Hep merak
etmişimdir dünyanın başka hangi ülkesinde bu anlamda
atasözü vardır?
Çocukluğunda,
gençliğinde, yaratıcılığı, ar-ge merakı bu atasözüyle
taciz edilmiş binlerce kişiden biri olabilirsiniz...
Ne yazık ki
toplumumuzda mucit ruhlu insanlar, “çatlak, dengesiz,
kafayı yemiş” olarak görülür. “Adamın işi gücü yok da
mı!... “diye de tenkit geri kalmaz.
Biraz daha ileri
gidip icadınızı ortaya koymaya başladığınızda ise; “eski
köye yeni adet!...”
Artık köyde
yaşamıyoruz ki! ...
Eski köye yeni
moda getirenler dünyanın modasına yön veriyor...
Kreasyonları
dünya trendlerini belirliyor.
Başlarına icat
çıkaranlar dünyada yaşıyor...
Sabah Paris’te
omletine, akşam New York’ta bifteğine çatal atıyor.
Günümüzde de
icatlara binlerce patentler alınıyor.
İnsanlar
icatlarıyla yedi ceddine yetecek kazancı elde ediyorlar.
Başımıza Windows
icadını çıkaran Bill adlı genç, şimdi dünyanın en
zengini...
Doğal zenginliği
sıfıra yakın olan Uzakdoğu ülkelerinin, bütün dünyayı
hayrete bırakan icatlarını her gün haber ajansları
geçiyor!...
Biz de
seyrediyoruz...
Vay be...Adamlar
yapmış.
Biz ne icat
ediyoruz?
Televizyonu
İngiliz John Logie Baird,
Telefonu İskoç
Graham Bell,
Bilgisayarı
Konrad Zuse,
LCD’yi
James Fergason,
Cep telefonunu
Martin Cooper,
DVD’yi Japonlar,
CD’yi James
Russell,
Dijital fotoğraf
makinesini Japon Casio firması,
Pili Alessandro
Volta,
Otomobili Alman
Karl Ben,
Kredi kartını
Amerikalı John Biggins
icat etti.
Ama sakın ha siz
başımıza icat çıkarmayın.
Yoksa ne mi
olur?
Bizde;
bu icatları
satın almak için açılan elektronik marketlerde insanlar
birbirlerini çiğniyor, eziyor. İnsanlık dışı hareketler
sergiliyor.
Her yurtdışı
seyahatlerde bavullar icatlarla dolduruluyor.
Hediyeler bu
icatlar oluyor.
Sakın siz
başımıza icat çıkarmayın!
İcatlarla dolu
bir yüzyılı kaçırmışız.
Başımıza icat
çıkarmazsanız sonraki yüzyılda yerimiz neresi olacaktır?
Artık biz de
icat çıkartalım.
|