
Yaşadığım bunca (
1 –
2 ) olaydan sonra, hiç kimseye Psikolojik bir ders verme
derdim yoktu. Okuyordum sürekli, çünkü okumadan babalığımın,
kocalığımın ve insanlığımın kalitesini arttıramayacaktım… Ne var
ki bu konuda bana “hoca” demeye başlayan kardeşlerimiz beni
cesaretlendirdiler.
İlk
olarak, tüm bilgi kaynaklarını nerede bulursa bulsun “Dedesinin
devesinin sırtındaki yükte kaybettiği hikmetin öz sermayesi”
olarak gören anlayışımla aşağıdaki tabloda gerekli alanları
belirterek hangi yönlere döndüğümüzü açıkça ilan etme
gerekeceğini belirtmem doğru bir davranış olacaktır.
Araştırdığım ve incelediğim konuların ana başlıkları aşağıdaki
tabloda ifade edebildiklerim kadardır.
Bilimsel Alanlarda gerekli Araştırmaları Netleşmiş Yön ve
(üzerindeki linkleri tıklayarak ulaşabileceğiniz ) Üsluplar:
•Sibernetik
(Sistem
Düşüncesi)
•Epistemoloji
(Anlam
Bilim)
•NLP
Beyin_Sinir Dili Programı (Neuro Linguistic programme) Richard
Bandler & John Grinder
•Hipnoz
(Başkalarının Zihni ile iletişim)
•NLP
Yaşam boyu Amaç ihtiyacı ( Need_of Lifelong Purpose) Kemal Koçak
•Bioenerji
(Elektromağnetik Rezonans)
•Kuantum
(Evrenseli kuşatan Parçacıkların dalgalanmalı sistemin Gizemli
dansı )
•Parapsikoloji
(İnsan zihni ile Madde kontrolü)
•Elmas
teorisi (Prof.
Dr.Yunus Çengel_Manalar
da Aşk)
•Sufizm
(İnsan_Yunus
Emre_Mevlana…
Hallacı Mansur , An’ da Yolculuk)
•Kaos
( Rastlantıdaki Anlamsal Derinlik)
•Kelebek
Etkisi (
Edward Norton Lorenz
Yasası)
•Holografik
Beyin
(Karl Pribram)
İnsan’a dönük “Yaşamdaki Hakimiyet” leri tartışılamazlar olanlar
•Evrensel
Hakikat Orijinalliği
(Kuranı Kerim)
•Mevlana
(Mesnevi)
•Yunus
Emre (ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir..)
•İbni
Sina (Kitabüş_Şifa serileri)
•Marifetname
(İbrahim Hakkı)
•Risale-i
Nur (Bediüzzaman)
•Muhiddin
Arabi (Füsusül Hikem)
•Münir
Derman, Carl Sagan, Bertrand Russel, Alvin Tofler, Carl Gustav
Jung, Alfred Adler, Masaru Emoto,Yunus Çengel, Oktay Sinanoğlu
(Çağdaş Keşifçiler )
Sıralamış olduğumuz, gerek dış kaynaklardan gerekse öz
kaynaklarımızdan yararlandık. Geliştirdiğimiz tüm yararlı biçim,
yöntem, metot, teknik ve donanımları bilgilerin yönünde tıpkı
çelik hammaddesini ürün haline getiren torna tesviye tezgâh
ustası gibi; Amerikan Onaylı ve Markalı eğitimlerinin
Bilimselliğinden yararlanarak kendi kültür ve kaynaklarıyla emek
verdiğimiz ürünlerimizi Öz Samimiyet Hamurunda yoğurmaya
devam etmekteyiz. Gördük ki, ayan beyan ortada olan yüce
Sevgilinin sevgisinin sevdiklerindeki yansımaları yine sevgi ile
sevgilenmektedir. Kim ne yazarsa yazsın, kim neyi haykırırsa
haykırsın hep sevgiden anlatıyorlar. Ve ben de dua etmek için
nasıl eğitim almadımsa ve en güzel dualarımı da samimiyet
kazanında yoğurmaktaysam, sevgi de doğuştan herkese eşit
miktarda verilmiş ve bu da ancak üretilirse çoğalabilir. İşte
sevginin de tek koşulu samimiyetti, ben de kendime SEVGİPOLOG
demeyi hak olarak gördüm.. Freud kadar cesaretim vardı iddia
edecek boyutta. O tüm yaşamı boyunca P harfsiz psikolojiyi inşa
etmiş Biz de kendi cesaretimizle Sevgipoloji’nin temellerini
neden atamayacaktık ki? Köylüler ve çitçiler her sebze ve
meyvesini manavdan mı alıyorlar? Zaman içinde kendi
ihtiyaçlarına göre ekip biçerek elde ediyorlardı.
