Işınlanma Gerçek Oluyor
Volkan Tolga
 

Aynı anda iki yerde birden olmak ister miydiniz? Ya da uzay gemisi Atılgan’ın mürettebatı gibi ışınlanmak? Bilim, maddelerin yer değiştirebileceğini birkaç yıl önceki bir fizik deneyinde görünce, şimdi hızla bir yer değiştirme projesini gerçekleştirmeye koyuldu.

Projenin adı “Claytronik”. Claytronik, farklı bir mekânda maddelerin üç boyutlu görüntülerini gerçekmiş gibi gösterebilecek...

Işınlanmanın veya bir maddeye yer değiştirtmenin bilimsel adı teleportasyon. Ne yazık ki, günümüz insanı için ışınlanmak henüz hayal. Ancak, iki bilim insanı Seth Goldstein ve Todd Mowry’ın araştırmalarının önümüzdeki yılların ilgi odağı haline geleceği de kesin. Ne yapıyor bu iki araştırmacı?


Bilgisayar bilimcisi bu ikili, insanların üç  boyutlu fiziksel görüntülerini çoğaltacak akıllı bir ürün geliştirmeye çalışıyor. Eğer her şey yolunda giderse bir internet bağlantısı ile kendinizi bir başka mekâna yansıtabilecek ve bir tutam “akıllı nano toz” ile kopyanızı birleştirebileceksiniz.


Goldstein ve Mowry’nin projeleri henüz daha bebeklik aşamasında. Birbirleri ile kablosuz bağlanan nano bilgisayarlardan oluşan bu yeni ürün, anlık bir zaman dilimi içinde, muzdan insana kadar her türlü cisim ve varlığın bir kopyasını oluşturabilecek. Claytronics adı verilen bu projede atomun tek partikülleri de “claytronik atom” ya da kısaca “catom” diye tanımlanıyor.

Örneğin, evinizdeki bir tutam catom, doktorunuzun üç boyutlu şeklini odanın içine getirebilir ve doktorunuz nabzınızı ölçebilir. Bu arada gerçek doktor kendi muayenehanesinde kameranın önünde oturuyor ve sizin claytronik bileğinizi tutuyor... Evinizdeki doktorun muayenesi bittikten sonra görüntüsü ayrışıyor, arkasında bir sürü kristal bırakarak... Belki de bu kristal zerrecikler sonra bir hareketli heykele ya da bir sandalyeye dönüşecek.

Claytronik cep telefonu…

Evet, fiziksel olayları böyle uç noktalarda anlayabilmek, biraz bilim kurgusal düş gücü gerektiriyor. Bir masal gibi geliyor bize, çünkü örneğin, cebinizde taşıdığınız claytronik cep telefonu, gereksinim duyduğunuz her şeyi dönüştürebilir olacak.

Projenin başarılı olması halinde telekonferans, fiziksel bir boyut kazanacak ve tüm katılımcılar claytronik şekilde görüntülenmiş olacak; cerrahlar claytronik olarak büyütülmüş iç organlar üzerinde çalışarak son derece hassas bir şekilde robotik tele-cerrahi gerçekleştirebilecekler.

Şüphesiz, bilim dünyası, tüm bu anlattıklarımızın henüz çok uzağındadır. Ancak bilim insanları claytronik dediğimiz projeyi yaşama geçirmek için yazılım ve donanımlar üzerinde çalışmaya başladılar. Üstelik, dünyanın en büyük bilgisayar çipi üreticisi Intel’in de ilgisini çekmeyi başardılar ve bu dev şirket projenin sponsorlarından biri oldu. ABD Ulusal Bilim Vakfı ve İleri Savunma Projeleri Araştırma Ajansı da projeye katkıda bulunuyor.

Başta da belirttiğimiz gibi projenin adı claytronik, ancak isim olarak, “sentetik gerçek” ya da “programlanabilir madde” gibi öneriler de söz konusu.

Catomların hareketi…

Pittsburg’da Carnegie Mellon Üniversitesi‘nde bilgisayar bilimcisi Seth Goldstein ve Mowry, proje ile üç  yıl önce ilgilenmeye başladılar. Goldstein bundan önce nanoteknoloji ile ilgilenirken, Mowry, iki boyutlu telekonferans sistemlerinin geliştirilmesi üzerine çalışıyordu.

Şekilleri ya da kişileri oluşturan bu bireysel robotların her biri, claytronik atom ya da catom. Catomların küre şeklinde ve hareket eden parçaları bulunmuyor. Elektromıknatıs ile kaplı bu catomlar kendilerini diğer catomlara bu şekilde kenetliyorlar. Catomların yüzeylerinde ışığa duyarlı diyotlar bulunması öngörülüyor, çünkü bu diyotlar sayesinde renk değişimi olabiliyor ve robotlar görebiliyor. Şimdi araştırmacılar bunun iki boyutlu versiyonunu geliştirmeye çalışıyorlar. Yeterli sayıda iki boyutlu catom ortaya çıktıktan sonra bu kez biçim değiştirme deneyleri başlayacak. Bunun ardından 100 tane ping pong topu büyüklüğünde ve üç boyutlu hareket eden robotlar yaratılacak.

Goldstein, “Bir milimetre çapında catomlar üretmek zor, ama imkânsız değil” diyor. Araştırmaların çoğu, bu kadar fazla sayıda catomun nasıl kontrol altına alınacağı hususunda. Çünkü insan gibi geniş ve hareket eden bir varlık, en azından bir milyar catom demektir, diyen Mowry, projeyi bir milyar bilgisayarlı bir internet ağına benzetiyor.

Şekil değiştiren robotlar…

Pennsylvania Üniversitesi’nden araştırmacı Mark Yim, kendi kendine şekil değiştirebilen robot fikrini geliştirmeye çalışıyor. Bu fikrin arkasında yatan neden şu: Bir robot, görevine bağlı olarak şekil değiştirebilecek. Örneğin, dar mekânlarda ya da bir borunun içinden geçilmesi gereken durumlarda robot, bir yılan gibi sürünebilirken, tırmanılması gereken alanlarda örümcek gibi ayakları uzayabilecek. Tüm bu araştırmaları zora sokan sorunlardan biri de, görüntülerin nasıl hareket edeceği... Carnegie Mellon Üniversitesi’nde robot teknolojileri uzmanı olarak görev yapan bir Türk bilim insanı da bulunuyor. Metin Sitti’nin projeye katkısı, catomların kenarlarının tropikal bir kertenkele olan gecko’nun mikroskopik tüylerini andıran ve saça benzeyen insan yapımı fiberler ile kaplanması. Sitti, saçların elektriği ileteceğini ve catomlar arasında bir elektrik bağlantısı görevini üstleneceğini savunuyor.

Uzay Yolu dizisini izlerken çoğu kez büyük zevk alıyordum. Ama en sevdiğim durumlardan biri de ışınlanmaydı elbette ki. Ve bazen insan düşünmeden edemiyor. “Şu an Amerika’daki kızımın yanına gidip bir sarılsam yeter. Veya askerdeki oğlumun yanında durup birkaç dakika onu seyretsem ne güzel olurdu!” şeklindeki uçuk düşünceler arada insanın aklına gelmiyor değil sanırım. Belki de uçukluk dediğimiz şey, bir ara da şu an kullanmakta olduğumuz cep telefonlarını hayal edenler için söyleniyordu!

Kaynak:
www.aktifhaber.com

 

 
 
Bingöl - 08.05.2007
volkantolga@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com