Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr.
Uğur Bengisun, tek başına varisin bir risk faktörü olmadığını, ancak
başka faktörlerle birleşince hayati risk oluşturabileceğini
belirterek, özellikle halk arasında "pıhtı atımı" olarak bilinen
rahatsızlığın oluşmaması için tedavinin ihmal edilmemesi gerektiğini
ifade etti.
Prof. Bengisun, toplardamarın
uzayıp kıvrılması, genişlemesi ve deri altında mavi-yeşil kesecikler
halinde belirginleşmesi şeklinde ortaya çıkan varislerin en yaygın
görülen damar hastalıklarının başında geldiğini söyledi. Prof.
Bengisun, başlangıçta küçük kılcal damarlardaki mavi-yeşil renkteki
damar genişlemelerinin, ileri safhalarda kahverengi renge dönüşüp
varis ülserlerine dönüşebildiğini bildirdi.
Yeterli toplumsal bilinç
oluşmadığı için bu tür rahatsızlıkların göz ardı edildiğini anlatan
Bengisun, hastada belirgin bir ağrı ortaya çıkmadıkça sorunun
önemsenmediğini, bunun da hastalığın ilerlemesine yol açtığını
söyledi.
Bengisun, şunlara dikkati çekti:
"Tek başına varis bir risk
faktörü değildir. Ancak başka faktörlerle birleşince hayati risk
oluşturabilir. Kişinin varislerinin olması ve hareket kısıtlılığı
önemli bir risk faktörüdür. Dizler bükülü durumda uzun süre
oturulursa, bacaktaki derin toplardamarda pıhtı oluşabilir. Bu
pıhtıdan kopan parçanın akciğere ulaşarak ani solunum yetmezliği
ortaya çıkmasıyla kişi hayatını kaybedebilir. Kopan pıhtının büyük
olması, ölüm riskini artırır."
Menopoz sonrası ya da meme
kanserinde hormon tedavisi ile gebeliğin varise sebep olabileceğini
kaydeden Bengisun, "Genetik açıdan halkımızın yüzde 5'inde kan
pıhtılaşmasına meyil söz konusu. Bu durum söz konusu faktörlerle
birleşince, varis oluşumu daha kolaylaşabiliyor." diye konuştu.
Büyük bir ameliyat geçirmesi gereken hastalarda, varis ya da kanın
pıhtılaşması sorununun bulunması durumunda da riskin yüksek olduğuna
işaret eden Bengisun, bu hastaların ilgili uzman tarafından
değerlendirilerek, altta yatan sebebin giderilmesinin yerinde
olacağını söyledi.
Hareketsiz kalmayın
-
İşyerinde veya uzun
yolculuklarda ba-
-
cak hareketleri yapıp, mola
verilmeli.
-
Fazla kilosu olanlar kilo
vermeli.
-
Ağrısı artanlar soğuk suyla
duş almalı.
-
Sıcağa maruz kalmamalı.
-
Topuklu ayakkabı tercih
edilmemeli.
Nasıl tedavi ediliyor?
Varis, cerrahi operasyonun yanı
sıra, damar içi lazer yöntemiyle tedavi edilebiliyor. Genel anestezi
gerektirmeyen bu yöntem işgücü kaybını önlüyor ve hastanın yatış
süresini de azaltıyor. Hastaya lokal anestezi uygulanarak
gerçekleştirilen lazer yöntemiyle bacağın iç yüzeyi ve üst kısmı
uyuşturuluyor. Özel bir kataterle (ince plastik boru) içine girilen
varisli damar ultrason altında işaretlenerek yok ediliyor.
|