akonuksol.gif (449 bytes)akonuksag.gif (438 bytes)

 

 

 

 

 

 

Evrensel Teklik, Beden-Zihin Uyumu ve Başarının Sırları

Taoist "Guru" Mantak Chia


Günümüzün en önemli Taoist ustalarından birisi olan Mantak Chia, “Batılılara, içsel yolu ve Taoizm’i öğreten kişi” olarak biliniyor. Bu konuda, klasik Tao Ekolünü, yeni baştan yorumlayarak oluşturduğu sentezi ile (İyileştirici Tao Sistemi) A.B.D.Kanada, Avustralya, Güney Afrika, Hindistan, Japonya ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde onlarca merkeze ve on iki esere sahip. Bu eserleri otuz dile tercüme edilen Chia, özellikle “Evrensel Kozmik Bilinç”, Beden-zihin uyumu ve başarının sağlanması/devamlılığı konusunda ortaya koydukları ile, "gerçek bir öğretici" olarak kabul ediliyor.

Batılı kaynaklar, kendisinden övgüyle söz etmekte ve şu tanımlamaları getirmekte; "Son derece mütevazı ve benliksiz bir kişi". "Binlerce yıllık, gizli Taoist gerçekleri, gelenekleri bir kenara atarak açıklama cesaretini kendinde bulup bunu başardı"..

Türkiye’de daha çok, "Stresi canlılığa dönüştürme yolları" ve "Taoist sevişme teknikleri" adlı eserleri ile tanınan Mantak Chia, aslında evrensel bir bakış açısını temsil ettiğini söylüyor.

1-8 Mart tarihleri arasında İstanbul’da kalarak, Türk işadamlarına, “Başarılı olma ve kendini aşma” seminerleri veren Chia ile, uzun uğraşılar sonucu, çok yoğun proğramına rağmen görüştük...Taoizm ve ortaya koyduğu felsefesini konuştuğumuz Chia ile yaptığımız röportajı aşağıda sunuyoruz:

Mr.Chia, kendi alanınızın “Guru”su olarak, Taoizm’i nasıl tanımlıyorsunuz?

Taoizm, aslında ne bir dindir, ne bir felsefe…Taoizm, tamamen yaşamla alakalıdır. Yaşam derken kastedilen, bildik, herkesin algıladıkları değil tabi... Bunun ötesinde, genelde pek algılanamayan, ama insan yaşamını derinden etkileyen hakikatleri ifade eder bu kavram... Kısacası Taoizm, insan yaşamını olabildiğince verimli ve  Evrensel Kozmik Bilinç’i, Evrensel Enerji’yi algılama ve Kozmik Bilinç ile bağlantıya geçme metodlarını anlatan sistematik bir yoldur. İnsanın, yaşamını bu noktalara bakarak hedeflendirmesidir.

Bu yol, bir yaşam tarzı olarak, binlerce seneden beri, Taocu ustalar tarafından, mağaralara çekilerek uygulanagelmiştir. Bu yönüyle, geniş kitlelere gizli kalmıştır. Zaten herkesin Tao yaşamını uygulaması, hatta “anlaması gerekmiyor” diye anlatılmıştır bu işin ustaları tarafından. Ama, normal düzeyde ve sağlığı yerinde olan herkes, Meditasyon ve içsel yola başvurabilir. Bunun yanında, günlük stresten kurtulma ve kişisel gelişim için de başvurulan bir metottur. Ben, bunu geniş kitlelere özellikle enerjinin kullanılması bağlamında anlatmaya çalışıyorum. Buna Chi, yani Yaşam Enerjisi’nin doğru ve belli hedefler için kullanılması da diyebiliriz..

