SAF MADDE:
Kendisinden
başka madde
bulundur-mayan
maddelere denir.
ELEMENT:
İçerisinde tek
cins atom
bulunduran
maddelere denir.
Yani
elementlerin
yapı yaşı atom-lardır.
BİLEŞİK:
En az iki farklı
cins elementin
belirli
oranlarda bir
araya gelerek,
oluşturdukları
yeni özellikteki
maddeye denir.
Yani
bileşiklerin
yapı taşı
moleküldür.
MOLEKÜL:
İki veya daha
çok atomun bir
araya gelerek
oluşturduğu atom
gruplarıdır.
Elementler :
Aynı cins
atomlardan
oluşan, fiziksel
ya da kimyasal
yollarla
kendinden daha
basit ve farklı
maddelere
ayrılamayan saf
maddelere
element denir.
Bir elementi
oluşturan bütün
atomların
büyüklükleri ve
atomların
arasındaki
uzaklık aynıdır.
Fakat bir
elementin
atomları ile
başka bir
elementin
atomlarının
büyüklükleri ve
atomların
arasındaki
uzaklıkları
farklıdır. Aynı
elementten
yapılan farklı
maddeler de aynı
cins atomlardan
oluşurlar.
Elementi
oluşturan
atomların
birbirine olan
uzaklığı
elementin katı,
sıvı ve gaz
haline göre
değişebilir.
Canlı ve cansız
varlıkların
tamamı
elementlerden
oluşurlar.
Elementlerin
Özellikleri :
1- En küçük yapı
birimleri
atomlardır.
2- Aynı cins
atomlardan
oluşurlar.
3- Kendinden
daha basit ve
farklı maddelere
ayrılamazlar.
4- Saf
maddelerdir.
5- Sembollerle
gösterilirler.
Element
Çeşitleri :
Atomik Yapıdaki
Elementler :
Bazı elementleri
oluşturan aynı
cins atomlar
doğada tek
başlarına
bulunurlar.
Böyle atomlara
sahip
elementlere
atomik yapılı
elementler
denir. Atomik
yapılı
elementlerin en
küçük taneciği
atomlardır.
Demir, bakır,
alüminyum,
çinko, kurşun,
altın gibi
elementler
atomik
yapılıdır.
Moleküler
Yapıdaki
Elementler :
Bazı elementleri
oluşturan aynı
cins atomlar
doğada ikili
(veya daha fazla
sayıda atomdan
oluşan karmaşık
yapılı) gruplar
halinde
bulunurlar.
Böyle atomlara
sahip
elementlere
moleküler yapılı
elementler
denir. Moleküler
yapılı
elementlerin en
küçük taneciği
moleküllerdir.
ELEMENTLER VE
SEMBOLLERİ:
Günümüzde
bilinen 118
element vardır.
Bu elementlerin
92 tanesi doğada
bulunurken geri
kalanı da
laboratuarlarda
elde edilen
yapay
elementlerdir.
Elementler
sembollerle
gösterilir ve
her elementin
kendine özgü
sembolü vardır.
Element sembolü
yazılırken;
• Sembol tek
harfli ise büyük
harfle yazılır.
• Sembol iki
veya üç harfli
ise ilk harf
daima büyük,
diğer harfler
küçük yazılır.
(Sembollerin iki
veya üç harften
oluşmasının
nedeni, bazı
elementlerin baş
harflerinin aynı
olmasıdır).
Elementlerin
sembollerle
gösterilmesinin
nedeni, bütün
Dünya’da ortak
bir bilim dili
oluşturmak,
bilimsel
iletişimi ve
yazımlarını
kolaylaştırmaktır.
Elementlerin
bütün Dünya’da
kullanılan
sembolleri aynı
olmasına rağmen
isimleri dillere
göre farklıdır.
(Türkçe, Rusça,
Çince, Japonca
da element
isimleri farklı
olmasına rağmen
sembolleri
aynıdır).
