Parapsikoloji
bilimiyle alakalı olarak çevrilen, ünlü Alman asıllı
aktör Bruce Willis’in başrolünü oynadığı The Sixth Sense
(Altıncı His) isimli filmin yapımcılarından, yeni bir
metafizik gerilim türü olan The Invisible (Görünmez)
isimli filmi değerlendirmek istedim bu yazımda. Filmin
konusu özetle şu:
Nick, Edebiyat öğrenimini
sürdürmekte olan başarılı, yetenekli bir gençtir.
Amerika’da öğrenimine devam ederken bir yandan da
İngiltere’de branşıyla ilgili tez çalışmaları yapmayı
arzulamaktadır. Bir gün, aile sorunları yaşayan Annie
isminde bayan okul arkadaşının saldırısına uğrar ve bir
ormanda mahsur bırakılarak kaderine terk edilir. Nick,
görünüşte ölmüş izlenimini vermektedir; fakat gerçekte
ölmemiştir.Yaşamla ölüm arasında sıkışarak varlığını
sürdürmeye başlamıştır. Gerek okul arkadaşlarının,
gerekse annesinin yanına uğramakta, ne yazık ki sesini
onlara bir türlü işittirememektedir. Nick artık yaşayan
bir ölü konumundadır. O, herkesi görüp algılayabilmekte,
fakat kimse onu görüp fark edememektedir. Adeta bir Araf
ortamında kalan Nick, bilinçli bir hologram beden olarak
sürekli bedeninin bulunması için mücadele vermekte,
etrafındaki insanlara sesini duyurabilmek için gayret
sarf etmektedir. Çünkü giderek kan kaybetmekte ve ölüme
yaklaşmaktadır. Bu arada yaşadıkları sahneleri gerçekte
yaşamadığını görmekte ve üzülmektedir. Örneğin,
evindeki eşyaları darmadağın etmekte ve hemen akabinde
ortam eski haline dönmektedir. Sesini duyurabildiği tek
insan ise kendisini ölüm riskine atan Annie’dir. Nick
sadece Annie’ye varlığını hissettirebilmekte ve onu
yönlendirmeyi kısmen de olsa başarabilmektedir. Bunu da
Annie’ye yönlendirdiği düşünce dalgalarıyla
başarmaktadır. Annie en sonunda önsezilerinin ve
vicdanının etkisiyle Nick’in ölmediğini hisseder ve
yerini ihbar eder. Nick’in fizik bedeni bulunmuştur.
Bir müddet yoğun bakım ünitesinde tutulur ve gözlerini
hayata tekrar açar. Fakat Annie bu gayreti esnasında
riske girerek başka bir arkadaşının tabancasından çıkan
serseri bir kurşunla ağır yaralanır ve hayata gözlerini
kapar. Nick’e zarar vererek onu ölüm tehlikesine atmış,
daha sonra da bir vesileyle hayatını kurtararak diyetini
kendi canıyla ödemek durumunda kalmıştır. Tıpkı canlı
hayvanları diri olarak parçalayan bir kaplanın, avcılar
tarafından vurularak diyet ödemesi gibi.
Her zamanki gibi
filmin final sahnesi özellikle dikkâtimi çekti. Filmin
finalinde ölen Annie’in küçük erkek kardeşi, açık bir
arazide maket uçak uçurmaktadır. O esnada Nick, çocuğun
yanına gelerek onu teselli eder ve ablasının ölmediğini,
aralarında olabileceğini ona söyler. Çocuğa “istersen
uçağa bir mesaj yazalım ve ablana gönderelim” der.
Çocuk teklifi kabul edince maket uçağın üzerine şu iki
kelimeyi yazar. “Hey Annie!”.
Hatırlarsanız “Sonsuzluk
Boyutundan Yansımalar” başlıklı yazımızda, değişik
diller arasında semantik (anlam ilgisi ve bilgisi)
ilişkisi olduğundan örneklerle bahsetmiştik. Burada da
benzer bir durum söz konusu şöyle ki:
Nick’in yazdığı “Hey
Annie” bir hitap ifadesi. Genelde Türkçe’de birine
seslenirken de aynı ifadeyi kullanırız. Kelimedeki e
harfini a olarak aldığımızda ifade Hay’a
dönüşür. Hay ifadesi de bildiğimiz gibi Hayat
sıfatının ismidir. “Diri, yaşayan” anlamında
kullanılır. Bu noktada Nick’in verdiği mesaj aslında
şudur: ”Annie gerçekte ölmedi. O aramızda ve
yaşıyor. ” Buradan hareketle filmde, yaşamla ölüm
arasındaki ilişkiye gönderme yapıldığını ve ölümün
sadece farklı bir bedenle şuurlu olarak boyut
değiştirmekten ibaret olduğuna vurgu yapılmak
istendiğini fark edebiliyoruz. Ayrıca filmde Annie’in
yaşadığına dair yapılan vurgunun bir anlamı da
kanaatimce, İnsanın kendi yaşamını riske atarak başka
bir insanı yaşatma arzusunun tahakkuk etmesi durumunda
yaşama kavuşturduğu insanda ve onun dünyasında varlığını
sürdürebileceği ve ölümsüzlüğe erebileceği. Gerçekte
yaşadığını ona hissettirebileceği. Ölümsüzlük
sırrına yaklaşmak isteyenler için kaçırılmaması gereken
bir film diyebilirim. Kendi türleri arasında dikkât
çeken bir kurguya sahip. Yeni vizyonlarda buluşmak
üzere hepinize iyi seyirler. Selam ve dua ile…
Not: Meraklıları için
filmin internet sitesini de eklemeyi arzu ettim. http://video.
movies. go. com/theinvisible/main.html |