Dost’umuzdan hatıralar
Nur Cihan

Merhabalar
Bugün istedim ki Ali Öztaylan Efendi’nin kendisini ziyarete gelen hemen herkese, sürekli anlattığı misallerden aklımda kaldığı kadarı ile sizlere de aktarabileyim inşallah..
Bu misalleri pek çok kişi ; işine gelmediği için hep aynı tekrar olarak alır yada canı istediği gibi zannına göre çevirebilirdi..Bende pek çok kez bu misalleri dinledim..Benle dinleyen başka arkadaşlarımızın nadirende olsa ,olayı nasıl çarpıttıklarına şahitde oldum:)Buradanda o kişilerin aynasından yansıyanın, kendi kişilikleri olduğunu anladım diyelim ..
İnşallah yazacaklarımdan Ali Öztaylan Efendi’nin anlatmak istediği manalarda yansımalar halk olur. Kelimeleri tam olarak hatırlayamadığım için oluşacak hataların hepsi bendendir..Allah affetsin ve amin...
DOST’UMUZ DAN HATIRALAR
Ali Amca konuyu açmak için sık sık şöyle derdi:
”Evladım senin efendin kim olduğunu biliyor mu?.”.
”Hayır” derdim, “bilmiyor”..Devam ederdi..
”Evet bilmez..Aynı yastığa baş koyarlar ama efendi hanımını, hanımı efendisinin kim olduğunu bilmez..Anababa evladının, evlad anababanın kim olduğunu bilemez.Bu öyle garib bir dünyadır işte ”derdiniz..

Akabinde de sizde hay olan Arabacı İsmail Efendi adındaki dostunuzu anlatırdınız..Hem tayyeresi -hemde tahtı vardı derdiniz..Vefat edeceği zaman siz dostlarını evine davet etmiş..Ailesini dışarı çıkartmış.Ve sizleri sabaha dek dünya ülkelerinde tek tek seyahat etirmiş ..Emanetini sizin kollarınızda teslim etme görevinin de size verildiğini sabahında söylemiş.
..........................
Cenaze namazını kıldırmışsınız ,tabut kollar üzerinde götürülürken Arabacı İsmail Efendi birden tabutun kapağını kaldırarak ayağa dikilmiş hani:
”Aliciğim ben ölmedim ki ,beni nereye götürüyorlar” demiş..Sizde büyük bir keyifle şöyle anlatırdınız..”Çabuk yat aşağı, ahengi bozma “dedim...:)
Ve daha sonra Arabacı İsmail Efendi Hazretleri:
Sizi, ışık halinde gelip ziyaret etmiş ve “Ben ölmüşüm Aliciğim,hatırlamıyorum.Lütfen bana nasıl öldüğümü anlatırmısınız ?.Demiş..

Bir zaman sonra, onun komutan olan evladı sizi ziyarete gelmiş..”Ali Efendiciğim, benim babam büyük bir zatmış ama ben onu bilemedim, lütfen anlatırmsınız babam nasıl biriydi..?”diye size sormuş..

”Evladım siz komutan olarak babanızın yanına geldiğiniz için onu anlayamadınız oysa onun huzuruna er olarak çıkmanız lazımdı ki babanızın kim olduğunu bilebilesiniz..” demişsiniz..

Bu anlattıklarınız hepimiz için anlatılmış şeylerdi aslında, kişiye özel değildiler..
***************
Birde kandil ve mübarek gecelerde mezarlıklara gidermişsiniz dostlarınızla ve seslenirmişsiniz:
” Var mı dost arayan? ..”.
Ve sabaha kadar o mezarlıklarda ne büyük neş’eler olduğunu anlatırdınız daima...
Sabahında bayrami olarak kabirlerden ayrılışınızıda...
***************
Size bir kez sormuştum :
”Neden erkek ve kadınlar bu kadar zıtları ile evleniyorlar ..Çok acı çekiliyor...”
Tebessüm ederek şöyle demiştiniz ;muhteşem bir cevaptı ve çok ağır anlamlıydı..
”Evladım biri diğerini insan yapsın diye öyle veriyorlar..
Aynı frekansta evlilikler çok nadirdir..Böyle evlilikleri melekler kıskanır ,melekler ziyaret edip tavaf ederler- gıpta ile seyrederler “demiştiniz...

İnsan o zaman düşünüyor imtihan eden mi yoksa imtihan olan mı hakikatte insan diye:??!!!!.......
******************************
Bir sabah size geldiğimde ; beni bir gün evveli, ilim sahibi birinden işittiğim ve size hiç anlatmadığım sözleri (aynı işittiğim kelimeleri kullanarak)nasıl değerlendirmem konusunda bilgilendirmiştiniz..Şöyle demiştiniz:
Dost ayıp aramayan ve ayıbı görmeyendir..
Dekoltesi şöyle, şurası açık demeyendir..
Dostu elinde rakı kadehi ile gördüğünde ayran içiyor diyebilendir dost..
Eğer seni rahatsız edecek açıklıkta ise ve örtmüyorsa bu göz kapakları ne içindir, göz kapaklarını indiriver sen onu ört evladım..