Elementler ilk
bulunduklarında
bir kısmına
elementlerin
özelliklerini
belirten bir
isim (hidrojene
Latincede su
üreten anlamına
gelen hydro–genes,
oksijene
Latincede asit
yapan anlamına
gelen oxygenium,
fosfora
Latincede ışık
veren phosphorus),
bir kısmına
elementi bulan
bilim adamının
ismi (Albert
Einstein–Aynştaynyum–Es,
Gregor Mendel–Mendelevyum–Md,
Rutherford–Rutherfordiyum–Rf,
Andre Marie Curi–
Küriyum–Cm), bir
kısmına gezegen
ve yıldızların
isimleri
(Neptün–Neptünyum–Np,
Plüton–Plütunyum–Pu,
Uranüs–Uranyum–U),
bir kısmına da
çeşitli kıta,
şehir ve ülke
isimleri
(Avrupa–Europyum–Eu,
Amerika–Amerikyum–Am,
Kaliforniya–Kaliforniyum–Cf,
Fransa–
Fransiyum–Fr)
verilmiştir.
Elementlerin
sembolleri
belirlenirken,
elementlerin
Latince
isimlerinin ilk
veya ilk iki
(üç) harfi
kullanılmıştır.
Tabloda ilk 20
elementin,
numaraları,
adları ve
sembolleri
gösterilmiştir.
Bunları
öğreniniz.
Elementler
sembollerle
gösterilir fakat
sembollerden, o
elementin atomik
yapıda mı,
moleküler yapıda
mı olduğu
anlaşılmaz.
Moleküler yapıda
olan
elementlerin kaç
atomdan
oluştuğunun
anlaşılması için
formüller
kullanılır:
Örneğin
hidrojen,
oksijen ve iyot
elementleri iki
atomludur.
Kükürt 8, fosfor
ise 4 atomludur.
Bazı
elementlerin
sembol ve
formülleri
İsimleri ve
formülleri
verilen
bileşiklerde
hangi elementten
kaç tane
bulunduğunun
gösterimi
Elementlerin
Kullanım
Alanları ve
Özellikleri :
1- Hidrojen (H)
:
• İlk olarak
1776 yılında
Henry Cavendish
tarafından
keşfedilmiştir.
• Hidrojen ismi
ise Antoine
Lavoisier
tarafından
verilmiştir.
• Bilinen
renksiz en hafif
gazdır.
• Suyun,
canlıların ve
petrol gibi
birçok maddenin
yapısında
bulunur.
• Roket yakıtı
olarak
kullanılır.
2- Helyum (He) :
• 1868 yılında
Fransız Pierre
Janssen ve
İngiliz Norman
Lockyer
birbirinden
bağımsız olarak
helyumu
keşfetmişlerdir.
• 1908 yılında
Heike Kamerlingh
Onnes ilk sıvı
helyumu elde
etmiştir.
• Helyum
atmosferde çok
az miktarda
bulunur.
• Güneş’te ve
diğer
yıldızlarda bol
miktarda
bulunur.
• Renksiz bir
gazdır.
• Zeplin ve
balon gibi hava
taşıtlarının
şişirilmesinde,
roket
yakıtlarının
sıkıştırılmasında
kullanılır.
(Havadan daha
hafif gaz olması
nedeniyle).
3- Lityum (Li) :
• İlk olarak
1817 yılında
Johann Arvedson
tarafından
keşfedilmiştir.
• Gümüşümsü gri
metalik renkte
bulunan katı bir
elementtir.
• İlaçlarda, pil
üretiminde,
seramik ve cam
yapımında
kullanılır.
4- Berilyum (Be)
:
• 1828 yılında
birbirlerinden
bağımsız olarak
Friedrich Wöhler
ve Antony Bussy
tarafından elde
edilmiştir.
• Gri renklidir
katıdır.
• Uçak ve uzay
araçlarının
yapımında
elektrik ve ısı
iletkeni olarak
kullanılır.
5- Bor (B) :
• 1808 yılında
Humphry Davy,
Gay–Lussac ve
Thenard
tarafından ilk
defa elde
edilmiştir.
• Oda
koşullarında
katı halde
bulunur.
• Isıya
dayanıklı renkli
cam imalatında,
seramiklerde ve
roket
yakıtlarında
kullanılır.
6- Karbon (C) :
• Saf haldeyken
karbon, elmas,
grafit, is,
kömür gibi (4
tane allotropu
vardır) birçok
çeşitli
maddelerde
bulunur.
