Güneşin Meyveleri
Mustafa Kınıkoğlu
 

Geçenlerde minibüs ile evin yolunu tutmuşken, bir marketin girişindeki büyük bir ilân dikkatimi çekti. Bir meyve suyu firmasına ait olan bu ilânda “Güneşin Meyveleri ile Tazelen” spotu kullanılmıştı.

Güneşin Meyveleri... Bu tamlama belki sadece bir reklam spotu ama benim aklıma başka şeyler de getirdi.

Önce kendimize, sonra da etrafımıza bir bakalım. Ne kadar şirkin içindeyiz sizce?

Şirk deyince hemen aklımıza Allah'a eş koşmak gelebilir, ama benim kasteddiğim şirkin sadece bu türü değil. Kasteddiğim, Efendimizin bir hadislerinde belirttiği küçük ya da gizli şirk. “Sizin için en çok korktuğum şey küçük(Eş-şirkü'l-asgar) şirktir.” buyurmuş Efendimiz. Eş-şirkü'l-asgar nedir dediklerinde, riyadır diye cevap vermiş. Demek ki, riya şirkin çeşitlerinden biri.

Düşünülmeden ağızdan çıkan bazı sözlerin de şirk tanımı içine girebileceğini düşünüyorum. İşte yukarıdaki cümleyi ilk okuduğumda, bu cümlenin bu tür pervasız sözlerden olduğunu düşündüm. Reklamı hazırlayan firma bu kadar ince düşünür düşünmez veya niyeti bu olur olmaz o ayrı mesele, önemli olan bize tefekkür ettirdikleri.

Bir cami sohbetinde tefsir dersi yapan hocaefendi, genç evlilere çocuk düşünüyor musunuz diye sorulduğunda, “Şimdilik düşünmüyoruz, ileride belki..” şeklinde cevabını da aynı kategoriye sokmuştu.

Örneklere bakıldığında bu tür şirkten uzak durmanın ne kadar zor olduğu anlaşılıyor değil mi? Ancak her hareketimizde, her sözümüzde, hatta her tefekkürümüzde O'nu aklımızdan çıkartmazsak, işte o zaman belki biraz olsun bu tür şirkten uzaklaşmak mümkün olacaktır.

Bu tür şirkin altında da riyakârlık ve bencillik yatıyor bana kalırsa. Benim arabam, benim evim, benim saatim derken unutuveriyoruz belki bir saniye sonra hayatımız bitecek ve bu “sözde” sahipliğimiz ortadan kalkacak.

Merhum Necip Fazıl bu konuyu şu sözlerle ne güzel özetlemiş:
“Benim arabam, benim evim, benim eserim... Ya BEN kimin?”

 

 
 
İstanbul - 31.10.2006
kinikoglu@kardelendergisi.com
http://sufizmveinsan.com