Kızınızın
rahatsızlığı bir tür yeme bozukluğudur. Hastalığa
yakalananlar, aldıkları kalorinin fazlalığını değil
saplantı halindeki bedensel fikirleri nedeniyle yemek
yemeği reddeder yada
yedikten sonra kusar. Kişinin bedeni ile ilgili
algı bozukluğu söz konusudur. Ancak tek problem bu değildir.
Duygusal, davranışsal, bilişsel etkenler bireyin kendi
vücudu ile ilgili yargısını etkiliyor. Bu tür
bozukluklar kadınlarda sıktır. Kadının toplumdaki güzellik
imajı da
bu noktada önem kazanmaktadır. Sosyal ve
psikolojik etkenler kadının vücudunu algılayışını
değiştiriyorsa, yani vücudu ile ilgili gerçekleri göremiyorsa,
yeme bozukluğu başlıyor demektir.
ANAROKSİK
KİŞİLER:
Bu grup içindeki en önemlisi olarak görülen Anoreksiya
Nervosa yemekten kaçınma/korkma olarak tanımlanabilir.
Hasta çok aç bile olsa yemeği reddeder, kendini hep şişman
olarak görür. Önce zayıfladığının farkına varır
ancak sonraları artık sınır tanımaz hep daha zayıf
olmak için aç kalır. Bu kişinin intiharıdır. Ölüm
oranı %10-20 dir. Anoreksikler aslında başkaları için
yaşayan insanlardır. Mükemmelliyetçidirler. Yaşam
standartları yüksek tutmayı severler. Yaşamları ile
ilgili ellerinde tutabildikleri tek gücün yemek yeme
olduğunu düşünürler. Çevrelerinde olan biteni
kontrol edemediklerini düşünüp yemelerini kontrol altında
tutarlar. Kilo kaybettikçe kendilerini güçlü
hissederler.Profesyonel yardımı kabul etmezler çünkü
bunu yemeğe zorlanma olarak görürler. Ergenlik çağındaki
kızların yaklaşık %1’i bu hastalık sırasında
kilolarının %15 ini kaybederler.
BULUMİKLER
(Blumia Nervosa): Kusma hastalığıdır.
Abur cubur seansları bin kaloriden on bin kaloriye kadar
çıkabilir.Bu kalorilerden kurtulmak için hasta ya kusar
yada laksatif (ishal yapan ilaçlar) kullanır.Bir de zayıflama
hapları alma aşırı egzersiz yapma ve bu yüzden aşırı
yorgun düşme gibi yolları seçenler de vardır.
Bulumikler
de anoreksikler gibi kendilerinin güvenli bir ortamda yaşamadıklarını
düşünürler. Duygularını saklarlar yaptıkları herşeyi
başkaları için yaparlar. Yemek,bu kişilerin güven
kaynağıdır. Kusma burada ağlama, bağırma, öfke gibi
tepkidir. Bu bazen rejile başlar hasta kendini tutamaz
yer ve sonrada pişman olup kusar. İçine kapanır ve bu
durumu saklar. Zayıflama pek görülmez. Kilosunu
muhafaza eder.
TEDAVİ:
Özellikle anoreksiklerde yaşamsal organlar Kalp ve Beyin
hasar görür. Hastalığın temelinde olması muhtemel
hormon bozuklukları henüz Rutin tedavi yöntemi değildir.
Vücut kendisini koruyabilmek için metabolizma hızını
düşürür. Bu bir nevi vites küçültmedir. Adet
siklusları durur. Nefes ritmi ve kalp atımı yavaşlar.Tüm
hormonal organlarda yavaşlama izlenir. Saç, tırnaklar,
deri kurur. Vücut soğuğa dayanksızlaşır. Kansızlık
görülür. Bu hastalar depresyon ve diğer psikolojık
sorunlarla karşı karşıyadırlar. Erken tanı tedaviyi
kolaylaştırır. Hasta beslenme uzmanı, dahiliyeci,
psikoterapist eşliğinde izlenmelidir. Hekimlerin yanısıra
ailesel destekte çok önemlidir.
Dr
.Serpil Ağralı
|