Yüce
kitabımız Kuran-Kerim’in Peygamber Efendimize (sav)
inen ilk ayeti: " Yaratan Rabbinin adıyla oku. O
insanı bir alaktan yarattı. Oku, insana bilmediğini
öğreten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin en büyük
kerem sahibidir. " olmuştur. İşte bu yüce ayetlerde
büyük incelikler saklıdır.
Bu
inceliklerden biri "okumak ve yazmaktır”. Okumak ve
yazmak insanoğluna Allah tarafından bahşedilen büyük
bir nimettir. Yazının bulunuş tarihi İsa’dan evvel
3500–4000 yıllarına dayanmaktadır. Bu tarihlerden
evvel yaşanmış olaylara ait yazılı vesikalara
rastlanmamıştır.
Bu açıdan
düşünürsek, altı bin yıllık zaman içerisinde
olanları biliyorsak bunu yazı nimetine borçluyuz. Ve
yazı yazmak büyük bir nimettir. Aynı durum okumak
için de geçerlidir. Sevgili peygamberimiz buyuruyor
ki, " Beşikten mezara kadar okuyunuz" . Bu hadisten
çıkan sonuç, okumanın yaşı yoktur. Hiç bir zaman
okumaktan, ilim tahsilinden vazgeçmeyiniz.
Çünkü
okumanın insana sayılamayacak kadar faydaları
vardır. İnsanin bilgisi artar, dünya görüşü gelişir,
muhakeme gücü artar, kendini sürekli geliştirir.
Bugünkü Avrupa kültürü kitaplar ve okumak üzerine
kuruludur. Avrupa da bir üniversite öğrencisi
ortalama yılda elli kitap okumaktadır. Kısacası bir
insan söz sahibi olabilmek için kendini geliştirmek
zorundadır. Kendini geliştirmenin yollarından
biriside kitap dergi ve gazeteleri takip etmektir.
Burada
insanın aklına bir soru geliyor, her kitap, her
gazete, her dergi okunur mu? İslâmi düşünceye sahip
olan insan seçici olmak zorundadır. Güvenilir
kaynaklar okumalı, yazarlar hakkında malumat sahibi
olmalıdır. Önceliği İslâmi ilimlere ve mümin
kişiliği ön plana çıkmış yazarlara vermelidir.
Okuyacağı gazetelere çok dikkat etmelidir. Müslüman
ince eleyip sık dokuyan bir insan olmalıdır.
Gazeteye verdiği paranın nerelerde sarf edildiğini
iyi tahlil etmelidir.
Ülkemiz
"medya" denilen gücün etkisi altındadır. Doğruyu
yanlışı kendileri belirlerler. Dünyadaki ve Türkiye
deki olayları onların yayınlarından ve yorumlarından
öğreniyoruz. Hiç düşünüyor muyuz, bu insanların
amacı nedir diye? Bize gerçekten doğruları mı
aktarıyorlar? Kartel medyasının amacı ne? Hangi güce
hizmet için varlıklarını sürdürüyorlar? Amaçları
halka gerçeği aktarmak mı, yoksa tamamen olayları
saptırıp suni gündemlerle insanımızı oyalamak mı?
Biz bir şeylerle oyalanırken birileri de memleketi
götürmesine zemin hazırlamak mı?
Velhasıl bu
yayın organlarının amaçlarının ne olduğunu anlamak
için üstün yeteneklere sahip olmak gerekmez. Bir
kere okumak bir kere izlemek yeterlidir. Müslümanlar
bu konulara çok daha hassas olmak durumundadırlar.
Bu tür gazetelere para vermek bize sövüp sayan,
maneviyatımızla dalga geçen satılık kalem erbabına
üstüne bahşiş vermek gibidir.
Bu
hassasiyeti gösterirsek okumak ve yazmak anlamlı
olacaktır. Ve yüce kitabımızın tarif ettiği gibi
"kitap yüklü eşekler" olmayacağız. Ne okuduğumuza
dikkat etmek zorundayız. |