“Ey bizim canımıza can olan (Allah)!
Varlıklarımızı, fâni sûretle gösteren vücûd-i mutlak
sensin.
Hareketimiz de varlığımız da senin vergindir.
Varlığımız senin îcadındır.
Biz ney gibiyiz, bizdeki nağme senden.
Biz dağ gibiyiz, bizdeki sadâ senden.
Nimetlerini ve ihsanlarını bizden esirgeme!
Ey Allah'ım! Yüz binlerce tuzak ve yem var
Bizler de aç kalmış haris kuşlar gibiyiz.
Her birimiz birer doğan bile olsak,
Her an yeni bir tuzağa tutuluyoruz.
Sen bizi hep tuzaktan kurtarıyorsun
Biz yine bir tuzağa doğru gidiyoruz.
Bize, bizim işlerimize bakma
Kendi büyüklüğüne, kendi cömertliğine bak!
Sen bize bu isteği, karşılıksız verdin
Hadsiz, hesapsız ihsanlarda bulundun.
Ezelde bağışladığın şu irfan damlasını, denizlerine
ulaştır.
Ey yardım dileyenlerin yardımcısı, bize hidayet ver.
Kerem ederek hidayet ettiğin kalbi azdırma.
Sen yardım etmezsen, işimiz gücümüz ancak
kargaşalıktır.
Kötü kazaları üstümüzden esirge
Bizi sana razı olan kardeşlerden ayırma
!”
Hz. Mevlana Celâleddin-i Rumi (k.s) |