İnsanın kökeni hakkındaki varsayımlar incelendikçe, soyağacının biçimlenişine ilişkin yaygın kuramın dışında, başka tezler de gündeme geliyor.
Bunlar; insan olmanın özellikleri olarak kabul ettiğimiz dil, bilinç, yaşam sağlama ve teknolojinin evrimini kapsıyor demek mümkün.
İnsansı maymunun bizlere dek uzanan yaşamsal uyumlarını gerçekleştirebilen atalarımızın yani Homo Sapienslerin dünya üzerindeki tarihine, kronolojik açıdan baktığımızda şöyle bir gelişim çizgisiyle karşılaşıyoruz:
4.600.000.000 yıl önce, güneş, dünya ve sistemimizdeki diğer gezegenler, toz ve gaz bulutundan oluştu.
3.500.000.000 yıl önce, yaşamın ilk belirtileri olan, bakteriler ve algler gibi ilkel hücreler meydana geldi. Bu tür hücrelerin benzerleri günümüzde de yaşamaktadır.
1.400.000.000 yıl önce, tek hücreli, fakat daha büyük organizmalar gelişti. Üreme ve kalıtım işlevlerini yapan bir çekirdekleri vardı.
700.000.000 yıl önce, çekirdekleri bulunan hücreler birleşerek İnsanların da dahil edileceği çok hücreli organizmaları meydana getirdiler. Çok hücreliler de evrim geçirip bitki ve hayvan şeklinde sayısız bölümlere ayrıldılar.
550.000.000 yıl önce, ilk hayvanlar ortaya çıktı. Bunlar, solucanlara ve deniz yıldızlarına benziyorlardı. İskelet ve sinir sistemi belirtileri vardı. Ayrıca, solungaçları da beliriyordu.
510.000.000 yıl önce, omurilikleri olan canlılar meydana geldi. İnsanlar bu türe aittir. İlk türeyen omurilikliler, çeneleri olmayan, balığa benzer yaratıklardı. Bir süre sonra çeneleri de gelişti.
500.000.000 yıl önce, çenesi, omuriliği, kıkırdaklı çubukları olan canlılara rastlandı. Sonradan ikişer kol ve bacak şekillendi.
450.000.000 yıl önce köpek balığına benzeyen, kıkırdaktan iskeleti olan türler görünmeye başladı. Daha sonra, kemikten iskelet meydana geldi.
425.000.000 yıl önce, ömürlerinin çoğunu su dışında geçirebilen yaratıklar türemeye başladı. Çıkıntılı yüzgeçleri, bacağa dönüştü. Basit akciğerler oluştu. Bu türün bir örneği kurbağalardır. O sırada karalar, elli milyon yıldan beri, bitkilerin egemenliği altındaydı. Bitkilerden sonra, kısa sürede salyangozlar, örümcekler ve böcekler gibi organizmalar belirdi. 350.000.000 yıl önce, organizmalar, artık suya bağımlı olmaktan kurtulmuşlardı. Bunlar yılan ve kertenkele şeklinde çok iri hayvanlardı.
270.000.000 yıl önce, sıcakkanlılık olgusunu geliştiren sürüngenlerden kuşlar,
200.000.000 yıl önce, kır farelerine benzeyen memeliler gelişti.
100.000.000 yıl önce, memeliler bebeklerini yumurtadan çıkarmaya, bazı türleri de bebeği vücudun içinde iken göbek bağı ile beslemeye başladılar. İnsanlar bu türden gelmektedir.
75.000.000 yıl önce, böcek yiyen ilk primatlar kabul edilen ağaç fareleri görüldü.
65.000.000 yıl önce, büyük sürüngenler ortadan kalkmaya başladı. Bazı memeliler ve sürüngenler felaketi atlatmayı başardılar. Dev memelilerin soyu tükendi. Göbek bağlılar, dünyaya egemen oldu. Memelilerin beyinleri gelişmeye başladı. İlk primatların beyinleri, gövdenin %5’ine ulaştı.
55.000.000 yıl önce, iki gözü başın önünde birbirine yakın şekilde yer alan primatlar, 35.000.000 yıl önce de, insan ve maymunların atası olan, insan benzeri primatlar türedi. Rahatça oturabiliyorlardı.