Bu yaşam enerjisinin bir bölümü, modern Tıp’ta, beynin yaydığı dalgalar olarak tarif edilmektedir. Bugünkü modern tıbbın, beyin dalgalarını Alfa, Beta ve Gamma olarak üçe ayırması,işlevsel olarak tamamen klasik Tao ekolü’nün kuramlarıyla uyuşmaktadır. Çünkü bu enerji türleri veya dalgaları, insanın fiziksel, zihinsel aktivitelerine göre ortaya çıkmaktadır. Ancak, çağdaş Tıp’ta, bu enerji, yani dalga türleri hakkında fazla, hatta yeterli bilgi olduğunu söylemek oldukça zordur. Ben, işte bu konuları aydınlatmak için, çoğuna senelerimi verdiğim on iki tane kitap yazdım..

“Batılılara Taoizm’i öğreten kişi” unvanına sahipsiniz. Taoizm’de neyi, nasıl öğretmeye çalışıyorsunuz?..

Benim, çok küçük yaşlarımdan itibaren, bu işin ustalarından öğrenerek, daha sonra kendi sentezimi oluşturduğum sistem, meditasyon yöntemi ile içsel enerjinin geliştirilmesine ve uygulanmasına dayanıyor. Chi dediğimiz yaşamsal enerjinin nasıl uyandırılıp güçlendirilebileceği, bedendeki akupunktur meridyenleri aracılığı ile bu enerjinin, tüm bedeni sarıp-sarmalamasını anlatmaktayım. Buna Mikrokozmik Dolaşım Meditasyonu adını veriyorum. Bu güç, klasik Çin öğretilerinde üst kısmı Hiç’lik, alt kısmı ateş olarak tarif edilen, canlılık ve hayatiyet kaynağı olmanın ötesinde, Aşkın Bilinçlilik ve aydınlanmayı ifade eder. Chi, yaşam enerjisi, kundalini diye anlatılanlar hep bu güçtür. Sonuçta önemli olan; çalışmalarımızın ana kaynağı olan Chi’nin ruhsal enerjiye dönüşüp, aydınlanmayı ve Aşkın Bilinçliliği getirmesidir.

Herkes ana rahmine düştüğü andan itibaren Chi’ye sahiptir. Bunun için Batılı veya Doğulu olmanıza gerek yok. İnsan olmanız yetiyor. Ancak, daha sonraki aşamalarda, beyninizi gereksiz bilgilerle doldurursanız, Chi’yi kullanamazsınız. O bakımdan Chi’ye ve O’nun ardındaki Hiç’liğe yönelmeniz gerekiyor. Bu İslam ve Hristiyanlık’ta Allah’ı anlamak diye anlatılan ile aynı anlama geliyor.

Taoizm, Chi’nin, yani Yaşam Gücü’nün aldığımız besin, soluduğumuz hava ve ürettiğimiz enerji ile yakın alakası olduğunu söyler. Bu çalışmalar esnasında, kalp, salgı bezleri, prostat, cinsel organlar bir bütünlük içinde, enerji kaynaklarını kullanırlar. Ayrıca Güneş’ten gelen enerji ve içteki enerjinin uyumu ile, gevşeyip göbek deliğine konsantre olarak uygulanan, kompleks bir yöntemle Chi, yani Yaşam Enerjisinin akışı sağlanır.

Bizim, halen dünyanın çeşitli ülkelerinde seminerlerini verdiğimiz “İyileştirici Tao”, bu öğretide yer alan çeşitli egzersizlerden oluşmaktadır. Temeli, bedenimizde yer alan Yaşam enerjisi’ni kullanarak mevcut Çakraları harekete geçirmektir. Amaç, doğada geçerli olan Chi Yasalarından esinlenerek, bedensel ve zihinsel sağlık ile duyarlılığı artırmaktır. Çünkü, Chi’nin doğadaki yasası ile bedenimizdeki yasası, bütünlük içinde işlemektedir. Ancak, bunun farkına varamamaktan dolayı, bilinçsiz ve farkındasız bir yaşam sürüyoruz. Taoculuk’ta, bu bakış açısına göre sunulan uygulamalar, bedenimizdeki mikro evreni, evrensel enerji ile iletişime geçirme tekniklerini kapsar.

