Ar-Ge, araştırma geliştirme
kelimelerinin ilk iki harfinden türetilmiştir. Bu kavram
bilim ve teknoloji sahasına giren her faaliyete
uygulanabilir. Araştırma ile yeni bir ürün, proses,
hizmet vs için yeni bilgi elde etmek hedeflenir.
Geliştirme ise araştırma ile elde edilen bulguların veya
bilgilerin daha üst düzeyde ve ileri ürüne, prosese veya
hizmete dönüştürülmesidir.
Günümüzde ise Ar-Ge sadece şirketleri ve kurumları
ilgilendiren bir anlayış olmaktan öte bir insanlık
kültürü olmuştur. Ar-Ge kültürüne daha ilkokul
seviyesinden itibaren aşina olmak modern toplumun bir
gereğidir. Çünkü daha iyiyi, mükemmeli hedefleyen
insanlığın bir Ar-Ge idrakının olması beklenmektedir.
Artık ülkelerin gelişmişlik kriterlerinden biri de Ar-Ge
yatırımlarının miktarıdır. Amerika, Japonya, Avrupa ve
Kore gibi ülkelerde Ar-Ge harcamaları çok ciddi
rakamlara ulaşmıştır.
Ar-Ge
kültürünün şirketlere, kurumlara ve topluma
kazandırılması ve belli seviyeye gelmesi için devlet
desteği en önemli rolü oynar. Ar-Ge çalışmaları ulusal
güvenlikten gıdaya, askeri çalışmalardan, uzay, tıp ve
yer bilimlerine kadar insanların ihtiyaç duyduğu veya
duyabileceği her alanı kapsar. Araştırmalar kamu
kurumları, üniversiteler ve şirketler tarafından
gerçekleştirilir. Özellikle ABD ve Japonya’da özel
şirketlerin Ar-Ge çalışmalarına olan yatırımları kamunun
2–3 katıdır. Ar-Ge çalışmalarına yapılan yatırımların
ekonomik anlamda şirkete getirisi uzun bir süreci
kapsayacağından, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki
şirketler, Ar-Ge yatırımlarından sakınırlar. Bir Ar-Ge
çalışmasında yapılan yatırımlar uzun bir süreçten sonra
sonuçsuz da kalabilir ve boşa gitmiş te olabilir. Bunun
gibi, temel bilimler alanında dev bütçeler ile
hazırlanan çalışmanın sonuçları sadece literatür
sayfalarında yerini alır veya uygulamalarının
gerçekleştirilmesi yüzyıl sonraya kalabilir. Bu
örneklerde gösteriyor ki Ar-Ge yatırımlarında her zaman
risk vardır. Bu yüzden Ar-Ge çalışmalarında literatür
taraması ve yapılacak ciddi bir planlama en önemli ilk
aşamalardır. Yapılacak literatür taraması o konuda daha
önce yapılan çalışmalar hakkında bilgi için ve sonraki
adımlar için olmazsa olmazdır. Yeri gelmişken bununla
ilgili güncel bir örnek te vermek istiyorum. Bireysel
düzeyde AR-Ge’yi desteklemek ve bu insanları motive
etmek için geçenlerde NTV’de ‘MUCİT’ isimli bir program
vardı. Toplumda Ar-Ge’ye ilgi uyandırmak anlamında
televizyon kanallarında şimdiye kadar yayınlanan önemli
bir yayındı kanaatindeyim. Kendi bireysel çalışmaları
ile bu programa katılan kişiler üzerinde en önemli
eksikliğin, benim gözlemlediğim literatür taraması veya
daha basit tabiriyle benden önce bunu yapmaya çalışanlar
ne yapmış kısmı yarışmacıların büyük kısmında en önemli
eksikti. Jüri bile o konudaki bütün çalışmaları
bilirken, mucidin habersiz olması, önemli Ar-Ge
kültürünün eksikliğini gösteriyordu.
Ülkemizin de en kısa sürede, gelişmiş ülkeler düzeyinde
Ar-Ge altyapısı ve toplumsal Ar-Ge kültürünü
yakalamasını temenni ediyorum. |