İnsanların zaaflarını yüzüne haykırmayı gayet iyi biliriz. Dolayısıyla, bağımlılığın en meşrusu olduğunu kabul ettiğimiz türünü yani sigaraya bağımlı olanı da pişkin bir dille, yüzüne vururuz.

Bırakanı kahraman, bırakamayanı iradesiz muameleye tabi kılan şey de yine bu nesnedir. Sigarayı terk edebilme, çok büyük bir güç ister. Bırakan, ibreti âlem için iradesinin çelikten olduğunu kanıtlar bütün dünyaya.

Evet, sigaranın bağımlılık yarattığını, sağlığa son derece zararlı olduğunu yineleyelim.

Onun aykırı, bize başkaldıran, cüretkâr tavrını bir düşünün!

İlk etapta insanda "utanma duygusunu" yok etti. Yoldan çıkardı. İçen gevşedi, kullanmayana saygı duymaz hale geldi. Çılgın bir toplum çıkarttı ortaya.

Söylemek kolay, ama gerçekten zor bir durum var içen için. Sigarayı bırakanları basit de olsa bir teslim olma hali içinde buluyorum. Ve bunun dünyanın en zorlu çabalarından biri olduğu tanımından yola çıkarak “Gazanız mübarek olsun” diyorum.

Hoş, içenler hâlâ ortalarda dolaşıyor, ama “zararı yok” da diyemiyorlar. Sigara, içen kimseyi memnun etse bile ilk etaplarda fark edilemeyen sorunlar sonradan çıkıyor…

 Uzm. Dr. Mehmet Özdemir bu konuda bakın neler diyor:

Sigarayla ilgili korkunç gerçekler var.

“Sigaranın içinde bulunan nikotinden dolayı zararları, vücuda giriş kapısı, sindirim sistemi başı olan dudaklardan başlayıp mesaneye kadar uzanıyor. Başta a.c. gırtlak ve mesane kanseri gibi kanser yapıcı etkilerinin yanı sıra, düzenli içilen günde üç tane sigara kalp krizi veya herhangi bir ölüm riskini ikiye katlarken, aynı zamanda, içilen her bir sigara ömürden 5,5 dakika çalıyor. Bu arada, dudak tiryakiliği şeklinde hafifletici nedenlerin aslında geçerliği olmadığı gibi, duman altı kalmak da kişiyi içmekten daha fazla etkileyebiliyor. Genel dolaşım ve damar sistemi üzerine daraltıcı etkisi en azından beynin yetersiz oksijenlenmesinden tutun, damar hastalıkları ve kalp krizine değin yoğun negatif bir profile sahip…”

Bu bilgiler ışığında tütünün zararlarını iki grupta toplamak mümkün:

1)Sigara, sadece akciğer ve doğrudan etkin olduğu dudak, dil, gırtlak, nefes borusu, mide, bağırsak vb. organlarımızda oluşabilen kanserin ana nedeni (yüzde 80-85 nedeni) değil, içinde bulundurduğu yüzlerce zehirle vücutta oluşan tüm kanserlerin baş etkenlerinden birisi!

2)Yaklaşık bir kaç yıldır kapalı alanlarda sigara içilmesi kanunen yasaklandı. Cezalar yerini buldu. Ayrıca başarılı oldu diyebiliriz. Çünkü duman, (pasif içicileri) de aynı oranda olumsuz etkiliyor. Onları da sağlıkları açısından risk altına sokuyor.

Güzel bir uygulama için teşekkür ediyoruz.
Zira medeni ülkeler yıllardır bunu yapıyordu, bizde gerçekleştirdik. Umarım aynı hassasiyeti, trafikte de gösterebiliriz.

Anlayacağınız, sigara insan için bir tehlike kaynağı haline dönüşmeden önlemini almak gerekiyor.