Peki
Resmi kurumlardan Marka olarak da onayını aldığım yek yürek
üretimimiz
“Sevgipolog” ne demektir? Ne anlam ifade etmektedir?
Sevgipolojinin Tanımı:
·
Dardin’ciler ile
Darwin’ciler arasında sıkıştırılmış insanlığın Kendini Keşfetme
sistemidir.
·
Ruhun insan bedeninde
belden yukarıdaki organlarıyla uyum içindeki çalışma sisteminin
öğreticisinin mesleki sıfatıdır.
·
Psikoloji Biliminde
(Maalesef) Sigmund Freud’un başlattığı P harfinin çağımızdaki
esaretinden kurtulmuş, Psik (Ruh) kelimesinin Gerçek Manası ve
Anlamının Açılımındaki Onurlu Yaşama Ustalığıdır.
·
Sexoloji tutsaklığından
uzak, özgür ve bağımsız Sevgipoloji kuramının temelidir.
·
Aklın yürekle buluştuğu
noktada sevgi, aklın bilekle buluştuğu noktada kavga vardır.
·
Sevgisiz hiçbir sistemin
işleyemeyeceğini ortaya koyma cesareti vardır.
·
Sevgiyle beslenen her
türlü bilimsel metot ve ilkelere karşı açıklık ve kapsayıcılığı
maksimum noktadadır.
·
Cinsel yönden tatmin
olan bir insanın ruhsal yönden Mutluluğunun mümkün olabileceğini
ortaya koyan tüm psikolojik yaklaşımların tersine, Ruhsal yönden
tatmin edilebilen insanın cinsel ve her yönden mutluluk ve
huzuru yakalayabileceğinin mümkün olduğunu savunan bir özgür
fikir akımıdır.
·
İsimleri farklı olsalar
da Yunus, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, .. gibi pek çok
Sevgipolog’un yeryüzünde gerçek Sevgipoloji’yi yaşayarak ortaya
koymuş oldukları, bilinen ancak ortaya açıkça konulamayan
realitedir.
·
Kişisel gelişim sektörel
para kazanma malzemesi değildir. İnsani kullanım malzemesidir.
Ortaya çıkma ihtiyacı nedenleri nelerdir:
1.
Evrenin
en küçük yapı taşı madde olarak bilinse bile artık yapılan son
keşifler, evrende yapı taşının olmadığının ancak sevginin
varlığının maddeden bağımsız olarak inkâr edilemeyeceğinin
herkesçe biliniyor olması
2.
İncelenilen insanın varlığının en başından beri aynı insan
olmasına karşın, Psikolojinin çeşitliliğinin her geçen gün
çoğalması.
3.
Tüm anne
ve babaların önce Sevgipolog olmalarının zaruret haline gelmesi.
4.
Öğretmenlerimizin Psikolojik bilimsel derinliğinde olmasa bile
Sevgipoloji anlamında Sevgipolog olmaları gereksinimi her geçen
gün artmaya devam edecektir.
5.
Ruhun
tüm kaynaklarının sevgi ile besleniyor olması. (Aksini iddia
eden ispatlar)
6.
Beden
ihtiyaçlarının (Sex ve orgazm) Ruhun ihtiyacı olarak
varsayılmasına ve buna körü körüne inanılarak en büyük
yanlışlığa devam ediliyor olması.
7.
Yüzlerce
psikoloğun ve bu konuda hizmet edenlerin pek çoğunun Sexolog
gibi çalışmalar sergilemeleri. Kendilerini geliştirme çaba ve
gayretlerinin olmayışı.
8.
Mevcut
psikolojinin icraatından insanlığın yeteri kadar istifade
edemeyişi gerçeğinden ortaya çıkmıştır.
9.
Sözde
bazı bilim adamlarının ve deneysel denemelerinde otu, çöpü,
fareyi maymunu inceleyerek insanı da aynı kefede
değerlendirmeye devam etmeleri.
10.
Mevcut
“Bilim”in Siyasi Otoritenin yönlendirmelerinden kurtulamadıkları
bir gerçektir. Ve insana çözüm üreteceklerine olan inanç her gen
gün azalmaktadır.
11.
İnsanın
Kendi Keşfine Çözüm bulamadığı Çağımızda, Evrensel hakikât
cevheri gerçeği olarak İnsanı tam merkez noktaya koyma
zaruretinin doğması.
12.
