İyi niyet, en yakın çevremizden başlayarak,
başkalarına yardım yapılmayı gerekli görmek, öğrendikten
sonra da bunu etkili biçimde bir şeyler yapmaya
çabalamaktır. Bu nedenle yardımcı olmak, paylaşmak
gayesi ile sohbet ortamlarında önemli konuları teşkil
edecek soru düzeyinde bazı metinleri hazırladık.
Umarım faydalı oluruz.
HADÎD SÛRESİ
(57):
28. Âyet:
Ey iman edenler! Allâh’tan korunun ve Rasûlü olarak
Esmâ’sıyla açığa çıkışına iman edin ki rahmetinden size
iki pay versin ve sizin için kendisiyle yürüdüğünüz bir
nûr oluştursun ve sizi mağfiret etsin... Allâh Ğafûr’dur,
Rahıym’dir.
29. Âyet:
Tâ ki ehl-i kitap
(din -
hakikat ilmi verilmiş olanlar)
Allâh’ın
lütfundan bir şey elde edemeyeceklerini bilsinler...
(Biline
ki)
kesinlikle
lütuf Allâh’ın eliyledir
(onların
kazanması değil),
onu dilediğine verir... Allâh, “Zül Fadlil Aziym”dir.
(Ahmed HULÛSİ -
Allah
İlminden Yansımalarla KUR’ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ)
3-
Rasûlullah (s.a.v.)
Efendimiz bir
Hadis-i Şeriflerinde
buyurdular ki:
—İlim öğreniniz. Onu Allah için öğrenmek haşyet,
tedrîsâtı tesbih, ondan bahis cihad, talebi ibadet, onu
öğretmek sadaka-i cariye, onu ehline öğretmek Allah’a
yakınlıktır.
(Hadis-i
Şerif)
[Tedris/Tedrîsat:
Okutmak, öğretmek, ders vermek.]
4-
Ebû Seleme anlatıyor:
—Hz.
Ömer (r.a.), halka akşam namazı kıldırmıştı. Namazda
kıraatte
bulunmadı.
Namazdan çıkınca kendisine:
—Kur’ân
okumadın!
dendi.
—Rükû ve secdeler nasıl
oldu? diye
sordu.
—İyi oldu!
dediler.
—Öyleyse, tamamdır!
dedi.
(Kütüb-i Sitte
/
4544)
5-
Bâyezid-i Bestâmî
Hazretleri diyor ki:
—Sen bana ayna oldun ve hemen sonra ben o ayna oldum. Ve
ondan işittim; şöyle diyordu:
“Kişi, o kişidir ki,
oturur ve eşya ona doğru gelir. Veya oturur, eşya nerede
olursa olsun ona hitap eder.”
(Celâl
YILDIRIM -
Bâyezid-i Bestâmî Hazretleri
/
Sayfa:101) |