• Grafitin
yapısı siyah,
elmasın yapısı
ise renksiz bir
katıdır.
• Yeryüzünde
kömür, petrol,
doğal gaz gibi
maddelerin ve
canlıların
yapısında
bulunup canlılar
açısından çok
önemlidir.
7- Azot (N) :
• Azot ilk
olarak 1772
yılında Daniel
Rutherford
tarafından
keşfedildi.
• Renksiz ve
kokusuz bir
gazdır.
• Canlılar için
gerekli temel
elementlerden
biridir.
• Sıvı azot
soğutma amacıyla
kullanılır.
• Bazı azot
bileşikleri
tarımda gübre
olarak
kullanılır.
8- Oksijen (O) :
• Oksijen ilk
olarak 1774
yılında Joseph
Priestley ve
Carl Wilhelm
Scheele
tarafından
keşfedilmiştir.
• 1781 yılında
Lavosier,
oksijenin havada
bulunan ve
yanmaya etki
eden bir madde
olduğunu
keşfetmiştir.
• Renksiz bir
gazdır.
• Canlıların
yaşaması için
gerekli temel
elementtir.
• Dalgıçların ve
astronotların
solunum
yapmaları için
kullandıkları
oksijen
tüplerinde
bulunur.
9- Flor (F) :
• İlk defa 1886
yılında Henri
Moissan
tarafından elde
edilmiştir.
• Açık sarı
renkli bir
gazdır.
• Diş macunları
ve
deodorantların
yapısında
bulunur.
• Buzdolabı ve
klimaların
soğutma
sisteminin
çalışmasında
kullanılır.
10- Neon (Ne) :
• Neon 1898
yılında William
Ramsay ve Morris
Travers
tarafından
keşfedilmiştir.
• Renksiz bir
gazdır.
• Renkli reklam
panolarının
aydınlatılmasında
ve televizyon
tüplerinde
kullanılır.
11- Sodyum (Na)
:
• Sodyum ilk
olarak 1877
yılında Humphrey
Davy tarafından
elde edilmiştir.
• Yumuşak,
kaygan bir metal
olup gümüşümsü
beyaz renkli bir
katıdır.
• Doğada en çok
sofra tuzunun
(sodyum
klorürün)
yapısında
bulunur.
• Kağıt, gıda,
tekstil, kimya,
sabun, cam ve
metal gibi bir
çok endüstriyel
kullanılır.
12- Magnezyum
(Mg) :
• 1755 yılında
İngiltereli
Joseph Black
tarafından ilk
olarak
keşfedilmiştir.
• Gümüşümsü
beyaz renkli bir
metaldir.
• Oda
koşullarında
katı halde
bulunur.
• Hafif bir
metal olduğu
için hava
taşıtlarının
yapımında
kullanılır.
• Kurutulmuş
meyvelerde
bulunur.
13- Alüminyum
(Al) :
• 1827 yılında
Wohler
tarafından
bulunmuştur.
• Alüminyum
yumuşak ve hafif
bir metaldir.
• Mat, gümüşümsü
renkli bir
katıdır.
• Mutfak araç
gereçlerinin,
elektrik
kablolarının ve
içecek
kutularının
yapımında
kullanılır.
14- Silisyum
(Si) :
• Silisyumun ilk
keşfi 1824
yılında
Berzelius
tarafından
gerçekleştirilmiştir.
• Yeryüzünde en
fazla bulunan
elementlerden
biridir.
• Koyu gri
renkli bir
katıdır.
• Kumda, kilde,
cam yapımında ve
yapı
malzemelerinde
bulunur.
15- Fosfor (P) :
• Fosfor ilk
olarak 1669
yılında Hennig
Brand tarafından
keşfedildi.
• Fosfor
renksiz, beyaz,
kırmızı ve siyah
renklerinde
bulunabilir.
• Oda
koşullarında
katı halde
bulunur.
• Canlıların
sinir ve kemik
dokularında
görevlidir.
• Suni gübre
yapımında
kullanılır.
16- Kükürt (S) :
• Kükürt, antik
çağda bilinen
dokuz elementten
biriydi.
