SOHBET KONULARI - 31

www.sufizmveinsan.com
 

1- Yâsîn Sûresi-36/47: Onlara: “Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden infak edin” denildiğinde kafir olanlar, iman edenlere dedi ki: “Allah dilese idi, kendisini doyuracağı kimseyi mi yedirip doyuralım?... Siz ancak apaçık bir dalalet içindesiniz. (H.Güler – “B” Meali)

2- …Sonra Allahu Teâlâ hazretleri sağ elini açtı. İçinde Hz. Âdem ve onun zürriyeti (nin emsâlleri) vardı. Hz. Âdem as:

-Ey Rabbim, bunlar nedir? dedi. Rabb Teâla:

-Bunlar senin zürriyetindir, dedi.

Her insanın iki gözünün arasında ömrü yazılıydı. Aralarında biri hepsinden daha parlak, daha nurlu idi. Hz. Âdem:

-Ey Rabbim, bu kimdir? dedi. Rabb Telâla hazretleri:

-Bu senin oğlun Dâvud'dur. Ben ona kırk yıllık ömür takdir ettim, dedi. Âdem a.s.

-Ey Rabbim onun ömrünü uzat, talebinde bulundu. Rabb Teâla:

-Bu ona takdir edilmiş olandır, deyince, Âdem:

-Ey Rabbim, ben ona kendi ömrümden altmış senesini verdim, diye ısrar etti. Bunun üzerine Rabb Teâla:

-Sen ve bu (talebin berabersiniz)… buyurdu.

Sonra Âdem cennete yerleştirildi. Allah'ın dilediği kadar orada kaldı. Sonra cennetten (arza) indirildi. Âdem burada kendi ecelini yıl be-yıl sayıp hesaplıyordu. Derken ölüm meleği geldi.

Hz. Âdem a.s. ona:

-Acele ettin, erken geldin. Bana bin yıl ömür takdir edilmişti, dedi.

Melek:

-İyi ama sen oğlun Dâvud a altmış senesini verdin, dedi.

Ne var ki O bunu inkâr etti, zürriyeti de inkâr etti; o unuttu, zürriyeti de unuttu. "

Resûlullah (s.a.v.) ilâve etti:

-O günden itibaren yazma ve şahitlik emredildi. [1671] (İbni Arabî - Nurlar Hazinesi / 90,92)

3- Aziz ve Celil olan Allah (Hadis-i Kutsi’de şöyle) buyuruyor:

-Ey Âdem oğlu, Sırat’ı geçinceye kadar Benim hîlemden (mekr) emin olamazsın.

“Allah’ın hîlesinden ancak hüsrân içindeki topluluk emîn olur.” [A’raf-7/99]

(İbni Arabî - Nurlar Hazinesi / 134)

4- İbnu Abbâs (r.a.) anlatıyor:

-Rasûlullah (s.a.v.) Bedir günü buyurdular ki:

-İşte Cebrâil Aleyhisselam! Atının başından tutmuş, üzerinde de savaş teçhizâtı var, (yardımımıza  gelmiş durumda)! (K.S: 12-94 / 4232)

5- Cumartesi, Perşembe sabahı bereketlidir. (Hz. Ali – Hikmetler ve Sırlar:35)

6- İçinde dünya sevgisi olan kalb, Allah’ın nûruna karşı perdelidir.

 Ahiret sevgisine düşen kalb, Allah yakınlığından perdelidir.

(A.K.GEYLÂNÎ-İlâhi Armağan / 74)

7- Tarihte, kim insanlara hakikatin ilmini açmak üzere gelmişse, hemen onun getirdiğini örtmek ve ehli olmayan insanları o hakikatten alakoymak için faaliyete geçen birileri de yaratılmıştır! Onlar hakikatlerinden örtülü bir şekilde yaşarlar ve başkalarının da o hakikatten perdeli kalması için ne gerekiyorsa yaparlar. (Ahmed HULÛSİ-“NOKTA”NDAKİ KUDRET)

8- Yüce kanun koyucu (şari) bize kaza ve kadere razı olmamızı emretmiştir, takdir edilene, hükme bağlanana değil. Bu ise Hak Teâlayı seçmektir, seçtiğini değil.

Şunu diyemezsin: Allah’ın benim için takdir ettiği günahlara razı oldum. (Arabi – Risaleler / 3-170)

[Şari’: Şeriatı meydana koyan, teşri eden / Allah (C.C.) / Hazret-i Muhammed'in (s.a.v.) bir ismi / Şüru' eden, başlayan.]

9- Ledün ilmine nail olanlar birçok ilmi tahsil etmekten, insanî öğrenimin zahmetlerinden kurtulur. Az öğrenip, çok bilirler, az yorulup çok istirahat ederler. (Gazali-Tevhid ve Ledün Risaleleri-96)

 

 

 
 
Derleyen: Hamdi Cenik
İstanbul - 09.01.2008
hamdicenik@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com