Parola, Esselamun Aleyküm
Bilal Atış
 

Dünya yüzeyine yayılmış bir milyarı aşan müslüman nüfusu kalpten kalbe bağlayan bir şifredir selâm. Dünyanın hangi noktasında bulunursanız bulunun, evinizden binlerce km. uzakta dilini, kültürünü bilmediğiniz bir ülkede hiç tanımadığınız bir adam gelse yanınıza ve “esselamun aleykum” dese..  Artık bu gurbet diyarda bir kardeşin vardır. Selâm kalpleri birbirine bağlayan kuvvetli bir bağdır. Selâm müslümanlar arası bir şifredir. Mezhebi, meşrebi, itikadı hangi hal üzerinde olursa olsun, muhatabın dudaklarından dökülen “selamun aleyküm” sözleri iletişimin en başında kalbe bir huzur sunmakta ve muhatabımıza daha bir önyargısız yaklaştırmaktadır.

Efendimiz sav’in Medine’ye girişteki ilk sözleri selâmı tavsiye olmuştur. Abdullah b. Selam ra. der ki, “ Resulullah, Medine’ye geldiği zaman halk O’na üşüştü. Resulullah geldi dediler. O’nu görmek için ben de halkın arasına karıştım. Resulullah’ın yüzünü görünce, anladım ki O’nun yüzü yalancı yüzü değildir.

Resulullah’dan işittiğim ilk söz;

“ Ey insanlar, Selamı yayınız. Yemek yediriniz. Akrabalık haklarını gözetiniz. Halk uyurken siz namaz kılınız. Selametle cennete girersiniz.” Sözleri idi. (1)

Peygamberimizin sav Medine’ye gelir gelmez selamlaşmayı tavsiye etmesi bunun müslümanlar arasında tanışma ve kaynaşmaya yegâne sebep oluşundandır. Nitekim bir gün Efendimiz sav “ varlığım kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de gerektiği gibi iman etmiş olmazsınız!

Ben sizi yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir amele ileteyim mi? Demiş,

“ Evet ya Resulullah, ilet” dediklerinde,

“ Selâmı aranızda yayın” buyurmuştu.(2)

Peygamber efendimiz sav cahiliye adetlerini yıkmak ve müslümanlar arasında kuvvetli bağlar tesis etmek için geldi. Yepyeni bir medeniyet, barış ve esenlik medeniyeti tesis etmek için geldi. Taassuplara saplanmış Arap kabilelerini birbirlerine ısındırmak ve yeniden cahiliye adetlerine dönmemeleri için çok mücadele verdi. İnsanlar arası kardeşliğin en kuvvetlisi din akidesi ile tesis edildi ve bu kuvvetli kardeşlik akidesi de selam ile taçlandırıldı.

Selam aslında selamet gibi bir mastardır. Kusurlardan, afetlerden uzak ve sâlim olmak manasındadır. Müslümanlar arasında alınıp verilen ve dua mahiyetinde bulunan (selamun aleykum)

bu manadandır ki, selametle dua eylemektir.(3)

Es Selam, noksandan kusurdan, yok olma ve zevalden tamamıyla uzak bulunan Allah’ın isimlerindendir. Peygamberimiz sav “es selam yüce Allah’ın yeryüzünde bulundurduğu isimlerinden bir isimdir. Selamı aranızda yayınız” buyurmuştur.

“Ayetlerimize inanalar, sana geldikleri zaman onlara deki,size selam olsun.”(En’am, 54)

“Onlar cennetliklere selamun aleykum diye seslenirler” (A’raf, 46)

“Onlara, Rahim olan Rableri tarafından gelen kelam selamdır” (Yasin, 58)

Benzeri birçok ayette Allah kullarını selamlamakta ve onları cennet yurdu olarak Darusselam’a davet etmektedir. Allah azze ve celle hazretleri kullarını ayetlerde geçtiği gibi selamlayarak kullarına bunu öğretmektedir. İslam medeniyetinin mihenk taşı selamdır dense herhalde hata edilmez.

Yüce Allah, Hz. Adem’i yaratınca O’na haydi meleklerden şurada duranların yanına git de onlara selam ver ve senin selamını nasıl aldıklarını işit.

Çünkü bu hem senin hem de senden sonra gelecek zürriyetinin selamlaşma örneği olacaktır. Dedi.

Bunun üzerine Adem as. da meleklere “esselamun aleyküm” dedi. Melekler de “esselamun aleyküm ve rahmetullah” diye mukabelede bulundular. (4)

Selam nafile bir ibadettir.  Verilen selamı almak ise farzdır. İki müslüman bir araya geldikleri zaman, onlardan selam vermekde acele eden üstünlüğü sağlamış olur. Ebu Davut’un süneninden nakledilen bir hadisi şerifde Allah Resulü sav şöyle buyuruyor; ”İnsanların Allah katında en makbulleri selamı önce verenlerdir.” (5)

Abdullah b. Amr b. As’dan rivayet edilen bir hadisi şerifde sav efendimiz şöyle buyuruyorlar;

Asıl yalancı yemin ederek söyleyen, asıl pinti selamlaşmakta pintilik eden, asıl hırsız da namazdan çalandır.”

Ebu umame Peygamber Efendimizden rivayet ederler, ” Üç kişi vardır ki, onların her biri Allah’a karşı korunmuşlardır, yaşarsa muhtaç olmazlar ölürse cennete giderler;

-Evine selam vererek giren kişi,

-Mescide giden kişi,

-Allah yolunda cihat eden kişi, Allah’a karşı korunmuştur. (6)

Esasen evlerine girerken selam vermeleri Müslümanlara Kur’an’da emredilmiştir. (Nur Suresi 61)

Allah ve Resülünün emirlerinde sayısız hikmetler vardır.

Enes b. Malik ra. derki, Resulullah sav bana  “Evladım! Ev halkının yanına gireceğin zaman selam ver ki, sana ve ev halkına bereket olsun.” buyurdu. (7)

Peygamberimiz sav müslümanın müslüman üzerinde beş hakkı vardır dediği zaman,

Nedir onlar ya Resulullah? diye sordular.

-     Karşılaştığında ona selam ver,

-     Seni davet ettiğinde davetine icabet et,

-     Öğütlemeni istediğinde öğütle,

-     Aksırdığında ve hamd ettiğinde yerhamukallah de,

-     Hastalanınca onu yokla ve öldüğünde ona sahip çık” buyurdu.

Adamın birisi “ Ya Resulullah! İslam haslet ve amellerinin hayırlısı hangisidir “ diye sordu.

Efendimiz sav “ Yemek yedirmek, tanıdığın tanımadığına selam vermendir” buyurdu.

Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.

 

1)Ahmet b. Hanbel, Müsnet c.5 s.451

2)M.Asım Köksal, İslam Tarihi Medine devri c.1 s.49

3)Mütercim Asıf Efendi, Kâmus Tercümesi c.4 s.339

4)M.Asım Köksal,  a.e. c.1, s.51

5)Ebu Davut, Sünen, c.2 s.641

6)Ebu Davut, Sünen, c.2 s.7

7)Tirmizi, Sünen, c.5 s.59