Pilot olarak seçilen on beş ilde zorunlu eğitim yaşı 5'e çekilecek. Burda kastedilen, okul öncesi eğitim yani anaokullarının yaygınlaştırılması.

Picasso ‘’insan sosyal bir varlıktır’’ demiştir. Beş yaşında okula (anaokulu) giden çocuk, erken yaşta sosyalleşmeye başlar. Modern dünyanın gerekelerini anlayabilen, uyum sağlayabilen bireyler yetiştirmek için erken yaşta başlayan eğitim çok önemlidir. İlerleyen yaşlarda eğitime devam edilmesi, meslek sahibi ve olgun insan yetiştirmede önemli rol oynar. Ülkemizde 0-15 yaş arası nüfus 20 milyonu geçmektedir. Bu da gösteriyor ki modern toplum olmak için eğitime çok büyük yatırımlar yapmamız şart. Yoksa, yakın gelecekte oluşacak sosyal problemlerin önüne nasıl geçebiliriz? Sosyal devlet, ilkeleri gereği gençlere standart bir düzeyde de olsa gerekli şartları sağlamalıdır.

Şimdilerde genç nüfusumuz ile övünme gibi bir ezber oluştu. Çağımızın gereği ise sadece genç olmak değil, eğitimli, analitik düşünebilen, değişimleri takip edip ayak uyduran, yeteneklerini geliştiren, standart okul eğitiminin ötesine geçebilen, hayatta kalabilmek içinse en azından mesleki eğitimini almış hevesli gençler olmaktır.

Benim dikkâtimi çeken ise genç nüfusun kendini rüzgâra bırakan yaprak profili çizmesidir. Şikâyeti ve garibanizmi dillendirmeyi çözüm sanmak ise en büyük yanılgıdır. Örneğin, en iyi bildiğimizi sandığımız ve iddialı olduğumuz futbolda bile bu kadar genç nüfustan Edirne’yi geçebilen kaç futbolcu yetiştirdiğimizdir? Başarılı takım Fenerbahçe’de bile Türk gençleri mum ile aranıyor. İyi futbolcular Brezilya, Fransa, Almanya’nın futbol okullarından yetişiyor.

Diğer yandan, para ve şöhretin kasıp kavurduğu toplumun gençlerinden büyük fedakârlıklar gerektiren bilim insanı olmayı beklemek ne kadar tutarlıdır? İyi bir futbolcu veya bilim insanı olmak, her ikisi de iyi eğitimin sonucudur.