı bu gelişmeyi
güçlendirmiştir. Bilgisayarların dünya çapında ağlaşması
firmaların iletişiminde, lojistikte, medyada, ev
yaşamında ve daha birçok başka alanda devrim niteliğinde
değişimler yaratmıştır. Bilişim, fark edilmese de
çamaşır makinesi, buzdolabı, fotoğraf makinesi, müzik
sistemleri gibi pek çok aygıttaki gömülü vasıtasıyla
günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir.
Bilgisayarlar büyük veri yığınlarını kısa sürede
yönetebilir, depolayabilir, paylaşabilir ya da
işleyebilirler. Bunu sağlayabilmek için karmaşık donanım
ve yazılım sistemleri gereklidir. Bu sistemlerin
tasarımı ve geliştirilmesi de bilişim biliminin
araştırma alanına girer.
Bilgisayar sistemlerinin sağladığı fayda işlemleri büyük
veri yığınlarına yüksek bir hızda uygulayabilmeleridir.
İnsan zekâsı buna karşılık bilişsel algılama (örneğin
eksik bilgi ile karar alabilme, şekil, yüz vb. tanıma)
bakımından bilgisayarlara göre çok daha üstündür. Buna
benzer konular yapay zekâ alanında araştırılmaktadır. Bu
araştırma alanlarının bazılarında önemli sonuçlar elde
edilmiş olsa da henüz insan zekâsının tam bir
simülasyonundan söz etmeye imkân yoktur. Yalnızca şu an
bazı hava alanlarında kullanılan ve uydu destekli yüz
tanıma sistemlerinin deneme sürümlerinin olduğunu
biliyoruz.
Yazılım elemanları:
Sistem Yazılımları (örneğin: windows’lar)
İş (Sektörel) Uygulamalar
Cihaz Taklitçileri (Emulatörler)
Ortam ilişkili Yazılımlar
Cihaz ilişkili Yazılımlar
Ve birçok alanda geliştirilebilecek yazılımlar.
Bu bağlamda bilgisayarların sadece bilişim kavramını
oluşturan girdi noktalarından birisi olduğunu
söyleyebiliriz. Ve aklımızda bulunması gereken,
bilgisayar ile bilişim kavramlarının farkını ortaya
koyan çok güzel bir cümleyle yazıyı noktalıyoruz.
“Bilişim biliminin bilgisayarla ilgisi, astronominin
teleskopla ilgisi kadardır.”
Edsger W. Dijkstra
Not:
Aydın Köksal hakkında:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Ayd%C4%B1n_K%C3%B6ksal
Edsger W. Dijkstra hakkında:
http://www.cs.utexas.edu/~EWD/ |