Yaşamın
gereği olarak insanın üstlendiği tüm rollerde başarılı
olabilmesi için önce kendini seven insanın tüm evreni
sevebilmesinin mümkün olabileceği
13.
İnsana
çözüm bulacakları iddiasını ortaya koyanların yaşamlarında
iddialarını yaşamadan ortaya çıktıkları gerçeğinin apaçık
ortada, fark edilir olması.(Taşınan bilgi değil, yaşanan bilgi)
14.
İnsanlığa hizmet edebilmenin gereğinin, sevgiyi elde etmeden
mümkün olamayacağı.
Sevgipoloji, bilinçaltı ile bilinç ve bilinç üstü kavramlarına
dönük çözümler arar.
Bilinçüstü’nün temel direktifleri nelerdir ve neleri
kapsamaktadır?
Bilinçaltı kavramından daha çok, bilinç üstü kavramını ortaya
koymaktadır. Bu yapısını da buz dağına benzetilen bilinçaltı
fenomeninin tespitleriyle birlikte buzdağının dışında kalan
kısmının yönünün, yani suyun görünen kısmının atmosferle olan
tüm bağlantısının tanımlanma aralığına Bilinç üstü diyeceğiz.
Çünkü, muhteşem potansiyelde yaratılmış insanoğlu Altta
kavramına bile realitede tepki gösterebilecek bir refleks
göstermeye yatkındır. O yüzden Sevgi dediğimiz aralık, bilinç
ortada bilinçaltı altta, bilinç üstü de onu kuşatan atmosfer ve
daha da ötesini kapsamaktadır.
1.
Bilinçaltının tüm kontrolü ona bağlıdır.
2.
Kişinin
kendi bilinçaltı ile ilişkisinde daima adil bir yargıdan yana
meyillidir.
3.
Kişinin
ölümden sonraki yaşamını hatırlatıcı bir programa uyarlanmıştır.
4.
İnsanlığın ulaştığı ve ulaşamadığı hafıza kayıtlarını holistik
bir sistemle insana hazır durumda işleten bir özelliği vardır,
5.
Canlı,
cansız ve her cisim aynı bütünün parçalarıdır.
6.
Bütün
bilgiler (tıpkı oksijeni, ciğeri olanın nefes alabilmesi gibi)
bilinç üstü tarafından isteyene ulaştırılabilir bir sisteme
sahiptir.
7.
Mikro
ile Makro arasındaki bağlamsallığı gerçekleştiren zıtlıkların
bileşkesidir.
8.
Ses,
ışık, foton her türlü mevcut ifade edilmiş hızlardan daha
hızlıdır ve “rahmet” hızındadır.
9.
Amacının
farkına varmış her şeyde faydalıya yön verecek biçimde
sistemleştirilmiştir.
10.
Yaşamın
yayınını beş duyuya dönük Bilinçaltı ile planlayarak Öz yazılıma
uygunluğu daha üst boyutlardan bireyin hissedebilmesinin
sebeplerinin önünü açar.
11.
Hayra
motor, şerre frendir.
12.
Aşina
olduğu en büyük teslimiyet samimiyet’tir. Onunla emir alır
onunla ilerler.
Sevgipoloji Hedefleri nelerdir:
·
Sevgi ile Bilimin arası
açık olan her durumu ve faaliyeti daha rasyonel hale getirme
çabalarında en büyük kaynak olarak görülmesini sağlamak.
·
Özellikle bilimi
tekelleri haline getiren Üniversitelerden uzak durmaktır. Çünkü,
kariyer derdinde olanlar sevgiyi tırpanladıklarını henüz fark
edecek olgunlukta değillerdir.
·
Her ebeveynin birer
sevgipolog olarak doğdukları gerçeğinin insanlığa idrakinin
mümkün hale getirilmesi.
·
Sevgipolojinin
öğretilebilirliğinin insanlığa aktarılmasının kısa zamanda
mümkün olduğunu göstermek.
·
Evrenin sevgi ile ayakta
kalabileceğinin anlaşılmasını sağlayacak çalışmaları başlatmak,
takip etmek ve geliştirmek.
Sevgipoloji Yöntem ve Metodları nelerdir?
·
Dinsiz bilimden,
bilimsiz dinden uzak durur.
·
Bahsedilen Sevgi,
Şahdamarından daha yakın olunandan gelen özsevgiyi kasteden
sevgi kavramıdır. Ve bu çerçevede olay ve durumları
değerlendirir.
·
Algılanan ve
algılanamayan tüm verileri bilimsellik çanağında değerlendirme
önceliğine sahiptir.
