İçselliğe dönük yaşam tabiri, öze, hakikâte yönelerek
kendindeki hakikâti dillendiren zevat için kullanılır.
İçselliğe dönük yaşamla içine kapanık yaşam birbirinden
tamamen farklıdır.İçselliğe dönük yaşamda varlığın
hakikâtine yönelik düşünsel bir yöneliş söz konusu olup
bu teveccüh neticesi insan kendi âleminde derinleşerek
makro âlemle bütünleşir.Böylece, tekliği şuur düzeyinde
yaşayarak müşahede eder. Bu müşahedeye erenler ise
“Şehit” kelimesiyle isimlendirilirler. Her birimde açığa
çıkanın O olduğu bilincinde oldukları için halk
arasındayken dahi Hak’la olabilmektedirler.Bu
yönleriyle, toplumdan ve sosyal yaşamdan soyutlanmış
olan içine kapanık insan modelinden ayrılırlar ve
farklılık arz ederler.
İçselliğe dönük yaşam sürenler kendi iç âlemlerinde
derinleşebilen ve kendi iç fetihlerini
gerçekleştirebilenlerdir. İç âlemlerini fethederek
nefislerinin hakikâtine nüfuz edebilme ve gönülleri
fethedebilme marifetine sahiptirler.Yaşamdaki tüm
oluşları öz boyuttan değerlendirirler ve aynı zamanda
yaşamın öz kaynağından ledünni bilgileri alarak
yansıtırlar.
İçselliğe dönük yaşayanlar, müşahede ehli oldukları için
şehadet mertebesine hâizdirler. Allah, Tanrının var
olmadığına ve sadece kendisinin var olduğuna yine
bizatihi kendisi şahitlik etmiştir (Şehidallahu La İlahe
İlla Hu). Allah, kendi varlığına olan şahitliğini ve
seyrini bu zevat aracılığı ile yapar.
İçselliğe dönük yaşamın en önemli kazanımlarından biri
de Deccaliyetin dışsallığa yönelik yaşama handikabından
korunmayı muttakiler için temin etmesidir.Bu, bir
insanın yaşamında düşebileceği en tehlikeli vartalardan
biridir.Kurân bu hususu, dünyanın geçici ve aldatıcı
renk ve şekilleri olarak tasvir eder.Bu niteleme esasen
Deccaliyetin yalancı cennet olgusuna bir işarettir.Dünya
yaşamının geçici ve aldatıcı birtakım zevkleri ve
süsleri insanı sürekli dışsallığa çekerken insanı
farkında olmadan kendi içsel kuvvelerini keşfedememe ve
kullanamama noktasına sürüklemektedir.Bu mahrumiyet ise
bir insan için en büyük kayıptır.
Varlığına bahşedilen İlahi güç ve özelliklerden mahrum
kalmaktadır.Ölüm ötesi yaşam boyutu için gerekli olan
özellikleri kazanamamakta ve her geçen gün biraz daha
kaybetmektedir. Bu kayba, bir insanın kalıcı değere
sahip olan bir elmas madenine, değerini bile bile
kömürü tercih etmesini örnek gösterebiliriz.Başka bir
deyişle, bilincin sonsuz sonsuz ve emsalsiz özellik ve
zevklerini yaşamak yerine sınırlı ve geçici bedensel
zevklere yönelinmekte ve bedensel yaşamda kayıtlı kalma
neticesi Deccaliyetin yalancı cennet zevkleri cehennemi
azaplara dönüşmektedir.İçselliğini yaşayanlar ise her
geçen gün kendilerinde açığa çıkan yepyeni İlahi
özellikleri yaşayarak deneyimlemekte, dünyada iken bir
manevi cennet yaşamında yer alabilmektedirler. Bu
güzellikleri ölüm ötesi boyutta çok daha üst düzeyde
yaşayacakları kesindir.
İçselliğe dönük yaşayanlar, kendi özleriyle, dolayısıyla
kendileriyle barışık insanlardır.Dışsallığı yaşayan
insanların tersine, yaşamda ve oluşlarda kesinlikle
kaosa ve tesadüfe yer olmadığını bilirler.Tek mutlak
varlık, her şeyi dilediği gibi oluşturmakta, dilediği
gibi tasarrufta bulunmaktadır.Dışa dönük müşahedede
yoğunlaşma neticesi oluşan ayrı ayrı varlık birimleri
görme şeklindeki çokluk algısı yanılgısı, yerini
mutlak birlik algısına bırakmıştır.
İçselliğe dönük yaşam, tevazu, hoşgörü ve kanaat gibi
hasletleri de beraberinde getirmektedir.Dışsallığı
yaşayanlarda görülen hırs, kibir, öfke, kin gibi kötü
hasletler onlarda yer almaz.Her daim İlahi vechi
müşahedenin keyif ve hazzını yaşarlar”fesemme vechullah”
sırrınca.
Kendilerinde dışa yönelim olmadığı için tanrısallık
üretmezler ve bir dış objeye yönelme ihtiyacı
hissetmezler.Özde birlik onlar için en önemli yaşam
sırrıdır.Bu sırrı sözde değil, özde yaşayarak
deneyimlerler.
İçselliğe dönük yaşayanlar, bu yaşam tarzlarının
neticesi olarak hissettiklerini, çevrelerindeki
insanlarla elden geldiğince paylaşma ihtiyacı da
hissederler her zaman.Yaşadıkları güzellikleri onların
da deneyimlemesini arzularlar.Seslenişlerine kulak verip
değerlendirenleri bahtiyar addederler. Sistemin
gerçeklerine uygun hareketin getireceği kazanımlar ya da
tersi durumda yitirilecekler mevzubahistir onlar
için.Onlar, sistemin seslenişine aracılık ederler.
İçselliğini yaşayanlar, dışsallığını yaşayanlar gibi
etrafla uğraşmazlar.Kısacası içselliğe dönük yaşamın
sayılamayacak kadar faydası vardır. Rabbime niyazım,
kalbimi (şuurumu) sistemin gerçekleri üzerine sabit
kılmasıdır. |