Hakkın Gözleriyiz Biz
Nazım Akpınar
 

Hakk’ın gözleriyiz biz. Her daim gönüllere nazar ederiz. Kıblemiz gönül kâbesidir,  gönüllere hitap ederiz. İşitişimiz Semicedir. Görüşümüz Basirce. Alimce biliriz her gizliyi. Her dileğimiz Müridindir bizim. Tevrat bizi “Rabbin yeryüzünde gezen gözleri”olarak vasfeder. Bizde kendini her an vasıfsız olarak seyreder. Batınen sırların sırrına vakıfızdır. Zikrederiz Rabbimizi Abid ve Zahid olarak. Bütün mevcudatla barışığızdır biz. Hiçbir zaman insan ayırt etmeyiz. ”Ben sana küskünüm” diyenlere “Ben sana küskün değilim”sözüyle mukabele ederiz. Bütün yaratılmışlara karşılıksız sevgi besleriz. Sevdiklerimizle gönül birlikteliğindeyiz. Her zaman fenalığa iyilikle karşılık veririz. Böylece,  dost kazanmanın sırrına ereriz. Bilinç boyutunda sınırsızdır seyrimiz. Kadim olanın kelamıyla kelam eder,  selamıyla selam eyleriz. Gayzer oluruz celaliyle,  pınar oluruz cemaliyle, okyanustan kemaliyle ilmü irfan saçarız biz. Doğuştan aciz ve fakirizdir. Acz ve fakrımızı en büyük zenginlik biliriz. Mekansızlıktır mekanım diyerek bizi sevenlerin gönlünde yer ederiz. Özümüz ve sözümüz birdir bizim daima doğruyu söyleriz. Hak bizde tasarruf eder,  tasarrufu tahakkuk eder. Dua ve niyazımız sürekli devam eder. Salatta dâimiyiz biz. Gâh Yunus gibi vahdet deryasına gark olur, gah Musa gibi Tur’a vasıl oluruz. Ümidimiz vardır, ümitvarız. Seslenişimiz Allahçadır,  algılayışımız da. Allah ile seyreder ve Allah’a rücu ederiz. Hay’dan gelir, Hu’ya gideriz. Kudreti önünde boyun büker, Kahrıyla secdeye gideriz. ”Lillahil Vahidil Kahhar”deriz. Lütfuyla lütuflanır, rızkıyla rızıklanırız biz. Kalplerimizi Allah zikriyle tatmin ederiz. Yokluğumuzu her an fark eder, varlığıyla seviniriz. Ellerimizi semaya açar, dergâhına iltica ederiz. Sessiz sesimizle sadece O’ndan yardım isteriz. İlahi nazar bizden zahir olur, nazarı ilahiye maruz ederiz. Muhabbet ve öfkemizle sadece Onun bir aletiyiz. Lütfunun ve Kahrının âyinesiyiz. Her dem Onunla seyrederiz. Vahdet denizine gark olur, deryada bir dalga oluruz biz. Salat eyleriz, Selam eyleriz. Salat ile rahmet eyleriz. Biz yarimizden haber veririz. İnsanlar içinde saklı cevheriz. Nur içinde nur, seyir içinde seyir vardır diyenleriz. Hak bahçesinin gül goncası erenleriyiz. Her zaman Hakk’ın veren eliyiz. Okyanus ötelerinde yaşarız ayrı dünyaları, fark ederiz derin suları. Derin sular ötesindeki bambaşka değer ve yaşamları. Evrensel insan olmanın hazzıyla yaşarız. Ceht ateşinin içinde safa gülistanını keşfederiz. Yana eririz ve sonunda yanmaz oluruz biz. ”Berden ve Selamen” diyarından haber getiririz. Bir anka kuşu misali yakılan külümüzden diriltiliriz. ”Fesemme vechullah” sırrıyla kendimizden geçeriz. Biz Muhammediyiz. Hakk’ın gören gözleriyiz biz..

Not: Bu yazımız, bir Cuma gününün bereket ve feyziyle ilhamen yazdırılmıştır. Hakk’ın gören gözleri olabilmemiz temenni ve niyazıyla…

 

 
 
Samsun - 31.10.2007
ahad103@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com