biz seninle ikimiz; birbirine karışmayan iki denizi
simgeliyorduk....
ayırt etmeyi öğrenmem gereken o iki denizdik....
birimiz acı ve kara idik, diğerimiz tatlı ve ak....
birimiz cimrilik denizinde nekes bir avcıydı......
diğerimiz cömertlikten gına deryasında bir balıktık....
birbirine zıt bu iki derya yan yana salınmıştı
ve A-li’lerden bir Ali Ulvi : bunu “Muhammedi Mühürle
mühürlemişti...”
o yüzden işte ayrılmak bize haramdı.......
birbirine asla kavuşamaz bilinen iki zıtlığı
anlatıyorduk biz seninle…
ve birbirimizin diğer yanıydık hem de...
ve birbirimize rehber kılınmıştık aynı vakitte...
sen öylesine acımasızdın ki, yoktu eşin ve benzerin...
her İbrahim’ e bir Nemrut, her Musa’ya bir Firavun
..........
her Muhammedi’ye bir Ebu Cehil’din.............
ve aslında Ebu Cehil de; sen gibi madde de, hakim ül el
–alimdi ilmine.......
o manadan da cahil-perdeliydi, Dem O Dem e..........
ne din, ne iman taşırdı yaptıklarını senin..........
ve ağırdı vebali yükünün, omuzlarını eğmişti de; sen
farkında değildin..........
bense sabır taşımı, hacer gibi çatlatmayı başarmalıydım
seninle...
ve göğsümün iki yakasında ağlayarak, can-feryat
koşmalıydım bir süreliğine......
ve taşımdan zemzem (dur-dur) akmalıydı...
önce bir kızıl gözlü-kara koç kurban etmeliydi babam ...
kalp paralayan çığlıklarım ile ben den, bir kurb- an...
ve ben yeni bir doğumla gülümsemeliydim
bulutlardan............
Mevlana ile sarı-nurdan maiyeti Semaya gelmeliydi......
utsamaya bebeğimi....
işte bak !!sabrın manası, bir de böyle belki de...
bu iki deniz karışır mı, karışmaz mı.?. Tüm mesele bu
idi...
karışmıyordu Kabe’de izledim de... asla karışmıyordu
işte.!!......
o zaman sen nasıl bana vaat edilendin.?...
nasıl anlayacaktım peki “ Hak ile Batılı ayırt etmeyi
nasıl....”?
Kral’ın Sözcüsü levhayı çevirtirken anlatıyordu Levh’i
de aslında..........
ve İbrahim’in kaderini de değiştiren; o Levh değil
miydi ki? ...
putperestken hakikati ; O’ na, Allah ‘ı bulduran kendisi
değil miydi? ...
yazan isterse silip tekrar yazabiliyor...ama bu bil ki
nadir oluyor...
sen bahri ummanda, sola ya da sağa dönsen de; devrin
değişebiliyor.......
Ama bu kimin için ve neden yapılıyor ?... asıl mesele bu
......
sen bana vaat edilendin ve neden vaat edildiğini
çözemediğimdin...
ben ilk pes edişimde “aya yüzün çizildi, kimin içindin?
...”
uyuduğun derin cehenneminden uyanmaktan neden
korkuyorsun?
bak !!! benim kaç on şiddetinde depremlerim oldu ve hâlâ
umuttayım....
söyle !!! sen neden uyanmıyorsun, o sonsuz kara
deliğinden çıkmıyorsun? ...
Latifim demişti ki "artık sen rüyalarını yalnız
görmeyeceksin,
Alin de senle beraber aynı rüyayı
görecek................korkma...".!
ne sevinmiştim ama hiç anlayamamıştım.......
ve demişti ki Alim ....
"artık kötü rüya görmeyesin, inşallah “
şimdi anlıyorum da biraz sanki.......
benim tek anlık resimden anlayacaklarımdan; bir
enstantane de bu idi işte...
sen ve ben farklı yönlerde dönüp Sema yapsak da.......
ve farklı rüyalar görsek de .............
Mevlana bizi dost edinmişti ve sahiplenmişti de.......ve
O’ na aittim hem de....
Ve Alimin dalga boyuna ben; benim dalga boyuma sen
çekilecektin...
