İrade
Ahmet F. Yüksel
 

“Sağlıksız bir kişiyi, sağlıksız bir ilişkiyi yola sokmak için ne yapmak gerek?” sorusuna verilecek yanıt gayet basittir:

İrade gücünü yeterince kullanabilmek demek doğru olur. Çünkü huylunun huyundan vazgeçmesi, inkâr etmemesi bu sayede mümkündür.

Dostlarım, hanımefendiler, beyefendiler!

Artık bu gerçeği görmenin zamanı geldi.

Benim algılayabildiğim kadarı ile bütün sorun burada iradesizlikten kaynaklanıyor.

İnsanlar nedense bu özelliği kullanmak istemiyor. İçi boş, hayali şeylerin peşinde koşup duruyorlar.

Boşuna atalarımız ‘Güleriz ağlanacak halimize’ dememiş!

Günlük yaşamda, arkadaş sohbetlerinde, PC başına oturup bir şeyler yazmaya kalkınca, ister istemez bu kavram geçiyor içimden. İnsan, bildiklerini, öğrendiklerini standartlarına uygun bir hale getirmeyi, şekillendirmeyi isteyen bir yapıdır. Bunu gerçekleştirecek imkânlara sahip olduğu takdirde mutlu olur, hiç kuşkusuz. Özgürleşmesi için dayatmalardan kurtulması gerekir, sorunlarla baş etmesi gereklidir.

İrade bu aşamada önemli bir yer tutar. Bunun en önemli koşulu ‘Gemisini kurtaran kaptan’ örneği, yaşam yönünü tercih etmek değil, irade vasfını ortaya koymak, ahlâklı olmak, başkalarının hakkına saygı göstermektir. Farklı düşünen insan iradeli değil, yükümlü bile olamaz.

Hatta ben sevgiye, saygıya dayalı ilişkilerin irade zaafından ötürü yitirildiğini söylersem, kimse bana kızmasın, olayı abarttığımı da düşünmesin. Buradan anlaşılıyor ki sadece bu noktada değil, aslında her konuda insanın kendisinde mevcut bu haslete ihtiyacı var. Aksi takdirde, hiçbir isteğimizin gerçekleşme olasılığı yok gibidir. Tabii önemli olan, bireyin kendisinin kısa vadede ve ufukta çok açık bir şekilde görebildiği tehlikelere karşı yaşam gücünü geliştirmesidir.

Gerçekten, özellikle zor şartlar altında daha büyük bir önem kazanan irade vasfı ‘al takke ver külah’ misali, kolaylıkla hareketlenemez, elde edilemez. Kuvveden fiile çıkmış gibi görünür, ama statik haldedir. Bu bilince iyimserlikle değil, çalışma ile yaklaşım yapılması beklenir. İradesizliğin taban yaptığı zemin hiç tasvip görmediği gibi, birçok olayda da sahibini toplum dışı bırakır.

Kısacası hangi alanda olursa olsun, eksikliğini ziyadesi ile hissettiğimiz konuların başında gelenlerden biri, belki de ilki  ‘İrade’ dir.

İradenin ortaya konuşunda en etkili etmen olarak, cesaret gibi bir duygunun varlığı da hesaba katılmalıdır. Cesaret denilen olgu, esasen temelde Allah’ın Kudret sıfatına Kadir ismine dayanır. Bu isim dar bir oranda çıktığından, halk arasında bu isimle anılır.

Bildiğimiz klasik anlamlarda, irade ve cesareti yönetecek, egemen olacak olan şey ise Akıldır. Ancak bu akıl, “aklı küll”dür.

Akıl, aslı olan Aklı Küll’e yaklaştıkça iradenin yoğunluğu fark edilecek düzeyde artar. Size tavsiyem, böyle anlarınızı dikkatle takip etmenizdir. Bu düzeye ulaşmış bireyin yaşadıkları kendini pek tahrip edemez. Verdiği tüm kararları doğrudur.

Aklı Küll, ayrıca yapılacak seçimlerde nelerin göze alınması gerektiğini çok iyi değerlendirir.

Bireylerin başarısı, ilmin irade edilmesi ve kudret vasfıyla desteklenerek ortaya çıkması ile kesinlik kazanır.

Sevgi ile kalın. Allah’a emanet olun.

 

 
 
İstanbul - 22.12.2006
sufizmveinsan@gmail.com
afyuksel@hotmail.com
sufafy@hotmail.com

http://sufizmveinsan.com