Nobel ve Türkçe
Mustafa Kınıkoğlu
 

Orhan Pamuk'un nobeli kazandığı ilk açıklandığında sevinenlerin yanında, bunun siyasi bir karar olduğunu savunanlar da vardı.

Öyle ki, kamuoyu ikiye ayrılmıştı adeta. Bir tarafta bunun ülkemiz ve Türkçe için büyük bir onur olduğunu söyleyenler, diğer tarafta ise Pamuk'un Türkiye'yi eleştirerek bu ödülün diyetini ödediğini iddia edenler..

Orhan Pamuk'un nobeli kazandığının açıklandığı zaman durum buydu. Şimdi ise Pamuk ödülünü almış durumda ve bu kez kamuoyunun büyük bir çoğunluğu ona destek oluyor. Gazete başlıklarına baktığımız zaman hemen hemen hepsinin Pamuk'u manşetlere çektiğini görüyoruz. Birkaçı ise halâ  Pamuk'un ihanet ettiğini savunuyorlar.

Orhan Pamuk hakkındaki genel eleştirilere baktığım zaman “çok satan az okunan” gibi bir sıfat ile karşılaştım. Kimi eleştiriler, Pamuk'un romanlarının kendisini okutmadığı yönünde. Engin Ardıç'ın yorumları da bu doğrultuda.

Önceleri popüler kültüre olan mesafem yüzünden uzak kaldığım Orhan Pamuk ile, askerliğim sırasında tanıştım. Daha doğrusu tanışmaya çalıştım. Kütüphanede “Kara Kitap” adlı romanı vardı. Büyük bir hevesle aldım kitabı. Askerde boş zamanın çok olduğu için birkaç gün içinde bitiririm diyordum kendi kendime.

Ama olmadı.. Engin Ardıç'ın dediği gibi okutmadı kitap kendisini.

Burada suçu sadece kitapta bulmuyorum elbette. Ve sadece bir kitabını okumaya çalışmakla kesin bir fikir yürütemem Pamuk hakkında. Mesela bir arkadaşım “Benim Adım Kırmızı” adlı romanını çok sevdiğini söylemişti. Bir diğeri ise aynı kitap için “okuyamadım” demişti.

Sanırım Pamuk romanları herkese göre değil. Nasıl söylediği bazı şeyler kimisinin hoşuna gidiyor kimisinin gitmiyor, aynı şekilde romanları da öyle.

Pamuk'un Nobel için hazırladığı konuşma gerçekten etkileyiciydi. Ayrıca konuşmanın Türkçe yapılması, törende ödülün Türkçe takdim edilmesi, dilimizin dünya çapında tanınmasına vesile oldu.

Benim için bu ödülün en güzel yanı Türkçe yazılan eserlerin bir çok dünya dillerine çevrilmesine vesile olacak olması. Türk edebiyatına ve diline olan ilginin bu ödül ile büyük bir ivme kazanacağını umuyorum.

Geçtiğimiz aylarda yapılan dünyanın dört bir yanından öğrencilerin geldiği 4. Uluslararası Türkçe Olimpiyadı da aynı şekilde sevindirmişti beni.

Dil demek kültür demek ve dünya barışına katkıda bulunacak olan kültürümüz, Türkçe ile dünyaya barış filizleri ekecektir inşallah. 

 

 
 
İstanbul - 15.12.2006
kinikoglu@kardelendergisi.com
http://sufizmveinsan.com