·
Newton fiziği evreni,
neden sonuç sürekliliği içinde işleyen mekanik bir düzen olarak
açıklama getirmesi gelişmekte olan diğer alanları da
etkilemiştir. Oysa holistik evren ve holistik bir beyine sahip
olduğumuz bilim adamları tarafından açıkça ortaya konmaya
başlamıştır.
·
Bilimin tüm araştırma ve
incelemelerini yakından takip eder.
·
Bilim tarafından
ispatlanamamış, ancak insanlığın iman edebildiği tüm
evrensellikleri de kaynak olarak ele alır ve çözüm arar.
Sevgipolog Sertifikası geçerlilik alanları nerelerdir
·
Yüreklerden onaylanmayan
sertifikanın geçerliliği yoktur.
·
Her milletin insanına
gülümsemenizi hiç kimse engelleyemez.
·
Uluslararası geçerlilik,
insanlardaki yürekler arası geçerliliğe bağlıdır.
·
Beyninizin kalbinizle
kurduğu ilişkisinin sonucunda her kurumda uygulayarak ortaya
koyabileceğiniz davranışlarınız geçerli olacaktır.
·
Resmi bir yönü olmamakla
birlikte her resmi kurum, çalışanına yönelik bir
sertifikasyondur.
Sevgipolog Sertifikası Standartları nelerdir.
·
18 yaşını doldurmuş her
milletten, her dinden ve her renkten insana açık olarak
düzenlenmiş bir programdır. Danışmanlık eğitim sözleşmesini
imzalamış olması gerekmektedir.
·
Öğrendiği bilgileri
yaşamına geçirmeyen hiç kimse Sevgipolog olamaz.
·
Öğrenimine devam eden
Sevgipolog Adayının Sertifikasını hak ettiğine eğitim veren
değil, o kişinin ekolojik (Eş, ebeveyn, komşu.. vb.) yakınları
karar verir.
o
Partnerinden (Eşinden)
onay alması (özgür ifadesiyle)
o
Çocuklarından onay
alması (özgür ifadesiyle)
o
Komşularından (En az
dört) onay alması (yazılı olarak)
o
Çalışma arkadaşlarından
onay alması (yazılı olarak) (örneğine uygun olarak)
·
Sevgipolog eğitimlerinin
dört seviyesisin bitirmiş olmalıdır.
o
Kendin ile Tanış
24 saat 45 günde
o
Kendin ile Barış
100 saat 90 günde
o
Kendin ile Buluş
150 saat 120 günde
o
Kendin ile Yarış
Uygulama alanı yukarıda sıralanan ekolojik onay
o
Toplumuna Karış
Okuma ve yazma hızının arttığına
ikna olunmalıdır.(Haftada en az bir kitap)
·
İş ve Kariyer
Başvurularınızda referans olarak gösterilebilirsiniz.
Sözün
sonuna geldik...
“Hoca
Nasrettin saz almış, gelmiş çalmaya eve
Hanımı hoca neye heveslendin gene de hele
Madem aldın sazı eline bari çalarken de söyle
Tutmuş kolundan sazın, hoca ha bire vurur aynı yere
Hoca
hiç görmedim böyle saz çalan
Tuttuğu yerde parmakların tutup duranı
Gördüklerim yaylanırdı gidip gelirdi kolları
Boş ver demiş hoca bulduğum yerdir onların aradıkları
Şaşmış kalmış bu işe hocanın hanımı
Sen ne buldun ki onlar ne arar sazın telinde
Hoca demiş ben gönül dilim buldum
Onlar sazın cümbüşün derdinde
Tamam
demiş hanımı, sen söyle bakalım usulünce
Kulaklar duysun da güfteyi dinlerim seni gönlüm dilediğince
Keyiflenmiş hoca görünce hanımın hevesini
Vurmuş sazın teline uymuş gönlüne, açmış nefesini
Ben
hocaysam çalamam mı sazımı
Yazar olsam dizemem mi yan yana yazı mı?
Şu gülenler oğlan mı yoksam kız mı?
Çaldığım gönlüm mü yoksa saz mı?
Koyunun olmadığı yerde keçi adam sayılır.
At olmayacak tay gider eşeklerle yayılır,
Eşek sürünün çobanını taşır, yükünü ise katır.
Sürüden ayrılmayan koyuna ne desen azdır”
Sevgiyle kalın esen kalın
İnsani Gelişim Hizmetkarı
Beyinantrenörü & Sevgipolog
05334295250
http://www.blogcu.com/kemalkocak
Kemal Koçak
Ankara - 27.07.2006
http://sufizmveinsan.com
kemalkocak6@hotmail.com
|