İddia
Mustafa Kınıkoğlu
 

Sabahları işe gittiğimde eğer acil bir işim yoksa gazetelere göz gezdiririm. Takip ettiğim bir iki köşe yazarını okurum.

Son zamanlarda bunlara ek olarak gazetelerin ilk sayfalarını tarayıp resim olarak okurlara sunan sitelere de bakmaya başladım. Bu şekilde manşetlerin ağırlığı daha iyi anlaşılıyor.

Bu resimlere bakarken dikkatimi çeken bir şey oldu. Spor gazetelerinin ilk sayfalarının neredeyse üçte biri “iddaa” reklamlarına ayrılmıştı.

Bu yazıyı yazarken Türk Dil Kurumunun sitesinden kelimenin aslının “iddia” olduğunu tekrar kontrol ettim, niye bunun yerine iddaa diyorlar o ayrı konu. Ancak asıl önemli olan, bir çeşit kumar olan bu şans oyununun bu kadar yaygın olması ve özendirilmesi.

Sadece spor gazeteleri değil, normal gazeteler de bazen birkaç sayfalarını bu konuya ayırıyorlar, hatta iddia konusunda ayrı ek bile veriyorlar.

Televizyonlar, gazeteler kadar olmasa da yine de işin içindeler. Örneğin bazı kanallarda, sadece iddia üzerine programlar yapılıyor.

Bazıları iddia oyununu sporla bağdaştırmak isteyebilir ama ben o kanıda değilim. Gazete okurken görüyoruz, diyelim ki Lüksemburg'un 2. liginde oynanacak bir maç için tahminde bulunuyorsunuz. Bunun neresi spor ile ilgili? Kaldı ki, isterse en iyi bildiğimiz takımlar için oynansın, bu onu meşru kılmaz bana kalırsa. Sonucunu bilmediğin bir şey için para yatırıyorsun ve karşılığında kaybediyor veya kazanıyorsun.

Olayın bir kumar olduğunu bilip oynayanlar var. Ancak beni asıl düşündüren bu gibi şans oyunlarının masum görülerek daha geniş kitleler tarafından oynanılması. Yani “bu kumar sayılmaz” denmesi..

Bize düşen de etrafımızda bu gibi şans oyunlarına ilgi duyanları elimizden geldiğince uyarmak.

 

 
 
İstanbul - 21.11.2006
kinikoglu@kardelendergisi.com
http://sufizmveinsan.com