İnternet kullanımında Avrupalı mıyız?
Volkan Tolga
 

Özelleşmiş olsa bile halen “tekel” çukurunda olan internetimizi savunanların sayısı çığ gibi büyüyor. Lakin, bu duruma etki edecek bir gelişme göremiyoruz. TTNET tekelinde olan internet fiyatları, hızları ve fazlaca doldurulan (!) kotaları izlemekten ve ödemekten başka bir çaremiz yok gibi görünüyor ayrıca… Kapitalizme karşı çıkan sosyalizmi burada çok iyi anlamaya başlıyoruz değil mi? Ama buna izin veriliyor, ses edilmiyor ya da edilemiyor.

Kotalı kullanıcılar, gecenin 4.30 ‘unda internete girmekle itham ediliyor. Efendim kotayı doldurmuşlar. Hem de bu saatte internete girerek… Ayrıca, öğrenci fiyatı diye 30 TL’ lik sözde düşük ücretli faturaları hesaplarken öğrenciler için bu miktarın ne anlama geldiğini bilmiyorlar Mı, yoksa umurlarında mı değil? Cevabı siz verin.

Fakat, bizler bilinçlenip birleşince bir gün bu tekeli ortadan kaldırıp özgür ve eşit bir sistemi getirtmeliyiz. Çünkü ne kadar da özensek (!) bile Avrupalı değiliz. Onların halihazırda ellerinde olan hakları çabalayarak almak zorundayız, ama toplumda böyle bir birleşme göremiyorum ya da çok yavaş. Ama genç nesil yakında her şeyi değiştirecektir; bunu merakla bekliyorum.

Parasını bizim ödediğimiz kurumların ne zaman bizim tarafımızdan yönetileceğini görmeyi çok arzuluyorum. Peki, kim bunu arzulamıyor? Avrupalı! Çünkü zaten sahipler bu haklara. Avrupa ile aramızdaki fark kapansa da hala belirgin çizgiler var. Nedir bunlar bir bakalım.

Avrupa Pazar Araştırma Enstitüsü (EITO)'ya göre, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde internet erişiminden sağlanan gelirler, yüzde 10'dan fazla artış gösterdi. Telefonla sınırsız konuşma tarifeleri ve çevrimiçi video satışları, pazarı canlandırıyor.

Almanya, yüzde 25 ile Avrupa Birliği'ndeki en büyük pazar konumunda. Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ile işbirliği yapan EITO'nun bilgileri, kişisel internet erişiminden sağlanan gelirlerin, 2008'de Avrupa Birliği'nde (AB) geçen yıla göre yüzde 10,2 artış sağlayarak 33,7 milyar Euro'ya ulaştığını gösteriyor. EITO Başkanı Bruno Lamborghini, "Yenilikçi ek hizmetler ve düşen fiyatlar, erişim pazarının güçlü gelişim göstermesine yardımcı oluyor. Günümüzde hızlı internet bağlantısı, telefonla düşük fiyatlı sınırsız konuşma paketi veya filmler ve müzik için online sipariş hizmeti ile birlikte sunuluyor." diyor.

Avrupa Alternatif Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (ECTA)'nin Avrupa'da hızlı internet kullanımı ile rekabeti inceleyen raporuna göre, internet yaygınlık hızının artırılması için düzenleyici kurumların rekabeti ve fiber erişimi desteklemesi gerekiyor. Hazırlanan raporda, Avrupa'da hızlı internet abone sayısının 100 milyona ulaştığı ortaya konuyor. Ancak, çalışmada, 10 MB/sn’den daha yüksek hızlı internet hizmetlerinin, neredeyse tamamının alternatif işletmeciler tarafından verildiği, yerleşik işletmecinin bu hizmetlerde payının çok düşük olduğu vurgulanıyor. Raporda, İsveç gibi hızlı internet konusunda öncü olan ve her on kişiden birinin hızlı internet abonesi olduğu bir ülkede bile, yüksek hızlı internet hizmetlerinin yüzde 70'inin alternatif işletmeciler tarafından sağlandığı ortaya konuyor.

ECTA, raporda, hızlı internet aboneliğinin yaygınlaşması için, rekabetin geliştirilmesi ve fiber erişimine öncelik verilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Rapordaki verilere bakıldığında Türkiye çok gerilerde kalıyor. Avrupa'da her on kişiden biri yüksek hızlı internet hizmeti (10 MB üstü) alabiliyorken, Türkiye'de abonelere sunulan en yüksek hız paketi 4 MB'yi geçmiyor.

Avrupa'da internet yaygınlık oranı yüzde 30'lara ulaşırken Türkiye'de bu oran yüzde 6. Avrupa'da hızlı internet hizmetlerinin yüzde 17'si alternatif işletmecilerin kendi altyapıları üzerinden sunulurken, Türkiye'de böyle bir alternatif mevcut değil. Avrupa'daki rakamlara yetişebilmek için öncelikli olarak Veri Akış Erişimi ve Yerel Ağın Paylaşıma Açılmasının etkin olarak uygulanması ve bu sayede piyasanın rekabet edilebilir duruma getirilmesi yönündeki ilk adımların atılması gerekiyor. Avrupa'da internet hizmetlerinin yüzde 83'ü DSL, yüzde 15'i kablo, yüzde 1'i ise fiber erişim ile veriliyor. Türkiye'de ise, yüzde 99,15'i DSL, yüzde 0,85'i kablo altyapısı ile sağlanıyor. Piyasanın rekabete açılması için kablo şebekesinin etkin olarak kullanılması gerekiyor.

Serbest Telekomünikasyon İşletmeleri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu: "Avrupa'ya yetişebilmemiz için, hızlı internet alanında rekabet hızla artırılmalı. TTNet'in yüzde 95 pazar payına sahip olmaya devam etmesi halinde, Avrupa'ya yetişmemiz mümkün değil. Geniş bant erişiminde etkin rekabetin tesisi için, alternatif işletmecilerin bir yıl içerisinde pazardan yüzde 20 pay almalarının hedeflenmesi ve bu hedefin gerçekleştirilmesi amacıyla geniş bant hizmetleri piyasasında etkin rekabetin tesisi adına etkin önlemlerin alınması gerekiyor." dedi. Ne var ki bu konuda hiçbir şey yapılmıyor. Yazık, gelecek nesile yazık! Aileler yemedim yedirdim, içmedim içirdim diyor ve bunu yapıyor. Ama bazı yerlerde bu tam tersi işliyor. Görüyorum, duyuyorum, gelecek bir gün dönence, biliyorum! 

Kaynak:

http://sektoreel.zaman.com.tr

 

 

 
 
Volkan Tolga
İstanbul - 22.04.2009
volkantolga@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com