Kükürdün
kimyasal bir
element olduğunu
1777’de
Lavoisier ortaya
attı. 1810
yılında Gay
Lussac ile
Thenard
tarafından
deneysel olarak
doğrulandı.
• Sarı renkli
tatsız, kokusuz
bir maddedir.
• Oda
koşullarında
katı halde
bulunur.
• Isı ve
elektriği iyi
iletemez.
• Barut ve
sülfürik asit
yapımı ile kuru
meyvelerde
mikrop öldürücü
olarak
kullanılır.
17- Klor (Cl) :
• Klor ilk
olarak 1774
yılında Carl
Wilhelm Scheele
tarafından
keşfedildi. 1810
yılında ise
Humphry Davy
tarafından
bugünkü ismi
verildi.
• Sarı–yeşil
renkli zehirli
bir gazdır.
• Doğada en çok
sofra tuzunun
yapısında
bulunur.
• İçme sularında
mikrop öldürücü
olarak bulunur.
18- Argon (Ar) :
• 1785 yılında
havada argon
olduğu ilk defa
Henry Cavendish
tarafından iddia
edilmiş ve 1894
yılında Lord
Rayleigh ve
William Ramsay
tarafından
keşfedilmiş.
• Kokusuz ve
renksiz bir
gazdır.
• Ampullerde ve
flüoresan
tüplerinde
kullanılır.
19- Potasyum (K)
:
• Potasyum ilk
olarak 1807
yılında Humphrey
Davy tarafından
elde edilmiştir.
• Gümüşümsü
beyaz renkli bir
katıdır.
• Sıvı deterjan,
gübre, barut,
cam ve lens
yapımında
kullanılır.
20- Kalsiyum (Ca)
:
• İlk olarak
1808 yılında
Berzelius ve
Pontin
tarafından, daha
sonra saf olarak
ilk defa Humphry
Davy tarafından
elde edilmiştir.
• Gümüş gibi
parlak ve beyaz
renkli bir
katıdır.
• Çimento, alçı,
kireç gibi
maddeler ile
dişlerin ve
kemiklerin
yapısında
bulunur.
21- Gümüş (Ag) :
• Gümüş
elementinin
keşfi tam olarak
bilinmemekle
birlikte altın
ve bakır
elementlerinden
sonra
keşfedilmiştir.
Gümüşün MÖ 2500
yıllarında
Çinliler ve
Persler
tarafından
kullanıldığı
belirtilmiştir.
• Parlak, beyaz
renkli bir
katıdır.
• Süs eşyası
yapımında, diş
dolgusu
(amalgam)
yapımında
kullanılır.
22- Altın (Au) :
• Tarihte
bilinen
kayıtlara göre
Mısır
hükümdarları
zamanında MÖ
3200 yıllarında,
altın
darphanelerde
eşit boyda
çubuklar halinde
çekilerek para
olarak
kullanıldı.
• Yumuşak,
parlak sarı
renkli bir
katıdır.
• Süs eşyası
yapımında
kullanılır.
23- Cıva (Hg) :
• Cıva çok uçucu
bir element
olduğu için oda
sıcaklığında
kolayca
buharlaşabilir.
• Gümüşümsü gri
renkli bir
sıvıdır.
• Zehirli bir
elementtir.
• Herhangi bir
yüzeye cıva
döküldüğü zaman
üzerine toz
kükürt
dökülmelidir.
• Diş dolgusu
(amalgam)
yapımında ve
termometrelerde
kullanılır.
24- Bakır (Cu) :
• Tarihte ilk
defa 10.000 yıl
kadar önce
Kıbrıs’ta
rastlanmıştır.
• Turuncu renkli
yumuşak bir
katıdır.
• Mutfak ve süs
eşyası yapımında
kullanılır.
25- Nikel (Ni) :
• Nikel elementi
ilk olarak 1751
yılında Axel
Fredric
Cronstedt
tarafından
keşfedilmiştir.
• Gümüşümsü
parlak renkli
bir katıdır.
• Arabaların
kaplamalarında,
musluklarda ve
paslanmaz
tencere
yapımında nikel
kullanılır.
