Toplum olarak kimi zaman öyle hadiselerle karşı karşıya kalırız ki, adeta "küçük dilimizi yutacak gibi" oluruz. Bunlar anlatılmaz ancak yaşanabilir şeylerdir. Dost gibi görünüp, birbirlerini aldatan insanlar, sevmediği halde severmiş gibi yapıp menfaatlerini gözetenler, hoyrat dil kullananlar, hileli bir hayatı benimseyenler tipik örneklerini teşkil eder. Bu bakımdan kişiliğine, davranış tutarlılığına, kimliğine güvenilecek insanların sayısı bir elin parmakları kadar azdır denebilir.
Ayrıca eğitim/inanç noksanlığı da bu saydığımız olumsuzluklara eklenince, olay işin içinden çıkılmaz bir hale gelir.
Dolayısı ile ikiyüzlü, yağcı, içi-dışı aynı olmayan bir kitle ile yaşamak durumunda kalma mecburiyeti vardır.
Bunun nedenleri üzerinde durulması, gereğinin mutlaka yapılması söz konusudur.
İşler ağır aksak da olsa böyle düzelirken, sağlıklı bir toplum bu şekilde elde edilir.
Ancak sıra dışı insanları, bahsini ettiğim vasıflardan uzak tutmak şarttır. Onlar her bakımdan kendilerini belli ederler. Basiretle olayları süzebilen, konuları küçümseme, yadırgama gibi bir alışkanlığı olmayan, muhteşem hayat görüntülerine itibar etmeyen, davranış tutarlılığı ve düzgünlüğü içinde yaşayan bu tür insanların seviyesine erişmek dileğimiz olmalı.
Bence "sıra dışı" kabul edilmenin en etkileyici yanları da bahsini ettiğimiz hususlardır.
|