Eşzamanlılık, nitelik yaratan, kaliteyi getiren temel mekanizmadır. Bir anlamda, benzer işlevleri ortaya koymadır. Eşzamanlı hareket edenler, aynı tür enerjiyi kullanırlar.
Meselâ yürümek bir “eşzamanlılık” paradigmasıdır. Aşırı lüks ve pahalı mekânlardan alışveriş yapılması, markalara olan merak, yapılan dualara aynı zamanda meleklerin de "âmin" demeleri, böyle zamanlarda; meleklerle çok güzel işbirliği içinde olduğumuzu göstermesi, sol bacağın kasılması bedenin yükünü taşır bir hale gelebilmesi, aynı zamanda sağ bacağın da bu işleve katılması, ancak eşzamanlılıkla açıklanabilir. Sadece bu kadar değil tabi, toplumsal yaşamda "makbul sayılmayan kesimler", dilenciler, işsizler, başıboş gezenler, fahişeler, serseriler de bu listeye dâhildir.
Bir ülkede eşzamanlılık söz konusu değilse, toplumsal hareketler oluşmaz. Mevcut fikirler duyurulamaz. Kimse “ne yaptığını bilmeyen ve belli bir ritmi yakalayamayan” insanları dikkate almaz.
Metamorfik
(değişim ve başkalaşım içinde olan) yapıların birlikteliği eşzamanlıdır. Onlar şahsen "ben sizin gibi düşünmüyorum" diyebilirler. Çünkü yenilik ve açılımı severler. Bu uğurda her şeyi yapmaya hazırlar. Bitmeyen bir dinamiğe sahiptirler.
Özetlemek gerekirse belli durumlarda eşzamanlı olaylar vardır, demek gerekir. Toplumun bir kısmı bu konuya duyarsız-kapalı kalırken, diğerleri takipçisi olur.
Bir paradigma; kendi başına davranan, “binlerce kişinin oluşturduğu bir ordu, savaşı kaybetmeye” mahkûm olur. Ancak aynı gaye ile hareket edenler ve kumandanları, muzaffer bir orduyu meydana getirirler.
Allah, insanı yaratıp ona “secde etmesini emrederken” bütün meleklerin onun varlığını kabul etmesi, bir eşzamanlılık şaheseridir.
Sadece şeytan buna uymamıştır. Çünkü o, kendi doğrusunu sahiplenme ısrarındaydı.
Keza, ‘paralı askerlerin’ tutumu aynı düşüncenin ürünüdür.
Beyin hücreleri bir konuda “eşzamanlı olarak uyarıldığında” bireylerin benzer teşebbüsler içinde bulunabilmeleri söz konusudur. “Şartlanma ve değer yargıları, örf, adet ve gelenekler” toplumsal yapının eşzamanlılığı ile alakalıdır.
Düşünce birliği bunu getirir.
Paylaşımı elde etmek isteyen veya sevgi sonucu cinsellik formatını ortaya koyanlar, karşılıklı olarak benzer enerji ile hareket ederler. Anne ve babanın bebek yapma isteği dahi aynı işlev sonucu ortaya çıkar.
Rağbet gören spor müsabakaları, binlerce taraftarın “tek bir vücut olması”, takımlarını sürekli teşvik etmesi aynı işleve-enerjiye-gayeye dayanır.
Bilincin kendisi bile eşzamanlılık ürünüdür.
Çünkü insanın görsel bilgiyi algılaması, onu parçaları birleştirip bir resim olarak tanıması için, bilgileri beyne eşzamanlı sokması gerekir.(Singer)*
Beş duyu ile farkında olmadan insanların benzer olayları yaşaması, eşzamanlı davranışlar içinde bulunduklarının bir ifadesidir.
Bir konferansta, “konuşmacıyı dikkatle dinleyen kitle, eşzamanlı hareket” ediyordur. Bunlardan bir kısmı farklı bakış açıları, diğer bölümü farklı yorumlar getirse dahi sonuç değişmez.
Etrafınıza bir bakın, şayet; kendini “kanıtlamış bir bilim ya da iş adamı görüyorsanız, mutlaka başka bir yerde benzer bir bilim ve iş adamı” üne kavuşmuş demektir.
Burada ilgi çekici husus şudur: Eşzamanlılık, bireysel düzeyde gerçekleşebildiği gibi, toplumsal olarak da yaşanır. Etkinlik alanını gözlemlediğimizde, kimi insanların tarımla, kimilerinin hayvancılıkla uğraşması, kimilerinin de daha değişik meslek gruplarını oluşturması bu nedenledir. Seçimler, eşzamanlılıkla ilgilidir.
Telepati, bireylerin bir anda birbirlerini hatırlamasıdır. Kesinlikle eşzamanlılık işlevidir.
Bu konuda bir olayı nakletmek istiyorum;“Arkadaşlarını ziyaret eden genç bir kadın ve evdeki herkes aniden yanık mum kokusu duyar. Tüm odalar adamakıllı aranmasına rağmen, hiçbir yerde kokuyu yayabilecek bir şeye rastlanmaz ve o gün evde hiç mum yakılmadığından da herkes emindir. Herkes bu olaydan âdeta büyülenmiş ve ne demek olduğunu açıklamaya çalışmışlardır.” (*)
İşte burada mekânların ayrı olmasına karşın, eşzamanlılık burada kendini göstermiştir.
Newton der ki, “Evrende mevcut maddelerin konumu, momenti ve onları etkileyen güçler bilinirse, geçmiş ve gelecek hakkında her şeyi bilmek mümkündür.” Bu önermeden yola çıktığımızda hemen her şey hakkında bilgi sahibi olabiliriz.
Bu açıklamalara istinaden olayı şöyle yorumlamak mümkün:
Varlık âlemi “gerçekliğin yanılsaması” olarak tarif edilir.
Eşzamanlılık da bu yanılsamanın bir diğer adıdır.
|