Farklı bakış

İngiltere’nin başkenti Londra’ya ilk geldiğimde, beni en çok şaşırtan, düzenlilik ve yeşillik olmuştu. Çeşitli amaçlarla kullanılan binaların, beş yıldızlı otellerin civarlarında, mükemmel bir çevre düzenlemesi, kaliteli yollar, tali yerlere bağlantılardaki titiz seçim ve net biçimde görülen yeşil alanların çokluğu...

Etrafın bunca yeşil oluşu, belki bir anlamda iklim değişikliğini de yaratmış ve şehir yağmura doymuş. Ama onca yağmura karşın, atık su şebekesi yeterli kapasitede olduğundan hiç sorun yaşanmıyor.

Hava karardığında, şehrin inanılmaz güzelliğini yaşıyorsunuz.. Puslu bir Londra akşamında Oxford’ da dolaşmanızı arzu ederdim. Paranın satın alabileceği her şey var burada...

Covend Garden’ de ise, her Pazar, ayrı grupların seslendirdiği bir müzik şölenine, insanları kahkahaya boğan açık hava tiyatrolarına rastlamanız mümkün...

Tahmin ederim ki, büyük bir keyif alacak ve bir dizi özeleştiride bulunacaktınız.
Çeşitli dekorlar içinde, sayamayacağınız kadar çok ulustan insanın ırk, din ve dil bütünlüğünü oluşturan yaşamı...

Ve arı gibi çalışan metrolarda, binlerce aracın içinde bir sessizliğin, sakinliğin hissedilişi...
Bunca yoğun tempoda bile gülümsemeyi yüzlerinden eksik etmeyen, nezaketi elden bırakmayan görevliler...

Bilet almak için bir gişeye yaklaşıyorum....

- Merhaba!
(-Hello! )
Ticket Officer -Merhaba!
(-Hello!)           
- Bana bir bilet verir misiniz?
(-Could you please give me a ticket?)
- Buralarda yenisiniz galiba, ne kadar kalacaksınız?
(-It seems you are new around here, how long are you going to stay?)
- Iki ay kadar.
(-Almost two months.)
- O zaman, en iyisi size şimdilik haftalık bir bilet vereyim, onu deneyin,  1–2- 3. bölgeler yeterli mi?
(-In this case, it is better  I'll give you a weekly travel card and you try it’s zone 1- 2 -3 ticket enough?)
- Evet , tamam. Teşekkür ederim.
(-Yes, it’s OK. Thank you.)

Basit bir alışverişte yaşanan dostluk göstergesi...
 

Ne çok şey anlatıyor!...

Her ülkenin genel panoraması, insanların kimlik arayışları, aralarındaki dostluklar da farklı oluyor tabii....

 

[Bu yazı Ekim 2001 tarihinde Yedi İklim Dergisi’nde yayımlanmıştır.]

Arkadaşına gönder 

 

 

Paylaş