Kafkasya’dan geldiği düşünülen bir içecektir.Karnabahar
tanelerini andırırsa da ben daha çok akvaryumlarda dekor
amaçlı kullanılan, beyaz mercanlara
benzetiyorum.Doğadaki bu benzerlik büyüleyici, hatta
birkaç örnek daha verebiliriz; mesela beynimizin ceviz
içini andırması,lahananın kulak kıvrımlarımıza benzemesi
gibi ...
Kefir yukarıda da bahsettiğimiz gibi akvaryumlardaki
beyaz mercanlar gibidir.Sanki onların küçülmüş
halleridir.Sanki, her zerre, bu haliyle tümeli
yansıtıyor gibi...Probiyotik canlı içeren kefir, süt ile
mayalandığı zaman;KEFİR adıyla bildiğimiz bir içecek
formuna dönüşüyor.Konuyu anlamamız için probiyotik
kavramını kısaca özetleyelim.
Probiyotikler?
Probiyotikler yararlı dost bakterilerin adıdır.Kim demiş
benim dostum yok diye? İşte size dost! Vücudumuzda
yararlı bakterilerin yanı sıra; zararlı, hastalık yapan,
patojen bakteriler de vardır. İki grubumuz oldu DOST
BAKTERİ (prebiyotik) ve DÜŞMAN BAKTERİLER (patojen
bakteri). Bağırsaklarımızda yaşayan yararlı
bakterileri lise biyolojiden hatırlayacağımız
gibi; bunlar K vitamin sentezi yaparlar.Bir de bunların
zıttı hastalık yapan bakteriler vardır ki düşman bakteri
veya patojen bakteri şeklinde isimlendirdik.
Probiyotikler (dost olanlar) bizim için savaşarak
patojen(düşman olan) bakterileri yok ederler, bu nedenle
sürekli bir savaş hakimdir bağırsaklarımızda...Bu ne
enteresan bir olay! Mikrodan makroya, tüm boyutlarıyla
bu kainat kendi ile bir savaş içinde! Her boyutta, savaş
görüyoruz.Bu yönümüzle bizlerde birer boyut muyuz acaba?
Hani 11 boyut diyorlar ya, kainattaki boyut sayısına
;acaba insan da 12. boyut mudur? Bakıyorsunuz bir yaşam
var içinizde....
Probiyotikler, vücudumuzdaki bağışıklık dengesini
sağlamakla görevlidirler.Onlar olmasa idi şu an
bağırsaklarımızdaki patojenlerin hızla artması sonucu
sağlığımız risk altına girerdi.
Kefir de içeriği itibariyle bu probiyotiklere
sahiptir.Yani yararlı bakterilere.Bu nedenle sağlık
açısından vazgeçilmez doğal kaynaktır.Hatta Kafkasların
uzun yıllar boyunca yaşaması,yöresel içeceklerinin kefir
olmasıyla kısmen ilişkilidir diyebiliriz. Ayrıca kefiri
kabarcıklı ayrana benzetebiliriz.Siz kefiri içtikten
birkaç dakika sonra bağırsaklarınızdan tuhaf sesler
geldiğini ve bir akış başladığını kulaklarınızla
duyacaksınız! İnanılmaz bir rahatlama fark
edeceksiniz.Özellikle bağırsak (kabız) problemi
yaşayanlar için şiddetle tavsiye edebilirim.
PRO+biyotiklerden
bahsetmişken PRE+biyotik lerden de bahsedelim
kısaca; PREbiyotikler ise yararlı liflerdir.
Prebiyotikler yararlı bakterilerin beslenmesi için lifli
yapılardır ; yoğurt gibi.Kefir de bir prebiyotik
olduğuna göre, PREbiyotiğe (lifli gıdalara ) ihtiyacı
vardır.Bu nedenle, süt içinde sürekli
çoğalacaklardır.Tabi bu artışı haftalar sonunda ancak
görebiliriz.
Nasıl yapılır?
Kefir taneleri,ılık bir süt içine konulur.Bakterilerin
üreme sıcaklığını dikkâte alarak, 25 derece ortalama bir
sıcaklıkta,süt içinde, 24 saat kaldığında, sütünüzün
pıhtılaştığını göreceksiniz.Daha sonra kefirinizi sütten
çıkarıp, içi saf su dolu olan bir kapta saklamanız
gerekecek,buzdolabı uygundur.Klorlu suya hassas
oldukları için,klorlu suda saklamayınız,ayrıca metal kap
kullanmak da yapısına zarar verir.Tavsiyemiz cam
kavanozlarda muhafaza etmenizdir.Kefiriniz orada bir
dahaki mayalanmayı bekleyeduracaktır.
Kefirin tadı, nasıl ayarlanır?
Kefir kabarcıklı ayran gibidir.Tadı ayrandan daha
güzeldir.Bir şeker küpü büyüklüğündeki kefir tanesi, 24
saatte, 1.5 litre sütü mayalar.Eğer daha ekşimtırak bir
tat isterseniz ,kefiri sütün içinde iki gün bekletiniz.
Ne kadar çok bekletirseniz ;kefiriniz o kadar ekşi
olacaktır.Tatlı kefir,ekşi kefir isimlerini
alacaktır.Ortalama bir küp çay şekeri büyüklüğündeki
kefir tanesi 10 ytldir.Google satırlarında "Kafkas
kefir mayası "şeklinde ararsanız sanırım satan
şahıslara da ulaşırsınız.
Probiyotkiler üzerine araştırma ?
Probiyotikler üzerinde yapılan araştırmaların biri şöyle
; zayıf insanların bağırsaklarında daha çok probiyotik
bulunmuştur.Şişman insanlarda ise bağırsaklarında
probiyotik bakterilerin daha az bulunduğu saplanmıştır.
Bu da probiyotiklerin kilo ile ilişkili olduğunu
göstermektedir.
Diğer bir ifadeyle, sağlıklı insanların
bağırsaklarındaki yararlı bakterilerin sayısı, şişman
insanlarınkinden daha fazla!
Farklı bir araştırma da,bağırsak florasında koruyucu
tabakanın oluştuğu yönündedir.Kefir de canlı bir
probiyotik olduğuna göre sanırım önemini anladık.Kefirin
bir katkısı da B vitamini emilimini artırmasıdır.
Belki de kilo alanların çoğu, vitamin kayıplarının
minimuma inmesinden dolayı kilo alıyordur?
Kefiri nasıl temin edersiniz?
Sindirime yardımcı ve koruyucu özelliğe sahip
prebiyotikler,marketlerde bulunsa da,sizin canlı bir
kefirle yapacağınız "kefir ayranının" yerini tutmaz.Açık
artırma sitelerinden,google satırlarından,aktar
(baharatçılardan) temin edebilirsiniz.Bu küçük
mayayı(kefir mayası veya kefir tanesi) öldürmediğiniz
müddetçe, sınırsız kullanabilirsiniz.
Kefirin beyne yararı ?
Kefirin beyne kısmen yararı şöyle ; B vitaminleri hafıza
için olmazsa olmaz bileşenlerdir.Kefir de, B vitamin
emilimini artırdığı için beyne katkıda bulunmuş
olmaktadır.Ayrıca bağırsakları rahatlatması,beynimizin
bağırsaklar için harcadığı enerjiyi de kısmen kısar
diyebiliriz.
Son olarak, ağız kokusuna " KEFİR " diyorum ve şiddetle
tavsiye ediyorum! Sağlıkla kalın.
|