Teknolojik Tehlikeli Gelecek
Volkan Tolga
 

Elektronik Darbe silahlarıyla tüm haberleşme altyapısı yol edilebilecek. Nötron silahları etnik temizlik için kullanılabilecek. Teröristler, beyinlerindeki çiplerle kalabalıkları yönlendirebilecek. İngiltere Savunma Bakanlığı’nın yayımladığı “gelecek 30 yılda dünyanın nasıl bir hale geleceğini anlatan” rapor karamsar bir tablo çiziyor.

Rapora göre 2035’e kadar sadece yaşayan canlıları hedef alan nötron silahlarıyla etnik temizlik yapabilecek, bütün haberleşme sistemlerini bir anda çökertebilecek ve insansız kullanılabilecek silahlar üretilecek. Dünyanın nüfusu 8 buçuk milyara ulaşacak ve iklim değişiklikleri minyatür bir buzul çağına yol açacak. Üstelik raporu hazırlayan ekibe göre bunlar basit birer tahmin değil bilimsel olasılıklar. Gelecek 35 yılın stratejik tablosunu çizen İngiliz Savunma Bakanlığı’nın raporu insanoğlunu daha karanlık bir geleceğin beklediğini öngörüyor. Bazıları çok ilginç, bir göz atalım.

“Elektronik Darbe” silahlarıyla tüm haberleşme altyapısı yol edilebilecek.

Geleceğin silahlarına bir bölüm ayıran rapora göre, “elektronik darbe” silahları ile bütün bir şehrin haberleşme altyapısını tamamen yerle bir etmek mümkün olacak.

Bu konuda birçok kitap var. Atom bombası misali bir şehre bomba atılıyor. Elektromanyetik dalgalar yayan bu bomba bütün elektronik ve hatta elektrikle çalışan ne varsa aşırı güç yükleyerek veya parazit yaparak bozabiliyor. Kalp pilleri de buna dâhil…

Nötron silahları etnik temizlik için kullanılabilecek.

Sadece canlı organizmaları hedef alan nötron silahlarının geliştirilmesiyle ırklara yönelik etnik temizlik olasılığı artacak. İnsansız kullanılabilen silah platformları, daha öldürücü saldırılara yol açacak, kimyasal, biyolojik ve nükleer silahların kullanımı da artacak.

Teröristler, beyinlerindeki çiplerle kalabalıkları yönlendirebilecek.

Gelişen teknoloji, teröristlerin kabiliyetlerini de artıracak. Beyne yerleştirilen bilgi çipleri sayesinde, kalabalıkları adeta hipnotize edebilecek olan teröristler, güvenlik güçlerini şaşırtacak hızlı eylemlere imza atacak.

Dünya nüfusu 8.5 milyara ulaşacak, % 98’i az gelişmiş ülkelerde yaşayacak.

Dünya nüfusu da artmaya devam edecek. Birkaç onyıl içinde dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor olacak. Dengesiz göç, sosyal sorunları da beraberinde getirecek. 30 yıl içinde 8 buçuk milyara ulaşması beklenen dünya nüfusunun yüzde 98’i daha az gelişmiş ülkelerde toplanacak. Sancılı Ortadoğu’nun nüfusu ise yüzde 132 artacak.

İran ekonomik gücü ile yıldızı parlayan ülkelerden olacak.

Batı ile İslam dünyası arasındaki uçurum da değişmeden kalacak. Öngörülere göre, İran ekonomik gücü ve enerji rezervleriyle gelecek 30 yılın parlayan yıldızlarından olacak.

İklim değişikliği minyatür buzul çağına zemin hazırlayacak.

Küresel ısınma sonucu buzulların erimesiyle, Kuzey Atlantik’teki sıcak su akıntılarının etkisi azalacak. Bu da okyanus sıcaklığını düşürerek minyatür buzul çağı olarak adlandırılan 17. ve 18. yüzyıl değerlerine dönüşe yol açacak. Gerçi bu nasıl olabilir diye düşünmek pek de zor değil. Geçtiğimiz birkaç yılda iklimin nasıl değiştiğini bilfiil gördük. İlerisini de düşünmek pek zor olmasa gerek.

Evet, teknoloji insanlığa yardım için geliştirilirken. Hayata kötü gözle bakanlar da bundan nasibini alacak gibi. İyilik ve kötülük birbirleriyle mücadele ederken her zaman en yeni buluşları kullanmışlardır. Teknoloji de bunun için biçilmiş bir kaftan gibi duruyor.

 

 
 
İstanbul -18.03.2008
volkantolga@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com