Toplumsal
özeleştiri ile yanlışlıklar doğru tespit edilmeli ve
çözülmelidir. Neden toplumsal yaşantımızda çarpıklıklar
var?
Neden ABD, AB
ülkeleri veya Japonya gibi bizde birçok şey yolunda
gitmiyor?
Neden
çarpıklıkların ardı arkası gelmiyor?
Toplumsal yaşam
neden birçok noktada tıkanıyor?
Modern
toplumların, olmazsa olmazları arasında yer alan,
plan, program, konjonktür, ekonomi, finansman,
teknoloji, sistem çok önemli kelimeler.
Toplumumuzda
bireysel, tüzel veya kamusal olarak bunları ne kadar
uygulayabiliyoruz?
Bu kavramları ne
kadar benimsemişiz?
Neden hâlâ
benimseyemeşiz?
Örneğin, plan
kelimesi, dilimize Fransızca’dan girmiştir.
Biz bu kelimeden
ne anlıyoruz?
Bugünlerde ilk
akla gelen;
“Plan yapma!”
Yani plan kötü
bir şey.
“Onun işi gücü
plan...”
derken, aslında
bu kelimenin ruhunu hangi manalar ile doldurmuşuz?
Bir inşaatın
planını sorsanız size gülerler. Bir şekilde çizilen
inşaat planları nedense hep kaybolur.
“Planlı adam”
dediğimizde ise yarın ne yapacağını bilen, anlamında
kullanıyoruz.
Japonya’da bir
ajanda almıştım kendime. İlk sayfalara bakarken şunu
gördüm. Yıllara göre kişisel plan. “Bu sene kaç
yaşındasınız?" Ve ajanda otuz seneyi kapsıyor! Tek tek
yazdım, bir baktım altmış yaşına geliyorum.
Ürktüm!
Hiç
düşünmemiştim, hayatımı bu kadar planlamayı!
Bu kelime bize
çok yabancı. Bazı ülkeler ise planlarını elli yıllık
yapıyor.
Buna benzer
“program, konjonktür, ekonomi, finansman, teknoloji,
sistem…” gibi diğer kelimeler bizim için hep devşirme
yoluyla olmuş. Dilimize girse de yaşantımıza girmemiş.
Buna benzer
şekilde, yine somut örnekleri proje kelimesinde
görebiliriz. Yoldan on kişi çevirseniz projeyi nasıl
anlatır merak ederim. Şu sıralar proje deyince doğalgaz
borusu için yapılan çizimler anlaşılıyor. Ya diğer
projelerimiz?... Daha büyükleri, GAP, (Güneydoğu Anadolu
Projesi) Nasıl planlandı? Hangi kapsamda, hangi
zamanlama ile yapıldı?Ne durumda? Proje yönetimi
(Project Management) diye bir uzmanlık alanı var.
En son
projelerimizden Olimpiyat Kenti?
Proje
Plan
Program
Finansman…
derken sadece
ortaya yanlış planlanmış bir stad çıkmadı mı? Yolu,
çevre düzenlemesi olmayan, rüzgârdan top oynanamayan...
Gerçekten
kelimeler bu kadar önemli. Çünkü kelimelerin beyinde
alacağı manalar davranışları etkiler. Buna istinaden
anlattığınız, karşınızdakinin anladığı kadardır
denmiştir.
Sakın bu
kelimeleri dilimize uygularsak sorunun çözüleceğini
söylemeyin.
Örneğin sistem
kelimesine düzmek kelimesinden gelen düzen olarak
çevriliyor.
Düzmek
ise, yan yana sıralamak halbuki günümüz sistemleri peş
peşe sıralamaktan çok daha karmaşık ve birbiri ile
ilintili.
Çözüm ise
planlı, programlı, finansman ayrılmış eğitimli toplum.
Eğitim şart!
Yazboz tahtasına dönen eğitim sistemi ile değil. Nasıl
eğiteceğimize de bir karar verebilsek… |