Tarafımdan, klasik Tao öğretilerinin sistematize edilmiş hali olan “İyileştirici Tao”, kişisel gelişim için komplike bir sistem  sunmaktadır. Her an, her yerde ve herkes tarafından uygulanabilecek meditasyon ile egzersizler; bedenin kendini dengelemesine, negatif, duygusal kökenli enerjinin,pozitif ve yaşamsal enerjiye dönüşmesine ve farkındalığın sınırlarını genişletme esasına dayanıyor. Bunların devamlı uygulanması ile, sağlıklı, mutlu bir yaşam, fiziksel, ruhsal, duygusal bir gelişim sağlanabilir.

Bir bütünsel Sistem halinde sunulan İyileştirici Tao Sisteminde; bütünsel iyileşme, içsel gülümseme, altı kozmik iyileştirici ses, Mikrokozmik Yörünge Meditasyonu, Bütünsel Aşk Meditasyonu, Kozmik Şifa, Tai-Chi, Chi Nei Tsang ve içteki enerji ile dıştaki enerjinin bütünleştirilmesi yötemleri mevcuttur.

Benden bu konuyu öğrenmek isteyen, bazı öğrencilerim, daha önceleri, beş, on hatta yirmi yıl boyunca bu Mikrokozmik Yörünge’yi tamamlamak için uğraşmış; fakat başarılı olamamışlar. Ancak, tarafımdan öğretilen metotlarla yapılan Meditasyon ile birkaç ayda, bunu başarmışlardır.

Anlayacağınız gibi, Taoculuk önce bilgi, sonra yaşam üzerinde durur.

Felsefe ve tartışma ise,boş kabul edilip,bunlara hiç önem verilmez.

Chi diye ifade etmeye çalıştığınız, İslam’da anlatılan Allah kavramına mı işaret ediyor? Herhangi bir kavram karışıklığını önlemek için soruyorum?

Hayır!.. Allah veya Tao diye anlatılan, Chi’nin ötesindeki Hiçlik’tir. Ancak, Hiçlik’in tezahürü, ortaya çıkışının adı Chi’dir. İnsan ve Evren, bu Hiçlik ve onun tezahürü olan Chi’den oluşmuştur. Buna, kısaca, Hiçlik’teki bilinçlilik hali, bilinen/görünen Fiziksel Alemi yaratmıştır da diyebiliriz…

Burada, yeri gelmişken değinmek istiyorum; Söyleşimizin başında Taoculuğun bir din, felsefe veya mezhep olmadığını belirtmiştim. Dinlerin genelinde, Yaratıcı güç, yani Tanrı’dan korkmak esastır. Taoculukta ise, Tanrı’dan korkmaktan daha önemli olan, O’nu anlamak ve algılamaktır.

Bu konuyu biraz daha açar mısınız lütfen!..

Chi, Yin ve Yang olmak üzere iki yüze sahiptir. Sağ Yang’dır, sol Yin.

Bu ikisi, ana Yaşam Enerjisini taşıyan iki ana kanaldır. Taoculuk’ta yapılan çalışmalar, esasen var olan bu enerji kanallarının tıkanıklığını açmaktır. Çoğu tıkanıklık, söyleşimizin başında değindiğim gibi, daha sonra meydana gelir. Özellikle bebek ilk doğduğu anlarda ve belli bir aşamaya kadar, bu sağaltıcı enerji, engellenmeden akıp-durur. Bebeklerdeki saflık ve hareketlilik, bundan kaynaklanır. Ancak, insan büyümeye başlayınca, denge bozulur ve tıkanıklıklar oluşmaya başlar. Çoğu tıkanıklık, fiziksel ve zihinsel gerilimlerden kaynaklanmaktadır. Bunları açmak için özel çaba göstermek zorundayız.

Tıkanıklar temizlenerek açılıp, bu iki ana kanal birleştirildiğinde açığa çıkan Chi gücü Pozitif ve Negatif kutuplar arasında akarak, yaşamsal Organları, gövde ve baştan geçen Mikrokozmik Yörünge’ye bağlar. Böylece, bedene  çok daha  fazla ve değişik ortamda Chi akışı sağlanır. Bunun sonucunda,bedende bulunan toplam otuz iki çakra’daki enerji merkezleri harekete geçerek,düzenli ve entegre bir biçimde çalışmaya başlar..

