Görmek, gözlemlemek.
Ahmet F. Yüksel
 

Görmek ve gözlemlemek, gündelik yaşamımızın ayrılmaz parçalarındandır. Ancak, bu iki kavramı yerinde kullanmak ve aynı anlamda olmadıklarını bilmek zorundayız.

“Görmek” en basit haliyle etrafı kolaçan etmek anlamına gelirken, gözlemlemek; görmeyi de içine alan, çok geniş boyutlu bir özelliğin ürünü olmaktadır. Şimdi izin verirseniz biraz görme işlevinin teknik yanına değinelim.

Bilindiği üzere, beş duyuya sahip insanların ortak noktalarından biri de görmektir.

Karşımızdaki objeden göze yansıyan santimetrenin on binde dördü ile yedisi arasındaki dalgalar, gözbebeği tarafından, göz siniri vasıtasıyla, beyne ulaşır.

Önceden yüklenen veri tabanındaki bilgilerle bir sentez yapılır “hayal bölgesinde bir imaj” oluşur. Hayal, “aslı olmadığı halde, zihinde kurulan şey” anlamına gelir. Buna göre, “gördüklerimiz tamamen hayal mahsulüdür” dersek doğruyu söylemiş oluruz. İşte “görüyoruz” dediğimiz varlığın aslı, şekli şemaili budur.

Halüsinasyon adı verilen görüntüler ise; normalin dışında, beynin farklı alanlarının devreye girmesiyle oluşur.

Nebi ve Rasullerin mucize diye bahsedilen hemen herkesin gördüğü olaylar, beyinsel işlevlerle alakalıdır. Hz. Rasulullah’ın (s.a.s) “Ay’ı ikiye bölüşü” ve Hz. Musa’nınasasının yılan oluşu” gibi

Gözlemlemek ise daha farklı bir oluşumu içerir. Bir filmi, baştan sona bir olayı ya da bir spor müsabakasını gözlemlemek; aşamalarını geniş bir yelpazede değerlendirmek ve vehimsiz şekilde hissetmek, ona göre tedbir alıp, sağlıklı bir hale getirmek anlamına gelir ki; buna bir nevi ‘okuma’ da denebilir.

Bir diğer örneği ise İkra hadisesinde Cebrail isimli meleğin, Hz. Muhammed’e ‘oku’ dediğinde, “gözlemle” manasına gelen bir algılamayı yapmasını istemesidir.

Kur’an-ı Kerim’de semi isminin basiyr isminden evvel geldiğine ve kullanıldığına tanık oluyoruz. Nedeni, önce ‘algılama’nın gelmesidir. Zira algılamanın ardından değerlendirebilmek mümkündür.

İnsanın yaşamında, gözlemlemek söz konusu olduğunda, mevcut duyu araçlarının dışında, diğer duyularını da devreye sokması gerekecektir.

Misal; bir bitkiyi değerlendirebilmek için sadece görmek yeterli olmayabilir. Ona daha yakın olmak, koklamak ve yapraklarını tutmak da istenebilir.

İnsanın doğru, yerinde bir gözlem yapabilmesi için, aklını yeterince kullanabilmesi, basiretini devreye sokabilmesi şarttır.

Şayet bu hal bireyde yerleşirse ‘uyanıklardan, maneviyat ehli’ olanlardan sayılır. Dolayısıyla olayların üzerine gidebilir, kimsenin yaklaşamayacağı zorlu konuları/problemleri bir çırpıda çözüme kavuşturabilir.

Gözlemleyen zümre için şunları söylemek mümkün:

Onlar gülümserler birbirlerine! Aralarında “gözle görülmeyen bir sözleşme” vardır sanki. Birbirlerini tanırlar, birbirlerinden emindirler.

Kafa gözü, işte bu gerçekleri görmekten mahrumdur.

İnsanların, karşılaştıkları olaylarda gözlem yapabilmesi, mevcut sorunların giderilmesi için, görme fonksiyonuna -beş duyuya- odaklanmaması lâzımdır.

Bir Çin atasözü bu noktaya şu açıklamayı getirmiştir: “Gördüklerinizin yarısına, görmediklerinizin hiçbirine inanmayın.”

İnsanoğlu, var oluş boyutunda bir özne (gözlemci), bir köprüdür.

Bilinmeli ki bu yolun takipçisi, akıldır. Maddeye, yani vehme pek bağımlı olmayan bir akıl, durumu daha da netleştirerek kararını verir ve sonuçta hükmü koyar.

Kişinin içine düştüğü bir krizden kurtulabilmesinin yolu, sürekli şekilde gözlemleme özelliğini devreye sokmasıdır.  

Şayet dikkâtini ve enerjisini bu yönde kullanırsa başaramayacağı hiçbir şey yoktur.

Bu tutum, onu İnsanla-Allah arasındaki münasebetin gerçeğine vardıracak, Kur’an’ın tepe noktalarına getirebilecek, hakikâtin kapılarını açacaktır. Kimi insanların gözlem hususunda duygularından arınır bir halde bir şeyler yapma motivasyonunun ve isteğinin kırılmamış olduğunu görmek ayrıca sevindirici oluyor.

Gözlem, bilinçli bir mantığın ürünüdür ve insanı kendi içindeki paradoksal edinimlerden uzak tutmayı başarır.

Bir fikir üretmek, açık olmak, kısaca bir olayı gözlemlemekle bağlantılıdır diyoruz.

 

 
 
İstanbul - 15.01.2009
sufizmveinsan@gmail.com
sufafy@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com