Türkiye’ de hatırı sayılı derecede şeker hastası var. Bu tespitten hareketle ‘Şişmanlamak bir dert’ isimli makalemde bu rahatsızlığın üzerinde durmuş, blog okurlarına açlık kan şekeri konusunda yaptığım araştırmalardan bazı bilgiler vermiştim.

Şimdi ise farkına varılamayan, adeta yok sayılan tokluk kan şekeri üzerinde bildiklerimi anlatmak istiyorum. Çünkü bu hastalık, toplumsal düzeyde yeterince yer bulamıyor, değerlendirilemiyor.

Muhtemelen, sıkıntılar/rahatsızlıklar da o noktadan kaynaklanıyor.

Tokluk kan şekeri, sabah, aç karnına yapılan kan tahlilinden sonra sıkı bir kahvaltı yapılmasını müteakip, iki saat aradan sonra kanın tekrar alınması ve bu haliyle pankreasın ne kadar çalıştığı, tok karnına şeker düzeyinin ne seyir gösterdiği bilgisini veren çok önemli bir tahlildir.

Çünkü kimi bireylerin açlık kan şekeri normal bir seviyede iken, tokluk kan şekeri inanılmaz düzeylere çıkmakta ve bu farkında olmama hali önü alınamaz bir noktaya taşındığında büyük tehlikeler insanı beklemektedir.

Tokluk kan şekerinin yüksek oluşunun damar sertliğini artırdığını biliyoruz. Yemek sonrası yapılan tahlillerde kan şekeri yüksek olan hastalarda bu hastalığın daha net bir şekilde tespit edildiği ve şeker hastalığına bağlı olarak organ hasarlarının daha fazla olduğu saptanmıştır.

Bu bulgular bir rastlantı değil, hastalığın görünür yüzü olması ile ilintilidir.

Bilim adamlarının ifadelerinde; ‘Açlık kan şekeri ne kadar iyi olursa olsun, şeker hastalarında yine de komplikasyonların oluştuğu görülmektedir.  Bu nedenle tokluk kan şekerinin de kontrol altında tutulmasının artık önemi ortaya çıkmıştır. Tokluk kan şekeri düzeyi yüksek hastalarda kalp hastalığı riskinin normalden fazla olduğu ortaya konmuştur.’ denmektedir.

Ayrıca, yemek sonrası artan şeker LDL-Kolesterol denen kötü kolesterolün damar sertliği yapıcı bir etkisinin bulunduğunu, bunun da göğüs kafesi nahiyesinde nefes alma zorluğuna ve ayak parmaklarında çok belirgin haldeki uyuşmalara sebep olduğunu unutmayın.

Normal zamanda tehlike sayılabilecek bu işaretleri mutlak surette dikkate alın ve bir doktora muhakkak başvurun.

Değerli dostlarım!

Tokluk kan şekeri düzeyinin ne durumda olduğundan- özellikle yaşlılara sesleniyorum- mutlaka haberdar olmanız gerekiyor.

Özetle söylenecek olursa, kendinizden nefret etmek, güvenliksiz bir hayata adım atmak istemiyorsanız, tedbir almanız akılcı bir yaklaşım olacaktır. Önemli olan, bu hastalığın/tepkinin bireyde bir baskı, sıkıntı yaratmamasıdır. Konuyu bir prestij meselesi gibi kabul etmek yahut "kader anlayışı" ile savsaklamak, sorumluğu ortadan kaldırmaz.