S Soğuklar arttığı zaman  genital akıntım artmakta ve rengi sarı, bu durum normal mi, bir doktora görünmeli miyim?

Hamide Sezer-İstanbul

C

Vücudun bazı bölümleri sürekli nemli-ıslak durumdadır. Bunlardan biri de kadın genital organıdır. Nasıl ki tükürüksüz ağız düşünülemezse tamamen kuru genital organ kadınlar için fizyolojik değildir. Bazen akıntılar artar, kokulu olur, kaşıntılı olur.

Bu nedenle normal akıntı ile anormal akıntıyı birbirinden ayırmak gerekir.

Östrojen hormonunun azalması vajende salgının azalmasına ve doğal korunma ortamının bozulmasına neden olur. Vajenin doğal korunma ortamı asittir. Hormon azaldıkça bu asitlik azalır ve mikropların yerleşmesi kolaylaşır. Özellikle mantarların yerleşmesi kolaylaşır. Tüm bunlar kokulu ve kaşıntılı akıntılara neden olur. Bu hallerde kadın doğum uzmanının muayenesi ve tedavisi gereklidir.

Vajinal akıntının içinde, salgı bezlerinden oluşan sıvı, dökülen hücreler, ve normal vajen mikropları bulunur. Normal bir vajinal akıntı beyaz, saydam ve kokusuzdur. Kaşınma, yanma veya herhangi bir rahatsızlığa neden olmaz. Adet gününe göre akıntının miktarı değişebilir. Örneğin yumurtlama günlerinde artar.

Mikroplar vajen ve vulvanın iltihaplanmasına neden olur. Kaşıntı, yanma hissi, anormal kötü koku, akıntıda belirgin artış bu iltihabın belirtileridir.

Menopoz sonrası mikrop olmadanda, estrojen eksikliği aynı belirtileri ortaya çıkarır.

En çok mantar denilen mikroplar enfeksiyona neden olur. Bunun dışında trikomonas denilen parazitler ve bakteryel mikroplar akıntı nedenidir.

 

Mantarlar oldukça karmaşık bir yaşam şekline sahiptir. Doğada bitki ve hayvanların üzerlerinde ve insan vücudunda yaşayabilir. nemli ortamlar mantarlar için ideal mekandır. Birçok mantar çeşidi arasında vajende rahatsızlığa neden olan candida albicans denen türdür. Bu tür ılık, nemli, ışıksız ortamda hızla ürer.

Kaşıntılıdır. Süt kesiği görünümünde beyaz akıntılardır. Kokusuzdur. Tedavisi kolaydır. Ancak şeker hastalığı varsa ilaçlar yetersiz kalır.

Kesin tanı için akıntının mikroskop altında incelenmesi gerekir.

Kadınların %75'i hayatında en az bir kez vajinal mantar hastalığına yakalanır. Tedavi olmazsa hastalık kalıcı olur. Bazıları da doktora gider ama tedavileri eksik ya da yetersiz kalır  son yıllarda gerek vajinal yoldan, gerekse hap olarak ağızdan kullanılan yeni ilaçlar çıktı. Bu ilaçların üstünlüğü hem güçlü olmaları hem de çok kolay kullanılmaları. Genelde tek bir hap veya fitil ile tedavi başarılıyor.

 

Diğer mikropların başında ise: Trikomonas, bakteriyel vajinozis adlı mikrobik hastalıklar   gelmektedir. Gerek mantar, gerekse bu mikroorganizmalar normal vajenin içinde de bulunur. Ancak zararsız halde dururlar. Ya da kadının savunma mekanizmaları bu mikropların zararlı olmasını engeller. Bu savunma mekanizması zedelendiğinde veya zayıfladığında, bağışıklık sistemi çöker, ve mikroplar hastalık üretmeye başlar. Mantarı diğerinden ayıran özellik kaşıntı olmasıdır. Idrar yaparken ve cinsel ilişki sırasında ağrı görülür. Akıntı koyu ve beyaz renktedir. Içinde süt kesiği manzarası olabilir.

Trikomonasda  ise:Bulaşma cinsel ilişki ile olabilir. Banyolar, umumi tuvaletler bulaşma yeri olabilir. Genç kızlarda ve doğurganlık çağında daha sık görülür. Akıntı çok fazladır. Köpüklüdür. İdrar yaparken ve cinsel ilişki sırasında ağrıya neden olur.

Çoğu zaman bu üç mikrop bir arada hastalık yapar.

Mikropların hastalık yapması için önce üremesi gerekir. Belli bir sayıya ulaştıktan sonra bir takım zararlı ürünler salgılayarak hastalık üretir. İltihap belirtileri ortaya çıkar. İltihap bedenin bu zararlı etkilere karşı verdiği savaş sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Vajinal akıntılarda böyle reaksiyonlardır. 

Akıntı devam eder. mikroplar gittikçe derine yerleşmeye başlar. Özellikle uterusun vajen içine bakan ağız kısmında yaralara neden olur. (servisit). Akıntı cinsel organın giriş kısmında da şişme ve ağrıya neden olur. 

Bazı ilaçlar ,özellikle antibiyotiklerin sık sık kullanılması vajenin savunma mekanizması olan yararlı mikropları öldürerek zararlı mikropların ortaya çıkmasına neden olurlar. Bu nedenle gerekli olmadıkça antibiyotik kullanmamak gerekir. 

Hormonal ilaçlar dahi vajende asiditiyi etkileyerek mantar oluşumunu arttırır. Ancak estrojeni düşük hap kullanıldığında bu etki azalır. 

Diyabetli hastalarda: Vajene geçen fazla şeker mantarı azdırır. Bu mantarlar tedaviye dirençlidir. Yani sık sık tekrarlar.  

Özellikle deodorantlı sabun, parfüm ve spreyler vajen asitliğini bozar. Vücudu sıkı saran pantolon ve çamaşırlar da hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.

 

 

 


ANASAYFA