Malum bir
gazetenin, malum bir yazarının köşesinden bir parça..
"Başbakanımız,
Almanya'da yaptığı konuşmasının bir bölümünde "Ne
başbakanlık, ne cumhurbaşkanlığı önemlidir. Önemli olan
hizmettir. Musalla taşına konunca, ne başbakan nede
cumhurbaşkanı deniyor. Sadece er kişi niyetine deniyor"
diyerek hiçbir makamın önemli olmadığını anlamında
açıklamalarda bulundu!
Elbette, Müslüman inanca göre bu böyle.
Gayrimüslim yada başka inanışlara göre de aynı yada daha
farklı olabilir.
Laik ve demokratik bir sistemle yönetilen bir
ülkede,böyle bir açıklamanın özelliklede bir başbakan
tarafından yapılması çok ilginçtir! "
Bu esnada bir
ara vermek isterim aslında.. Gülsem mi, ağlasam mı
diyecekler için gülme veya ağlama molası..
Bir zamanlar
rahmetli Turgut Özal'ın cuma namazına gitmesi çok
dokunmuştu kimilerine.. Onların gözünden bakmaya
çalışsam bile anlayamıyorum ama hadi cumaya gitmesine
tepki gösterilmesini "normal" karşılayalım. (Bu
duruma bile normal dedirtebiliyorlar..)
Ama insanın laik
bir ülkede "Musalla taşına konunca, ne başbakan nede
cumhurbaşkanı deniyor. Sadece er kişi niyetine deniyor"
bile demesine tahhammül edilemiyor. Bu kadar tahammülsüz
olmanın sebebi nedir?
Bu tür
tanımlamaların, bölünmelerin kimseye bir faydası
olmuyor, bilakis zararı dokunuyor. Siz cuma namazına
gideni, örtüneni, dinini yaşamaya çalışanı “öteki”
olarak gördükçe bu tür bölünmelerin önüne geçilmesi
mümkün değil. Bu ülkenin, “hepimizin” olduğunu
anlamak için daha ne bekliyoruz?
Şu günler ülkemiz için çok önemli.. İnşallah bu süreç
hepimiz için hayırlı sonuçlar getirir. |