Yavaş yavaş ama aslında an -da ve aynı mekandaydık, bil
sen de....
ve Alimin rüyalarından biz de faydalanacaktık...tabii
talebimiz kadar...
ne zaman ki sen benle aynı rüyayı görmek
isteyeceksin..................
e ben seni kalbimde affetmeyi
başaracağım..................
Bu iki deniz ve ikilikler-zıtlıklar ortadan kalkacak...
rahman ve rahimden çık emri de tamam olacak.........
Biz senle aynı noktada sabitlendiğimizde devran
duracak............
HER ŞEY ASLI GİBİ TOPRAK OLACAK.......
HEYKELLERİMİZ KUM OLUP SAVRULACAK......
VE RÜYA DA - VARLIK TA NİHAYET SON BULACAK....
NE ACI KALACAK NE TATLI............
NE AŞK KALACAK NE NEFRET......
HER ŞEY DONMUŞ BİR KAREDE HAPİS OLACAK......
O YÜZDEN UYAN VE BU RÜYANIN KIYMETİNİ BİL.........
AÇ GÖZLERİNİ HADİİİİ UYANNNNNNNNN............
UYAN HADİİİİİİİ UYANNNNNNNNNNNNNN.............
25-1-2008
***********************************
RAKAMLARIMIN MASALI (ilmi dayanağı olmadığı için
mesuliyet kabul etmiyoruz... hepsi hayaldir.)
Bu beşinci yazı oluyor : Harflerimle ettiğim dansı,
rakamlarım da istiyor tabii ki...Bu ilme yetkin asla
değilim ve ilmim de hiç yok....Yalnız içimden gelen
kelimelerim var...5 rakamını a-Rab-ça düşünelim lütfen
...İçi boş bir dairedir..."Neler gelir aklımıza "...? Bu
içi boş sıfır dairesinde yazalım...
Siz de, kendi idrakinize gelenleri çoğaltın ki, harf ve
rakamlarla eğlenebilelim...Gerçek ilim de bu
bence....Ali Amcamın " HER ŞEY BİR NEŞ’EDİR...NEŞ’EYE
GEL"i belki de biraz da bu......
Evvela 5 aRABça içi boş -sıfır gibidir (0)...1-2-3-4
rakamlarına aslında bir ayna görevi yapıyor 0=5....Ve
5’e dek gelen tüm harfler ilahi vuslatı bu nokta
delik-alyans yüzük dairesinde yaşıyorlar....
Bu 5 rakamı dairesi; dönüşümü,4 anasırı erbaanın
birbirinden ayrı olmadığını, sanki yanlarına aldıkları 1
rakamının yani elifle vuslatı anlatır....Bu vuslatın,
ilahi ezvacın nikah yüzüğüdür de......Benim tabirimle ;
”nokta delik-alyans yüzük ve halvetttt...” Sanki
yumurta-hücre......Noktanın geniş hali......Nefes alıyor
ya, o bakımdan tabii ki canlı....Tam daire değil, biraz
yamukluk var...:))Yani en basit anlatımla unsurlardan
geçenin : Rabliğine Güneş'in Öğretmen olacağının bir
müjdecisidir hem de....5.nefs Raziye makamıdır; razı
olduğunuzda cennet size müjdelenir ve Rıdvan melek
kapılarını açar...Bu sizden size bir açılıştır...Nefsin
gelinliğini idrak edip Ruh damadına yakınlaşmasıdır
sanki bir mecazi-manası da...
O vuslat aynasına bakan bu 4 rakamı aynada kendi
yansımalarını görüyor, ama aynanın diğer kısmından başka
göreceğiz tabiii...:) aslında aynanın diğer yanından
değil, artık hep içinden seyredeceğiz.... aRABça 4 aynı
zamanda ters yazılmış 3 rakamına da benziyor
diyelim...Bu kendinden kendine olan ilmi yay: açılıp iki
yay da olabilir kıvrılıp 4 yay da olabilir...her şey bu
iki kavisin içinde cereyan ediyor demek ki....
Yalnız şunu bilmek lazım ki: 5’ ten sonraki rakamları
bundan sonra bu dairenin içinde hayal edeceğiz...ve
sembollerimizin hepsini geri alacağız....:) Tabii bu
anlattıklarım bana göredir ve hiçbir ilmi dayanağı
yoktur....Hayal işte....Sonsuz rüya içre rüyadan bir
hatıra ......................
Bu kadar yeter.
Öğretmenimiz Güneş olsun ...Aminnnnnnnnn
Sevgiler...... |