Güçlü olmanın, insanın kendi içinde bir anlam taşıdığı kesin. İnsanlar güvenceyle hareket ederler. Bugün ve her zaman, ülke genelinde ve toplum düzeyinde, aklıselim sahibi olan her bir birim güçlü sayılır. Onun için bunun üzerinde fazlaca durulur.
Bilime, teknolojiye, yetişkin olmaya hazırsanız bu ağ toplumda çok etkiliyse, bunun adı “güçlü bir toplum” olarak geçer.
Buna karşılık, rahatsızlıkları had safhaya varan bir toplum ve bireyleri “güçsüz” olarak tanımlanır. Kendi istekleri doğrultusunda, menfaatine uygun, dengesiz şekilde yaşama, tarif edilirse bir çöküşün işareti sayılır. O bakımdan, eğitim-sanat-kültür alanında hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak gelişim-yenilenme içinde olmanız gerekir.
Peki, bu nasıl olacak? Sorunun yanıtını kendinizde aramanızı önerirken güçlü olma ile ilgili kendi görüşlerimi şöyle sıralamak isterim:
1. Kişisel sorunları çözümlemeye yardımcı olabilecek, kıdemli, uzman ve itibarlı bir dost seçmek yerinde olacaktır.
2. Başkalarının sizin kişiliğinizi sorguladıklarını bilirseniz, amaçlarını iyi değerlendirmeye dikkat edin. Bu, eleştiriye açık olmamak anlamına gelmez.
3. Şayet, bireylerin hakkınızda güzel şeyler söylediklerini duyarsanız içtenliklerine inanmanız için samimiyet derecelerini gözlemlemeniz gerekir.
4. Çevrenizde fazla konuşmayın. “Sus da bir adam sansınlar” sözünü prensip olarak benimseyin. Unutmayın, dinlemek konuşmak kadar, hatta ondan daha büyük bir meziyettir. Yanlış, insanları güldüren şeyler söylemekten çekinin.
5. Başarılı bir yaşantınızın olmadığını bilseniz de bu zaafınızı örtün, yaşam enerjinizi üst seviyelere çıkartmayı deneyin. Zira noksanlıkları örtmenin en iyi yöntemi budur.
6. Başkalarına karşı davranışlarınızı, onlara karşı hissettiklerinizi yerinde bulun.
7. Birilerinin sizi eleştirmesine dayanıklı olmanız gerektiğini düşünün.
8. İçinizden gelen ses, yaptığınız işlerden memnunluk duymadığınızı söylüyorsa, bir özeleştiri yapmanın gerekli olduğunu kabul edin.
9. Aşağılık kompleksine hayatınızda asla yer vermeyin.
10. Başkaları yüzünden aktif olamadığınızı, onların başarılarınızı engellediğini düşünmeniz başlı başına hatadır. Çünkü herkesin kaderi kendine aittir.
11. Kendinizi olduğunuzdan fazla gösterme gibi huylar edinmenin gereğini duymayın.
12. Çevrenizdeki kişilerin sizi yanlış tanıdıklarını düşünmeniz, rahatsızlık vermemeli. Sizin hakkınızda olumlu düşünmeleri için bir gayretiniz de olmamalı.
13. Kendinize saygınızı kaybetmeyin ve güvencede olduğunuzu hissedin.
14. İnsanların sizin gerçekte nasıl biri olduğunu anlamalarından doğacak, düş kırıklığına düşmeniz doğru olmaz.
15. Şeffaflık modelinin bireylerin tanınmasında önemli bir faktör olduğunu düşünün.
16. Toplumsal yaşamın, bireysel ilişkilerle oluşabildiğini bilseniz de, etrafınızda çok kimsenin olmasını arzulamayın.
17. Görüştüğünüz bireylerin seçiminde titiz davranın.
18. İplerle hareket ettirilen kuklalardan farkınız olmalı, hür iradenizle düşünebilme yetisine sahip olmalısınız.
19. Huzurlu insanlar, çoğu durumlarda olayları büyümeden akışına bırakırlar. Siz de öyle olun.
20. Güçlü kişiler, kayba uğrayacağını ve başının derde gireceğini bilse dahi doğruyu söylemekten çekinmezler. Arkasına yaslanıp olup bitenleri izlemek, kişilikli insanların yapacağı iş değildir.
21. Allah kavramı, sanıldığı gibi sihirli değnekle dokunmanın sonucu yetkinleşen bir etkinlik değil, bilincin eseridir. Bunu unutmayın.
22. Devamlılığın olmadığı bir yerde başarı beklenemez. Başarının sabır, zaman ve emekle etkinlik kazandığının farkında olmalısınız.
23. Ayrıldığınız zaman asık suratlı olacak bir ev sahibine misafirliğe gitmeyi adet edinmeyin.
24. Duygusal karmaşa, şiddet, toz duman içinde insanların sağlıklı kararlar alabileceği düşüncesine kapılmamanız gerekiyor.
25. Farklı anlayışlar sergileyebilecek bir düşünce tarzından asla çekinmeyin.
Sonuç;
Sevgili dostlar! Güçlü olun ki, siz hayata değil, yaşam size tutunsun.
|