Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu. Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce, çalışmaktan vazgeçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı…
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp ‘çiftlik işlerinden anlar mısın?’ diye sormadan edemedi çiftlik sahibi…
SAYILIR’ DEDİ ADAM, FIRTINA ÇIKTIĞINDA UYUYABİLİRİM!..
Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boş verip çaresiz, adamı işe aldı…
Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı.
Ta ki o fırtınaya kadar! Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı.
Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu!
Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan, yapabileceklerimizi yapalım…
Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı:
BOŞ VERİN EFENDİM, GİDİN YATIN!
İŞE GİRERKEN BEN SİZE FIRTINA ÇIKTIĞINDA UYUYABİLİRİM DEMİŞTİM YA...
Çiftçi, adamın rahatlığına çıldırmıştı…
Ertesi sabah ilk işi, onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu…
Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu!
Aaa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzerleri muşamba ile örtülmüş ve sıkıca bağlanmışlardı…
Ahıra koştu!
İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti…
Tekrar evine yöneldi.
Hayret! Evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı…
Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı…
Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı:
Fırtına çıktığında da uyuyabilirim…
Okuduğunuz hikâyeyi de şöyle bir yoruma bağlamak istiyorum:
Dinde kader olgusunun yaşanması bir hayli güç, epeyce dikkat gerektiren bir süreçle gerçekleşir. "Her şey kader iledir." derken sırt üstü yatmak aktif tedbir alıcı hiçbir harekette bulunmamak, kaderi algılamak anlamına gelmez.
Şayet oluşa gelecek bir olaydan önce gereken önlemleri almış iseniz, gönlünüz rahattır.
Ben hikâyede bahsi geçen adamın halini böyle özetledim. Ne yaptığını bilen biri olduğu kuşkusuz.
Fırtınanın geleceğini sezmiş, yapabileceği ve tehlike üzerinde düşünülmesi gereken her şeyi yerine getirip rahat bir uyku çekmiş. Siz de bu tür eylemler içinde olursanız rahatlıkla uyur, güzel rüyalar görebilirsiniz.
|