30.000.000 yıl önce, maymunların bir kolu evrim geçirerek insanımsı görünüşlü maymun türüne dönüştü.
17.000.000 yıl önce, büyük maymunlar türemeye başladı. Çok iri bir gorile benziyorlardı.
8.000.000 yıl önce, büyük maymunlardan insanı andıran Hominidler ortaya çıktı. Bunlar 120 cm boyundaydı, beyinleri 562 gramdı. İlk Hominidler, o güne kadarki en akıllı kara hayvanlarıydı. Ayakta durabiliyor ve dik yürüyebiliyorlardı. Bu türe ait en eski kalıntılar, insanlığın beşiği kabul edilen Afrika’nın doğusunda bulunmuştur. Yavrularını kalp atışına yakın tutmak için sol kollarında taşıyorlardı. Serbest kalan sağ kollarını başka amaçlarla kullandılar. İnsanlara özgü bir özellik olan sağ eli kullanma eğilimi buradan gelmektedir.
3.000.000 yıl önce, türler biraz daha irileşti. Beyinleri de büyüdü. Bizimkinin 1/3 ‘üne ulaştı.
2.000.000 yıl önce, bize çok benzeyen bir tür (Homo Habilis) meydana geldi. 700 gram ağırlığında beyni ve yuvarlak başı vardı. Henüz konuşamıyorsa da, çeşitli sesler çıkarıyordu. Elleri ve ayakları modern insanınkine benziyordu. Yiyecek toplamak yerine, avlanan ilk canlıydı.
1.600.000 yıl önce, Homo Erektus (dik duran insan) türü gelişti.180 cm boyunda 70 kg ağırlığındaydı. Beyni, bugünkü insan beyninin dörtte üçü kadardı. İlk defa bilinçli şekilde ateşi kullandı.
200.000 yıl önce, hem vücut hem de beyin ölçüleri bizimkine yakın olan Neanderthal insanı,
50.000 yıl önce ise, modern insan Homo Sapiens ortaya çıktı.
25.000 yıl önce, Homo Sapiens, Amerika ve Avustralya’ya ulaştı.
10.000 yıl önce, hayvan yetiştirmeye, kentler inşa etmeye başladı. Bu dönem uygarlığın başlangıcıdır.
5.000 yıl önce, Sümerler yazıyı icat etti.
3500 yıl önce, demir yapımı başladı ve büyük imparatorluklar çağı geldi.
500 yıl önce, barut ve top icat edildi. Matbaa makineleri gelişti. Modern çağ başladı.
200 yıl önce yapılan buhar makinesiyle birlikte, sanayi devriminin temelleri atıldı.
40 yıl önce, Nükleer silahlar yapıldı.
30 yıl önce Uzay çağı başladı...
Tarihleme metotlarındaki gelişmeler ve yeni bulunan kalıntılar, evrimle ilgili bilgilerimizi farklılaştırabilmektedir. Bu konuda tek noktalı anlayış yerine artık “çok noktalı evrim” fikri benimsenmektedir. Neanderthellerle bugünkü insan arasındaki doğrudan atalık ilişkisini yadsıyan çağdaş görüş taraftarları çoğunluktadır.
Tüm bu evrimsel basamaklarda beyin sığası, 450 cc’lik hacimden, Homo Habilis’te 600-800 cc’ye, Homo Erektus’ta 850-1100 cc’ye, Neanderthal İnsanında 1550 cc’ye ulaşmıştır. Modern Homo Sapiens’te 1350 cc kadardır.
Beynin gösterdiği bu değişim, sadece hacimsel olmayıp lobların, kıvrımların, ses tellerinin ve konuşmanın gelişimi gibi birçok alanda izlenmektedir.
Evrim; insanlık için henüz bilmece olmaktan çıkmış değildir. Tüm sorularımıza yanıt bulamayacağımız gibi, bunları öğrenme isteğimizin süreceği de kesindir.
Kaynaklar:
Modern İnsanın Kökeni - Roger Lewin, Tübitak popüler bilim kitapları
Kosmostan Kuantuma - Yalçın İnan
Batık kıta Mu'nun çocukları - James Churchward
Meydan Larousse
|