26- İyot (I) :
• İyot elementi
ilk kez Bernard
Courtois
tarafından 1811
yılında
keşfedilmiştir.
• Parlak,
menekşe–siyah
renkli bir
katıdır.
• Deniz
ürünlerinde ve
iyotlu sofra
tuzlarında bol
miktarda
bulunur.
27- Çinko (Zn) :
• Çinko elementi
1746 yılında
Andreas Maggart
tarafından
keşfedilmiştir.
• Mavimsi, açık
gri renkte,
kırılgan bir
katıdır.
• Mutfak
eşyalarının ve
pilin yapımında
kullanılır.
28- Demir (Fe) :
• Demir
metalinin keşfi
tam olarak
bilinmemektedir.
• Grimsi parlak
renkli bir
katıdır.
• Element
halindeki saf
demir
dövülebilir,
ince tel ve
levha haline
getirilebilir.
• İnşaat
malzemesi ile
günlük hayatta
kullanılan bazı
eşyaların
yapımında
kullanılır.
• Marul ve
pekmez gibi
besinlerle kanın
yapısında
bulunur.
29- Kalay (Sn) :
• MÖ 3000
yıllardan beri
kullanılan bir
elementtir.
• Gümüşümsü
parlak renkli
bir katıdır.
• Mutfak eşyası
yapımında ve
metallerin
kaplanmasında
kullanılır.
30- Kurşun (Pb)
:
• Keşfi tam
olarak
bilinmemektedir.
• Mavimsi–beyaz
renkte bulunan
bir katıdır.
• Yumuşak, ağır,
zehirleyici,
kolay
dövülebilen bir
maddedir.
NOT : 1-
Elementi
oluşturan
taneciklerin
renkleri,
elementlerin
renkleriyle aynı
olmayabilir.
Taneciklerin
renkleri yoktur.
Tanecikler bir
araya gelerek
elementleri
oluşturduklarında
yani elementler
görünür boyuta
ulaştıklarında
renkli
görünürler.
2- Farklı
maddeler de aynı
elementlerden
oluşabilir yani
farklı
maddelerde aynı
cins elemenler
bulunabilir.
Ispanak ve
bezelyede
bulunan demir
atomlarıyla,
demir parçasında
bulunan demir
atomları aynı
atomlardır.
3- Doğada
bilinen 118
element olmasına
rağmen bu
elementler
farklı
şekillerde bir
araya gelerek
milyonlarca yeni
madde yani
bileşik elde
edilir.
Doğada
Kullanılan
Elementlerin
Benzerliği :
Doğadaki canlı
ve cansız
varlıkların
tamamı
elementlerden
oluşur. Canlı
varlıkları
oluşturan
elementlerden
bir kısmı aynı
zamanda
yeryüzünün
yapısını da
oluşturur. Aynı
elementlerden
oluştukları
halde canlı
vücudu, yeryüzü
veya diğer
maddelerin
yapısı arasında
farklılıkların
bulunmasının
nedeni, canlı
vücudunu,
yeryüzünü veya
diğer maddeleri
oluşturan
elementlerin
farklı sayı,
çeşit ve
şekillerde
dizilmesidir.
Canlı Vücudunu
Oluşturan
Element
Çeşitleri ve
Bunların
Oranları :
• Oksijen → % 65
• Karbon → % 18
• Hidrojen → %
10
• Azot → % 3
• Kalsiyum → % 2
• Fosfor → % 1,1
• Potasyum → %
0,35
• Kükürt → %
0,25
• Sodyum → %
0,15
70 Kg Kütleli
İnsandaki
Elementlerin
Miktarları :
Yeryüzünde
Bulunan
Elementlerin
Oranları :
• Oksijen → %
46,6
• Silisyum → %
27,7
• Alüminyum → %
8,1
• Demir → % 5,0
• Kalsiyum → %
3,6
• Sodyum → % 2,8
• Potasyum → %
2,6
• Magnezyum → %
2,1
Kaynak;
http://www.fenokulu.net
Hazırlayan:Kayseri
Mithatpaşa
İlköğretim Okulu
Fen ve Teknoloji
öğretmeni Murat
ÜSTÜNDAĞ |