Bilim adamları, kablosuz enerji aktarımı
teknolojileriyle gelecekte birçok elektronik cihazın
“elektriksel titreşim” yoluyla çalışacağını öngörüyor.
Elektronik cihazların arkasında karışıklık çıkaran ve
birbirlerine dolanan kablolar artık tarihe karışıyor.
Bilim insanları, enerjiyi elektronik cihazlara kablosuz
olarak aktarabilecek sistemler üzerinde çalışıyor.
Kablosuz enerji aktarımı aslında yeni bir fikir değil;
bilim insanları kablosuz enerji aktarımının temel fizik
kuralları dâhilinde mümkün olduğunu, hatta bunun
metrelerce uzaktan gerçekleştirilebileceğini vurguluyor.
Zaten hali hazırda kablosuz klavye-mouse ve modem
cihazlarını kullanıyoruz. Ve bu arada da düşünüyoruz. Şu
ayağımıza takılan kabloları, masamızın arkasından sarkan
ve ofisimizde çirkin görüntüler oluşturan bu karmaşık
şeylerin tamamen yok olduğunu ne zaman göreceğiz? Ve
ilginç bir soru, eğer klavye ve Mouse sistemine gerek
duymadan monitör üzerinden dokunarak kullandığımız
işletim sistemleri yaygınlaşınca bu kablolar azalacak
mı? Kafalar çoğunlukla elektriksel iletişim
kavramındadır aslında şu sıralar.
Kablosuz enerji aktarımı titreşime benzetiliyor. İki
obje arasındaki bu paralellik eğilimi, enerji aktarımına
da feyz veriyor. Örneğin, bir gitarda tellere
vurulduğunda, bu gitardaki titreşim hemen yanı başındaki
bir başka gitara da yansıyor ve ikinci gitar görünmese
de titriyor. MIT uzmanları akustik titreşimi temel
alarak elektromanyetik titreşimle (radyo dalgaları,
kızılötesi ve X-ışını gibi) enerji aktarımı yapmayı
hedefliyor.
Titreşim enerjiyi aktarıyor…
Elektrik motorlar ve güç dönüştürücüler enerjiyi
elektromanyetik yolla iletebiliyor. İngiliz bilim adamı
Michael Faraday, manyetik alandaki değişimin elektrik
akımını ilettiğini keşfetmişti. İletken bir boru veya
tel üzerinden akım geçirildiğinde, yakında yine bir tel
bulunuyorsa bu akım manyetik olarak aktarılabiliyordu.
İki hattın birbirlerine değmeden, oldukça yakın mesafede
durmaları halinde aktarım gerçekleşiyordu.
Aradan geçen yıllarda içinde bilim adamları
elektromanyetik radyasyonu ve radyo dalgalarını
keşfetti. Radyo dalgaları ve mikrodalga enerji
transferinde taşıyıcı olarak kullanılıyor, enerji daha
sonra antenler yardımıyla antene çekiliyor. Ancak bu
yöntemde mikrodalga her yöne yayıldığı için, enerjinin
önemli bir kısmı kaybediliyordu.
”Lokalize” elektromanyetizma…
ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Massachusetts
Institute of Technology uzmanı Marin Soljacic,
radyasyonsuz elektromanyetik alan yaratarak aktarım
verimini artırmayı planlıyor.
Radyasyonsuz elektromanyetik alan, belli bir alanda
sınırlandırılabilen bir elektromanyetik alan halidir.
Lokalize olması demek, kaynak veya cihazdan uzaklaştıkça
elektromanyetik alanın sönmesi anlamına geliyor. İşte bu
sınırlandırılmış enerji alanlarındaki enerji birikimi bu
iş için tasarlanan cihazlarla çekilebiliyor. Bilim
adamları, enerji aktarımında basit bir bakır anteni dahi
enerji titreşimini algılayabileceğini ve aktarımı
gerçekleştireceğini belirtiyor.
Küçük cihazlar için mümkün…
Soljacic, bu yöntemin dizüstü bilgisayarları birkaç
metrelik bir alanda kablosuz şarj edilebileceğini, hatta
ofis ortamında ortak kullanım sağlanabileceğini
vurguluyor. Soljacic, özellikle MP3-çalar, cep telefonu
ve el radyosu gibi küçük cihazların kablosuz şarj
edilmesinin gelecekte mümkün olabileceğini belirtiyor.
MIT ekibi kablosuz enerji aktarımını akıl eden ilk uzman
kadrosu değil. Efsanevi fizikçi Nikola Tesla da 19’uncu
yüzyılda uzun mesafeli kablosuz enerji transferi üzerine
kafa yormuş, ancak maddi yetersizlikten dolayı deneyini
tamamlayamamıştı.
Kablosuz sistemler için bir şey söylemek gerekirse.
Halen kullanılan sistemlerde bu imkânsız ve masraflı
gibi görünüyor. Bu hem frekans kargaşasına yol açabilir
hem de oldukça pahalı olarak nitelendirilebilir. Bence
kablosuz sistemler ancak donanım sistemlerinin
yenilenmesiyle olacaktır. Yani örneğin; monitör
ekranlarından bilgisayarları kontrol edebileceğimiz
sistemler yaygınlaşacak ve yanı sıra kullanılan ek
cihazlar da buna paralel olarak kablolarını yavaş yavaş
kesmek (!) zorunda kalacaklardır.
Kaynak:
http://bilgesu.bloggum.com |