“Aklın Gözü (Mind’s Eye)” Görsel Algıyı etkiliyor!

 
 

Vanderbilt Üniversites’nde yapılan yeni bir araştırma, “aklın gözü” ile gördüğümüz olarak nitelendirilen zihinsel imgelerin doğrudan görsel algılamamızı etkilediğini ortaya koymuştur!...

Vanderbilt Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde araştırma üyesi Joel Pearson, kısa süreli hafızayı oluşturan imgeler yani beş duyu çerçevesinde algıladığımız düşünceler, geleceğe dair algılamalar hakkında önyargı oluşturmakta, peşin hüküm vermemize yol açmakta olduğunu açıklıyor ve şöyle devam ediyor: “Bu araştırma, bir şeyi tasavvur-hayâl etmek, hem onu hayâl ederken hem de daha sonrasındaki görüşü-vizyonu değiştirmekte olduğunu kesinlikle gösteren ilk araştırmadır. Bu araştırmadan ortaya çıkan sonuçlar önemli. Çünkü, bu sonuçlar, algıyı şekillendirebilecek yukarıdan aşağıya şeklindeki beklentilerin ya da daha önceki deneyimlerin hatırlanması yoluyla potansiyel bir mekanizma ortaya koymaktadır.”

Çok iyi bilinmektedir ki, güçlü bir algısal deneyim, bir kişinin daha sonraki bakış açısını değiştirebilir.Şimdi bir düşünün… Mesela, mutfağınızda istenmedik bir hayvan, örneğin bir fare gördünüzde ne olur? Her bir toz topağında ya da her bir karanlık köşede aniden fare görür olursunuz ya da gördüğünüzü zannedersiniz!. O zaman, bir şeyi bir kere hayâl etmek, düşünmek ile etrafınızdaki şeyleri algılamanızda değişiklik yaratma olasılığı var mıdır?...

Bu çalışmanın içinde yer alan Doç.Dr. Frank Tong şöyle açıklamada bulunuyor: “Sizler, bir şeyin sizi etkilemesi için, onu10 kere ya da 100 kere düşünmeniz, hayal etmeniz gerektiğini düşünüyorsunuz. Ancak, araştırma sonuçlarımız, uygun koşullarda, sadece bir tek anlık düşünce bile algıladığınız dünyayı önemli ölçüde değiştirebilir!.”

Düşüncenin-hayal edilenin algılamayı nasıl etkilediğine dair basit şeklideki deney şu şekilde gerçekleşmiştir:
Önce denek, boş bir ekrana bakıp yeşil rengi hayal eder. Daha sonra denek, bir gözü yeşil diğer göz kırmızı renkte olan gözlük takar ve ekrana her bir gözü ayrı renkteki iki camın ardından bakar. Denek, ne kadar fazla yeşil rengi hayal ederse, o kadar yeşil rengi algılayıp, görmektedir. Bu deney, bir kişinin hayal ettiğinin gelecekte göreceklerini nasıl etkileyebileceğini göstermektedir. (Bu deney, makaledeki grafiğin altında anlatılmaktadır.)

Çok benzer ve daha detaylı olan deney de şöyle gerçekleşir:
Deneklere basit kalıplarda beynin ana görsel alanında resmedilen yatay ve dikey ince şeritler hayal etmelerini söylerler. Daha sonra bilim insanları, deneklerin bir gözüne yeşil yatay kesik kesik, rendelenmiş gibi bir desen ve diğer gözlerine de kırmızı dikey desen göstererek, “binocular rivalry” diye anlatılan iki gözün aynı anda kullanılması ile oluşturulan iki gözü ve algılamalarını birbiri ile karşılaştırırlar. Bu karşılaştırma sırasında, denek, dönüşümlü olarak her bir gözünün önünde kendisine gösterilen görüntüleri algılar... Denekler genel olarak kendilerine gösterilmeden önce kendi hayâl ettikleri imgeleri gördüklerini belirtirler ki bu durum, araştırmacıların hipotezini kanıtlamaktadır.

Buna ek olarak yapılan diğer deneylerde ise, belirli bir deseni deneklerin daha uzun zaman dilimi içinde seyrettikleri ya da hayal ettiklerinde algıda daha güçlü değişimlerin olduğu da tespit edilmiştir.

Pearson, son olarak şu şekilde bir açıklamada bulunuyor: “Son zamanlardaki insan beyninin görüntülenmesi konusundaki ilerlemelerle, bir şeyi hayâl ettiğinizde görsel beyninizdeki kısımların yanmakta ve orada bir faaliyet olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, zihinsel imgeleme yani tasavvur etme ile aynı şeyi görmenin oldukça fazla örtüştüğünü kanıtlayan çok fazla kanıt var. Bizim bu çalışmamız, sadece hayâl edilenin görüntü ile bağlantısını değil, ayrıca hayalin-tasavvurun doğrudan gördüklerimizi de etkilediğini göstermektedir.”

Yukarıdaki makalede bilim adamları şunu diyor: Bir tek anlık hayâl-düşünme, daha sonraki algılamalarınızı tümden değiştiriyor!!!... Bir şey hayâl ettikten sonra tüm algılamalarımızı o hayâl ettiğimizin rengine boyuyoruz!!!... Düşüncelerimiz, hayâllerimiz ne kadar kısıtlı ise algılamamız da o yönde sınırlı olacak demektir!.. Aslına bakarsanız, hayâl ettiklerimiz algılarımızı şekillendirirken, algıladıklarımız da hayallerimizi, düşüncelerimizi şekillendirmekte!!!... Algılanan hayâlim mi? Yoksa hayâl mi algıladığım?!?!....

http://www.sciencedaily.com/releases/2008/07/080703145849.htm
 

İngilizceden çeviren: AylinER
 

 

 

 
 
İstanbul - 24.07.2008
 http://sufizmveinsan.com