**************************************
Bu yolda ilerlemek için ne yapmam gerektiğini sorduğumda aynen şöyle demiştiniz..

Hiç birşey yapma sadık ol ve bekle..Sabret, o kadar..Herşey kendiliğinden olacak.
************************************
Ali Amca hiçbir zaman ben biliyorum demezdi..
Hep “bilmiyorum” derdi..Ama ardından öyle şeyler söylerdi ki onu kimseler bilemezdi..:)
O’nu övdüğünüz de bedeni sarsılır ve deprem olmuş gibi titrer estafirullah der daha da susardı..Mesela ben ona yazılarımı okuduğumda ve bazı rüyalarımı anlattığımda şiddetli depremle sarsılarak ve titreyerek dinlerdi..Daima gözleri kapalı bir halde...Bazen gözyaşları akardı..Ben devam etmek istemezdim o inciniyor sanırdım ama o “devam et” derdi..
Aslında benim söylediklerimden ve yazdıklarımın asıl manasından haberim bile olmadığını açıklıyordu bu olay..Zira biz öylesine, herşeyi cahillikle dümdüz konuşuyorduk ki, edeb nedir bilmiyorduk.
O ise edebinden ve bizim öylesine söylediğimiz anlamların özüne vakıf olduğundan bundan haşyet duyuyordu...
Benim kadar edebsiz bir cahili daima sevdi ve hayallerimi gerçekleştirmek için emek sarfetti, halende öyle..Allah kendisinden ebeden razı inşallah ....

*******************************
Birkez hep merak edilen miracın bedenlemi yoksa rüyadamı olduğunu sormuştum..
”Herkes mertebe ve kabiliyetine göre miraç yapar “demişti..”Kimi bedeni ile miraç yaparken kimi hayalinde kimi rüyasında ...”
Ve eklemişti
”Bir mürşidin yüz tane müridi olsa;yüzü de aynı rüyayı görse, her birinin mertebesi farklı olduğundan, her birine farklı yorum yapılır..Çünkü Allah bir yarattığını bir daha yaratmaz... “
**********************
Siz ve bazı dostlarınız genelevdeki hanımlar için görevlendirilmişsiniz , öyle derdiniz..Bu hanımları mübarek gün ve gecelerde hediyeler ile ziyarete giderek ellerini öpermişsiniz ve onlardan tüm erkeklerin zalim nefsi için özür dilermişsiniz..Onlar gözyaşları dökerlermiş..Sizde eve dödüğünüzde günlerce perişan-gözyaşlarıyla ve baygın yatarmışsınız(şimdi neden bu derece baygın kaldığınızı sanki biraz anlıyorum..Olumsuz tesirleri almak muhakkak ki sizi çok yoruyordu)
Ve derdiniz ki ,eğer o hanımlar olmasa evlerimizdeki anne ,hanım ve kız evlatların namusunu koruyamazdık..Bu düşmüş hanımlar dünyadaki en zavallı kişilerdir ...

Derdiniz ki;” dünyada ki en mahsun ve mazlum insanlar bu geneleve düşürülmüş kadınlardır..(çok ilginçtir ki bende çocukluğumdan beri bu hanımlar için aynı şeyi düşünüyorum,bu hanımlara ve diğerlerine yapılan zulmü erkek onuruna değil insan onuruna yediremiyorum..)Bu hanımlarda ana yok, baba yok ,koca yok , kardeş -evlat yok kimsesizler”..
Bu hanımlar vefat ettiğinde jandarma size haber verirmiş..Ve onların defin işlemlerini ifa eder, cenaze namazlarını kıldırır, kabirlerine siz yerleştirimişsiniz..
Derdiniz ki :”Dışarıdan bakan bu hanımlara ne gözle bakar ama bak Allah ne yapıyor,cenazesini kimler ,nasıl kaldırıyor..Bu Allah’ın işi kimsenin aklı sırrı eremez” derdiniz..
*********************
Ve eklerdiniz..
“Kişi yedi yada sekiz fakülte bitirmekle,diplomaları asmakla adam olmaz ,insan olmaz..Onlar kalpleri ile iman etmemişlerdir..İsterse on fakülte bitirsin insan olmadıktan sonra;.bunca zalimliği kim yapıyor ..
Bugün zulmü; hep diplomalı okumuş yazmış kişiler yapıyor,cahillermi yapıyor ?”derdiniz..Gerçek insanlığın, “kalple imanla” olacağını söylerdiniz..
***********************************
Ve siz ,sık sık sizle yaşayan “aynı yatakta yattık “dediğiniz ama benim “aynı bedende bir olduğunuzu (tevhidi)anladığım dostlarınızı” anardınız..
Mürşidiniz Ahıskalı Ali Haydar Efendi,Arabacı İsmail Efendi,Süheyl Ünver,Tahirül Mevlevi Olgun,Ali Ulvi Kurucu ve hatırlamadığım ve sizin saymadığınız pek çok kişi..

Ama şu an en son “RAHMANın NEF-e-S’inden sonra anladım ki ;sadece bu birkaç kişi değil ,gerçek bir Mürşid+İnsan-ı Kamil’in bedeninde nefeslenenlerdir A’Lİ DOST RUH’lar.

Tüm kainat O’nun bedeninde yaşıyor..Bunları yazdım çünkü bende de Arabacı İsmail Efendinin evladınınki gibi o göz-basiret henüz yok..
Ve sizin ölmediğinizi yaşatacağınız kadar bilebirim, kendiliğimden asla göremem:)

Aynı mana gerçekleşiyor bunu biliyorum..O yüzden önden yazıyorum ki daha neş’eli olsun..Beni tanıştırdığınız dostlarımız .“Siz gibilerin asla ölmeyeceğini söylediler..Ölüm sandığımız şey onların şeb-i aruzlarıdır “dediler..Bende sizin Mirac gecenizi kutluyorum siz ve sizin bedeninizdeki Nefes-i Rahman’ın içindeki tüm A’li Ruhların önünde secde ediyorum...
Kendimizi,sizlerinde artık içinde hay olduğu yeni zamanın emanetçisi A’li Ruh’a emanet ediyorum.......
Hepimizin miracı bol ve mübarek olsun....:)

 

 
 
29.07.2008
nuralem7@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com