Böylece, biri işlevsel,biri yönetici olan Yin ve Yang’ın  birleşmesi sağlanır. Bu ise, artı ile eksi, sıcak ile soğuk, fizik ile zihnin dengelenerek, bedende yerleştirilmesi demektir. Bunun, üst düzey bilgelik ile oluşturulması, sonuçta insanın evren ile bütünleşmesini sağlar. Bu da, Evrensel Tek’lik denen yaşamdır.

Peki, bunu başarabilen insan olmuş mu?..Çünkü sizin de dediğiniz gibi, bugün bile Meditasyon yapan milyonlarca insan var?..

Tabi, bunu Meditasyon yapan herkes başarır diyemeyiz. Zaten insanlık tarihinde bu TEK’lik yaşamını başarabilen insanlar çok azdır. Mikrokozmik Yörünge Meditasyonu ile birlikte, Bütünsel Aşk Meditasyonunun tamamlanması, bunların sonucunda Kozmik Bilinç ile bütünleşmek, Evrensel Ana Daireyi tamamlamaktır. Bu daireyi tamamlayabilen kişiler, Taoist İnanca göre, Reenkarne olmayı dahi aşmış, evren ile evren olmuş Üst Bilinçlerdir. Mesela Muhammed, Musa, İsa ve Buda gibi bilge şahsiyetler, bunu gerçekten yaşamışlardır. Ve bu kişiler Evrensel Ana Daireyi tamamlamanın ötesinde, Hiçlik noktasına kadar ulaşmış bilgeler olmaları sebebi ile ölümsüzlüğü de yakalamışlardır.

Ancak günümüzde, meditasyon ve İçsel Yol’un, daha çok stresten kurtulma ve kişisel gelişim için yapılmakta olduğunu unutmamak gerekiyor. İnsanların genel kısmını ilgilendiren de, işin bu yönüdür zaten!..

Dünyanın çeşitli yerlerini dolaşıyor ve seminerler veriyorsunuz. Şu anda da Türk işadamlarına  “Başarının Sırlarını” anlatıyorsunuz. Sizce nedir, başarının sırrı?..

Siz, benimle aynı dili konuştuğunuz için çok öz ve kısa bir cevap vereyim; başarının sırrı, gözünüzü ve düşüncenizi TEK noktaya endeksleyip, bütün sorunları oradan çözmenizdedir!.. Çünkü insana, Tanrı soluk vermiştir. Yani, yaşam enerjisi ile var etmiştir. Önemli olan, bu yaşam enerjisini harekete geçirebilmektir..

Son olarak, Doğu ile Batı insanı arasında bir mukayese yapmanızı isteyeceğim..

Doğu insanı, daha çok mazbut ve özellikle ailesine çok düşkün. Bu kuruma büyük önem veriyor. Adetlerine, geleneklerine sıkıca bağlı. Bu, onlara bazı zorlukları aşma noktasında destek oluyor. Yani, Doğu insanı bunlara sığınıyor.

Batı insanının kafası karışık!.. Çok fazla şey biliyor. Tabi, beyni böylesine çok ve çeşitli bilgilerle meşgul olan toplumlar, teknolojide ileri gidiyor. Ama, bir noktada kendi kendini yiyip bitiriyor. Neden? Beyni, çok fazla ve çoğu gereksiz bilgilerle dolu olduğu için... Bugün Avrupalıların, süslü ve yapay bir dünyaları var. Ama, çoğu kişi bu dünyada mutlu ve huzurlu olamamaktan şikayetçi!..

Oysa Taoculuk ve diğer Mistik Yollar,”Zihnini sakinleştir ve gereksiz olanı at” der. Bilmem farkı anlatabildim mi?..

http://afyuksel.com
30 Nisan 2000